| Anne, birkaç yetişkinin de yardımıyla buzağıyı sürünün emniyetine geri götürmeye çalışıyor. | Open Subtitles | الأمّ، بمساعدة عدّة بالغين آخرين، تحاول أن تُرجع العجل إلى أمان القطيع. |
| Bana buzağıyı hatırlattı. Aynı şey olamaz değil mi? | Open Subtitles | أنا لا آتناول لحم العجل لكنه ليس نفس الشئ |
| Tahminime göre buzağıyı 24 saat içinde doğuracak. | Open Subtitles | أفترض بأنها ستـلـد ذلك العجل خلال الـ 24 ساعة القادمة |
| Armando, tüm paramız sürüde olduğu halde bu buzağıyı neden önemsiyorsun ki? | Open Subtitles | آرماندو، مامشكلة العجل عندما تكون الماشية كلها هناك؟ |
| buzağıyı kuru saman ateşinde pişirdim. | Open Subtitles | قمت بتدخين لحم العجل على محرقة من القش الجاف |
| Sevişmenize gerek yok sadece buzağıyı dışarı çıkar ki, büyütüp katledebilelim. | Open Subtitles | انت لست مضطراً ان تضاجعها. اخرج العجل بسرعه حتى نتمكن من تربيته ثم ذبحه |
| Bir saat sonra dedi. buzağıyı çıkarmak zorundayız. | Open Subtitles | منذ ساعه، سنتمكن من إخراج العجل حينها |
| Eve utanç içinde geliyor yaşlı adama hayran kalıyor o semiz bir buzağıyı kesiyor. | Open Subtitles | وكان يعشق العجوز، وقتل العجل المُسمن |
| - buzağıyı babam kurtardı. | Open Subtitles | ـ أبي أنقذ العجل |
| buzağıyı kurtaran babamdı. | Open Subtitles | . . لقد كان أبي يساعد العجل |
| buzağıyı babam kurtarmış dedi. | Open Subtitles | قالت بأن أبي أنقذ العجل |
| buzağıyı senin kurtardığını biliyorum. | Open Subtitles | . أعرف بأنك أنقذت العجل |
| Eğer yapmazsak, buzağıyı kaybederiz. | Open Subtitles | وإذا لم نفعل، سنخسر العجل |
| - buzağıyı görmeye. | Open Subtitles | - سأذهب لأرى العجل |
| - Durga git buzağıyı bul. | Open Subtitles | (دورجا) ابحثي عن العجل |