| * İstiyorum bir burbon, bir skoç ve bir bira * | Open Subtitles | ♪ أريد واحد بوربون و واحد سكوتش و واحد بيرة ♪ |
| Bu batakhane iyi burbon ve hızlı kadınların yuvasıdır, ikisinde de sınırı aşmamak için dine ihtiyacımız var. | Open Subtitles | هذا الملتقى هو مكان بوربون الجيد والنساء العاهرات ونحن بحاجة الى الكثير من الدين للحفاظ عليهما سواء في الخط |
| -Beni biçmeden önce Tanrı'nın ne kadar burbon içtiğini sor. | Open Subtitles | اسأل الله كيف العديد من الطلقات من بوربون انه كان قبل أن قطع لي مفتوحة. |
| 2 litre 120 derece burbon ve baş ağrısından eser yok. | Open Subtitles | ثمانية أقداح من البوربون دون أي مضاعفات من الإفراط في الشراب |
| - Sizden önceki üst rafta Konyak-- - Ben burbon'u tercih ediyorum. | Open Subtitles | سلفكَ ترك بعض الكونياك فوق أُفضّلُ البوربون |
| Üç ya da dört gece evvel buradaydı, burbon martini içti. | Open Subtitles | أتت منذ ثلاثة أو أربعة ليالٍ "وشربت "بربون مارتيني |
| Çok yönlü bir kadınsın, Pussy. burbon ve nehir suyunun Kentucky'de muhteşem olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | أنت إمرأة متعددة المواهب يا بوسى أعتقد البربون و الماء رائعان هنا فى كنتاكى |
| Derken bir gece, Amy bana geldi... elinde bir şişe burbon ve sevdiğim bir grubun kaçak konser kaydı vardı. | Open Subtitles | وفي تلك الليلة جاءت إلى منزلي مع زجاجة بوربن وأُسطوانة للفرقة التي أحبّها |
| Hayır, doku örneklerini korumak için. Geriye sadece burbon ve skoç kalmış. | Open Subtitles | إنّه للحفاظ على عينات الأنسجة لم يتبقى إلاّ بوربون وسكوتش |
| Bu bir Manhattan, veya yarım bir Manhattan, eğer burbon'un yoksa. | Open Subtitles | "إن هذا "مانهاتن "أو نصف "مانهاتن" بما أن ليس لديك "بوربون |
| 101 Arktik, 23 kasa burbon, sekiz kasa çavdar viskisi. | Open Subtitles | آركتيك 101 : 23 صندوق بوربون ثماني صناديق من ويسكي الشيلم |
| * Bir burbon * * Bir skoç * * Bir bira * | Open Subtitles | ♪ واحد بوربون و احد سكوتش واحد بيرة ♪ ♪ لم أرَ حبيبتي منذ مدة لا أعلمها ♪ |
| * Bir burbon * * Bir skoç * * Ve bir bira * | Open Subtitles | ♪ أريد واحد بوربون و واحد سكوتش و واحد بيرة ♪ ♪ لم أرَ حبيبتي منذ الليلة ماقبل السابقة ♪ |
| Tabii koç, masasında bir şişe burbon saklamıyorsa. | Open Subtitles | إلا اذا المدرب لا يزال يحتفظ بزجاجة من بوربون في مكتبه. |
| burbon ve biranın muhteşem bir karışımı. | Open Subtitles | هو مزيج سحري بين أدنى بوربون وبابست بلو ريبون. |
| Sonra dondurma alırız, ve burbon. | Open Subtitles | و بعد ذلك يمكن أن نأكل المثلجات و البوربون |
| Mükemmel bir babasın ancak evden uzak kaldığın için vicdan azabı duyuyorsun burbon içiyorsun. | Open Subtitles | أنت أب مثالي , لكنك تشعر بالذنب في الوقت الذي تقضيه بعيدا عن البيت أنت تشرب البوربون , وتقدم الإسكوتش لعملائك |
| burbon içkisi hakkında da bana aynı şeyler söylendi, ve neredeyse 30 yıldır birlikteyiz. | Open Subtitles | ذلك ما يقوله الناس عن البوربون, وها نحن مع بعضنا منذ 30 سنة. |
| * İçiyorum o günden beri, burbon, viski, skoç ve gin * | Open Subtitles | ♪ لقد كنت أشرب البوربون والويسكي والسكوتش والجين ♪ |
| burbon ve fasulye. Bomba gibi bir karışım. | Open Subtitles | بربون وفول، مركب انفجاريّ. |
| Şimdi biraz burbon olsa çok minnettar olurdum. | Open Subtitles | سوف اكون ممتناً لك اذا احضرت لى بعضا من اسماك البربون الأن |
| Elizabeth Taylor gibi kokutacak seni. Yani galiba burbon ve vicodin kokacaksın. | Open Subtitles | سيجعل رائحتك مثل إليزابيث تايلور أظن أنها ستكون مثل رائحة "بوربن" و "فيكودين" بوربن : |
| Baban bir şişe burbon içerdi ve buna kahvaltı derdi. | Open Subtitles | -كان والدكِ معتادا على شرب زجاجة من الويسكي وكان يعتبرها وجبة الإفطار |
| Neden burbon viskisi gibi kokuyor? | Open Subtitles | لماذا رائحتها تشبه رائحة "البوربن"؟ * نوع من الشراب * |
| Barmen, bir tane burbon alayım, bir tane de arkadaşıma. | Open Subtitles | خمار، جرعة من باربون وأخرى لصديقتي |