| Bu merak aynı zamanda bir tür yorumlama cömertliğine de neden olabilir. | TED | وهذا الفضول يمكن أن يخلق نوعاً من كرم التفسير. |
| cömertliğine karşılık verebilmek için bunlar az bile. | Open Subtitles | وحتى خططتِ لتجلبي لي قهوة بالحليب وكورواسون ؟ إنه أقل شيء يمكنني عمله لأرد لكِ كرم ضيافتكِ |
| Kutsal olanların cömertliğine tanıklık edecektir. | Open Subtitles | يمكِنه أن يحلف اليمين على كرم القس |
| Kendisi kudretli kralımızın cömertliğine şahittir. | Open Subtitles | هو باستطاعته أن يشهد على كرم الإله |
| Pet'le evlendiğimde Bay Meagles'ın servetine ve cömertliğine ihtiyacım olacağını gayet iyi biliyor. | Open Subtitles | إنها تعلم جيدا بأني سأكون مستقلا عن ثروة و كرم السيد "ميجلز". حينما أتزوج "بيت". |
| İlahi olanın cömertliğine kendisi bizzat şahadet edebilir. | Open Subtitles | يمكنه أن يؤكد لك كرم الملك |
| Bütün şehrin cömertliğine teşekkür ederiz. | Open Subtitles | شكراً على كرم أخلاقك |