| burnumdan meyve suyu geldi ama buna değdi. | Open Subtitles | عصيرخرجمن أنفي, لكنّه كان يستحق ذلك تماما. |
| Ama çok hoş. Ben de burnumdan nefret ederim. Çok büyük. | Open Subtitles | إنه لطيف جداً أنا أكره أنفي, إنه كبير جداً |
| Evet, benimki daha kötüydü. burnumdan sümük geliyordu hep. | Open Subtitles | بالنسبة لي كان سيئا جدا حيث كان لدي مخاط فضيع يخرج من أنفي |
| O kadar çok çikolatalı pasta yemiştim ki burnumdan şeker gelmeye başla-- | Open Subtitles | لقد أكلت الكثير من كعكه الشيكولاته كان هناك الصقيع الذي يخرج من انفي ..كنت أشمها لمده سنه |
| Sümkürdüğümde burnumdan daha büyük ve güzel şeyler çıkıyor. | Open Subtitles | أوه رجاءً لدي أشياء أكبر على أنفي و أجمل أيضاً |
| Şimdiye trilyon, trilyon tane geçmiştir burnumdan. | Open Subtitles | ألف تريليون تريليون مرت من خلال أنفي الآن فقط، |
| burnumdan da siyah bir sıvı geldi... | Open Subtitles | ،و هناك سائل أسود يخرج مِن أنفي و قيء أسود |
| Bu boyutta bir TV... Boş ver, burnumdan sümükler akana kadar beni güldürecektir. | Open Subtitles | تلفاز بهذا الحجم ،إنسى سوف يجعلني أضحك حتى ينزل المخاط من أنفي |
| Ardından burnumdan kıl yoldu ve garsonla kavga etmeye başladı. | Open Subtitles | انتزعت شعرة من أنفي و افتعلت مشكلة مع النادل |
| Halat çekme oyununda o kadar çok çamur yuttum ki burnumdan ot çıkmıştı! | Open Subtitles | لقد ابتلعت الكثير من الطين في مسابقة شد الحبل أخرجت أعشاباً من أنفي! |
| Tanrım, o herifin kokusu burnumdan gitmiyor bir türlü. | Open Subtitles | يا إلهي، لا أستطيع التخلص من تلك الرائحة في أنفي |
| Kokusu burnumdan gitmiyor. Bunu yapabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | والرائحة لا تغادر أنفي لا اعتقد أنني قادرة على فعل ذلك |
| Yakınındayken burnumdan da nefes alabiliyorum. - Sana bir şey sorabilir miyim? | Open Subtitles | ويمكنني ان اتنفس من خلال أنفي وانا بجانبك. هل استطيع سؤلك عن شئ ما؟ |
| - Az daha senin yüzünden Meksika Acı Amigo Çikolatası burnumdan çıkıyordu. | Open Subtitles | أنت كاد المكسيكي الساخن المشجعين الشوكولاته يخرج من أنفي. عذرا. |
| Tıbbi pipet gibi bir şeyle burnumdan çıkardılar. | Open Subtitles | ما فعلوه كان أنهم أخرجوه من أنفي مثل القش.. كالقش الطبي. |
| Az önce seni burnumdan duydum. | Open Subtitles | أنا فقط سمعت الحديث من خلال أنفي. |
| burnumdan kıl kopardı garsonla kavgaya girişti ve sonra tuvalette bayıldı. | Open Subtitles | لقد انتزعت الشعر من انفي افتعلت شجارا مع النادل ثم فقدت وعيها على كرسي الحمام |
| Parmağının ucunda burnumdan bir parça değil de burnumda parmağından bir parça kalmasını diliyorum. | Open Subtitles | حسنا أنا اتمنى أن ينتهي الأمر بقطعة صغيرة من اصبعك على انفي بدل قطعه صغيرة من انفي على اصبعك |
| Bunu çözmeye çalışıyorum. burnumdan nefes almalıyım galiba. | Open Subtitles | انا احاول فعل هذا بالرغم اني فقط اتنفس عن طريق انفي |
| Kamyonun tamponu burnumdan şu kadar uzaktaydı! | Open Subtitles | اكصدام الشاحنة كان بهذا القرب من انفى |
| Bana bir pipet ver elma suyunu burnumdan çekeyim. | Open Subtitles | أعطِني أنبوبة و سَأَشربُ عصير التفاح من خلال أنفِي. |
| burnumdan beynime koku sinyalini taşıyan nöronlar ağı yüz milyonlarca yıllık evrim sürecinde ince ayara tabi tutuldu. | Open Subtitles | شبكة الخلايا العصبية التي تحمل إشارة الرائحة من الأنف الى الدماغ مؤلفة بشكل دقيق على مدى مئات ملايين السنين من التطور |
| Hepiniz kafayı yemişsiniz. İki gündür burnumdan getirdiniz. | Open Subtitles | نعم, أنا مجنون لقد ظللتم تضايقونى طوال اليومين الماضيين |