| Katilin silah tercihi cıvata keskisi. | Open Subtitles | والسلاح المُختار؟ مقص البراغي. لاحظ هذا. |
| cıvata dişlerinden başka bağlayıcı düşünmeliyiz. | Open Subtitles | يمكننا أن نضع في اعتبارنا أساليب تثبيت أخرى عدا عن البراغي. |
| On yıl önce, seninle tanışmasından bile önce, dönme dolaptan gevşek bir cıvata fırlamış ve kafatasına girip beyninde utanç hissettiren parçayı yok etmiş. | Open Subtitles | قبل 10 سنوات و قبل أن يلتقي بك حتى برغي مرتخي طار من عجلة الكرنفال و إنغرس يجمجمته |
| Çanağın Andy'ye çarpması için bu cıvata önceden kesilmiş. | Open Subtitles | هذا المزلاج إنقطع قبل ان يضرب الصحن أندي |
| "Geniş dişli altıgen bir cıvata altında bulunan gazetede saat 16.00 yuvarlak içine alınmış." | Open Subtitles | ... العثور على جريده تحت مسمار ضخم ومكتوب عليها الرابعه مساء |
| Medea'nın şüphelenildiği gibi, cıvata Hephaestus’un zayıf bir noktasıydı. | TED | وتمامًا كما توقعت ميديا، كان المسمار نقطة الضعف في تصميم هيفستوس. |
| cıvata, Ferrari'nin süspansiyonundan çıkarılmış ama metal kapak sıvı çimento kavanozu içinmiş ve içinde beyaz fosfor varmış. | Open Subtitles | البرغي من جهاز تعليق الفيراري ولكن الغطاء المعدني لـ علبة لإسمنت سائب وعليها آثار للفسفور الأبيض |
| Somun, cıvata ve vida koymuş. | Open Subtitles | لقد وضع مفك و براغي و مسامير |
| Bu cıvata kovaları beni işimden etmediği sürece zor işleri yapmalarına memnun olurum. | Open Subtitles | ما دامت هذه الدلاء من البراغي لا تطردني من العمل أنا سعيدة لأدعهم يقومون بالعمل التافه |
| Ortağım beni buradan çıkarmaya geldiğinde senden geriye bir avuç cıvata ve kablo kalıncaya kadar seni döveceğiz. | Open Subtitles | وعندما شريك لي تمثال نصفي لي من هنا، نحن ستعمل يضربك إلى كومة من البراغي والأسلاك. |
| cıvata dişlerini sıkıyordum ve elim kaydı. Yüzüme yumruğu yapıştırdım yani. | Open Subtitles | كنت أشد البراغي و يدي انزلقت .. |
| - Bir sürü cıvata var. | Open Subtitles | كيف نبدو؟ هُنالك الكثير من البراغي. |
| - cıvata sıkmayı bile zor becerirsin! | Open Subtitles | أنت بالكاد تعرف كيف تستخدم مفك البراغي |
| - Anlaşıldı. Son bir cıvata. | Open Subtitles | عُلم ذلك, بقي برغي واحد. |
| Metal kapak, cıvata, çiğnenmiş sakız. | Open Subtitles | غطاء معدني، برغي وعلكة ممضوغة |
| Tutkalla yapıştırılmış paslı bir cıvata gibi düşün. | Open Subtitles | انه برغي صدئ مع الغراء |
| Arka tarafta bir çift cıvata keskisi bulunduruyoruz. İnan bana ne için kullandığımızı bilmek istemezsin. | Open Subtitles | نبقي زوج من قاطع المزلاج في الخلف ثقي بي لا تريدي معرفة لم نحتاجهم |
| Neşter ve cıvata keskisiyle bir kadının bacağını kestik. | Open Subtitles | لقد قطعنا ساق امرأة باستخدام مشرط و قاطع المزلاج |
| Sadece bir cıvata, ona bağlı hiçbir şey yok. | Open Subtitles | مسمار رباط وحسب، لا يُوجد شيء مربوط به. |
| Bir kağıt parçasını tutan demir bir cıvata. | Open Subtitles | مسمار ضخم يثبت قطعة من الورق |
| Büyük tahtaya yaz. Peki ya cıvata? | Open Subtitles | على اللوحه الكبيره من فضلك ماذا عن المسمار ؟ |
| - Bırak öylece kalsın. - Göz cıvata emniyetini al. | Open Subtitles | فقط أدخله هناك - أمّن البرغي - |
| 3 cıvata önerdiğin için sağ ol Rudy Baba. | Open Subtitles | شكراً لك (بابا رودي)، لإقتراحك ثلاثة براغي. |