"buraya sadece" - Translation from Turkish to Arabic

• هنا فقط
• هنا إلا
• أتيت هنا لأخبرك

Buraya sadece Chloe'nin sağlığını kontrol etmek için geldiğini sanmıyorum.
انا لا اصدق بأنك هنا فقط للإطمئنان على صحة كلوي

Buraya sadece şu film gecesinin Joe'nun evinde olacağını söylemeye geldim.
أنا هنا فقط لإخباركم ليلة الفيلم تم نقلها إلى منزل جو

Oğlanlar Buraya sadece yaz tatilleri için gelirlerdi o yüzden fazla umutlanamazdık.
الفتى يأتي هنا فقط لفترة الصيف, لذا لا يمكنكِ أن تستثمريه جيدا

- Ağaç uzmanıyım ben. Buraya sadece ağaçlara bakmaya geldim.
أنا مختص بالأشجار أنا هنا فقط لألقي نظرة على الشجرة

...ama Buraya sadece aramızda geçenler için özür dilemeye gelmedim.
ولكن انا لست هنا فقط للاعتذار بخصوص ما حدث بيننا

Yoksa Buraya sadece lavabo şakanı yapmak için mi geldin?
أم أنك جئتَ إلى هنا فقط لتلقيَ علي نكتة بالوعتك؟

Tabi Buraya sadece para için gelmediyseniz.
. إلا ,طبعاً انتم هنا فقط . من أجل المال

Baştan açık konuşalım. Buraya sadece profesyonel sebeplerden geldim.
حسناً لنكن واضحين أنا هنا فقط لأسباب مهنية

Teşekkürler Alice... Buraya sadece manzara için gelirim.
أوه شكراً لك ِ , أليس أنا أتي هنا فقط للمشهد

Buraya sadece, sen defolup gitmeyene kadar gözüme uyku girmeyeceğini söylemeye geldim.
انا هنا فقط كي تعرف انني لن ارتاح حتى ترحل

Ben Buraya sadece onu bir güzel silkelemeyin diye geldim.
أنا هنا فقط حتى أتأكد أن يخرج من هنا بصفقة عادلة

Şimdi kırıldım. Buraya sadece oy toplamak için mi geldim sanıyorsun?
أنا مهان، تعتقد أنني هنا فقط للحصول على صوتك؟

Buraya sadece takım forması giymek ve kızları etkilemek için mi geldiğinizi düşünüyorsunuz?
اتظنون انكم هنا فقط لإرتداء سترة الجامعة و إعجاب السيدات ؟

Bugün Buraya sadece Kış Kurbanı hakkında konuşmaya geldik.
اليوم اتينا هنا فقط لمناقشة المراسم الشتوية

Buraya sadece siz soytarıların ne söyleyebileceğini duymaya gelmiştim.
أتيت إلى هنا فقط حتى أرى ماذا يمكن أن تقولوا أيها المهرجين

Ne aptalım. Buraya sadece süt banyosu yapmaya gelmişsin.
يالسخافتي، أنتَ هنا فقط من أجل حمام الطين

Buraya sadece, yalanlarınla beni aşağılamaya geldiğini bilmem gerekirdi.
كان يجب ان اعرف انك اتيت بي الى هنا فقط لأهانتي بمزيد من اكاذيبك

Buraya sadece kariyerinin en büyük hatasını yapacağını söylemeye gelmiştim ama hayır.
أنا على مايرام. أتيت إلى هنا فقط لأخبركِ. بإنك تقومين بعمل أكبر غلطة في حياتكِ العملية،

Buraya sadece Kaptan istediği için geldim.
انا لم ااتي هنا فقط لان الكابتن قام بإخباري لفعل ذلك

Buraya sadece düşünmek için gelirim.
لا آتي إلى هنا إلا عندما أرغب في التفكير

Bunun için Buraya sadece senin yanında olduğumu söylemeye geldim.
..إذاً، انا ..أتيت هنا لأخبرك ..أتيت هنا لأخبرك