| Sana bir şey göstereceğim. Seni neden buraya getirdiğimi anlamanı istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أريك شيئا سوف تفهمين لماذا أحضرتك إلى هنا |
| Bu yüzden seni neden buraya getirdiğimi ve ne sormak istediğimi anladığını umuyorum. | Open Subtitles | وعليه، أتمنى أن تتفهم لما أحضرتك إلى هنا اليوم وما أوشك على طلبه منك |
| Muhtemelen seni neden buraya getirdiğimi merak ediyorsun. | Open Subtitles | على الأرجح أنّك تتساءل عن سبب إحضارك إلى هنا. |
| İlk olarak, seni neden buraya getirdiğimi sormadın. | Open Subtitles | أوّلاً، لمْ تسأليني عن سبب إحضارك إلى هنا |
| Yalnızlıktan öldü. Yalnızlıktan ve kuduzdan. Seni niye buraya getirdiğimi anladın mı, Simpson? | Open Subtitles | الوحدة وداء الكلب، هل ترى لم أحضرتك هنا سيمبسون؟ |
| Eminim sizi neden buraya getirdiğimi öğrenmek için yanıp tutuşuyorsunuz. | Open Subtitles | أراهن أنك يموتون أعرف لماذا أنا جلبت لكم هنا. |
| Duke seni buraya getirdiğimi bilse çok kızardı. | Open Subtitles | سيغضب "دوك" كثيراً اذا عرف . أنني أحضرتك إلى هنا |
| - Seni buraya getirdiğimi de. | Open Subtitles | وأنني أحضرتك هنا حسناً |
| Sakın amcama seni buraya getirdiğimi söyleme. | Open Subtitles | لا تقولوا لي أنا جلبت لكم هنا عمه. |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 