| Yakalandıktan sonra bulabildiğim en iyi iş Cabo Hava Yoları'ndaydı. | Open Subtitles | وبعد القبض علي ..أفضل عمل حصلت عليه في طيران كابو |
| Şimdi yarımadanın diğer tarafında, uyuyan bir balıkçı köyü var; Cabo Pulmo. | TED | الآن، على الجانب الآخر من شبه الجزيرة تقع كابو بلمو، وهي جزيرة صيد هادئة. |
| Şu anda Cabo San Lucas'taki bir bankada tam yarım milyon dolarım var. | Open Subtitles | الأن أنا لدي نصف مليون دولار في صندوق أيداع في بنك في كابو سان لوكاس |
| Cabo'ya uçuş berbat. Bir keresinde karım Susan'la gitmiştim. | Open Subtitles | الطيران سيئ إلى كابو ذهبت هناك من قبل مع سوزان زوجتي |
| Cabo'dan gelen yarım milyon dolardan bahsediyorum. | Open Subtitles | أنه نصف مليون دولار تهرب من كابو و هناك المزيد في الطريق |
| Hala gelip, Cabo Blanco'da benimle çalışma şansın var, ha? | Open Subtitles | مازالت لديك الفرصه لتأتي معي وتعمل في كابو بلانكو؟ |
| Boto başka bir aya bırakıp, Cabo'ya gitmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نبقي المركب لشهر آخر ونبحر إلى كابو. |
| Market işinden çok para kazanıyor ve tek yapmak istediği Cabo'ya gitmek. | Open Subtitles | يجني الكثير من المال في السوق كلّ ما يريد هو الشرب والإبحار والذهاب إلى كابو. |
| Yat'ta yaşamak, bütün gün içmek, denizden Cabo'ya gitmek. | Open Subtitles | العيش في يخت، الشرب طوال النهار الإبحار إلى كابو. |
| Tabi ki bütün bu samimi olma detaylarını atlarsak o hafta sonu Cabo'da ne oldu? | Open Subtitles | بدون الخوض فى التفاصيل الدقيقة بالطبع ولكن ماذا حدث فى كابو فى ذلك الاسبوع ؟ |
| Jocelyn'in peşine düşmedim, Cabo'ya onu çağırdığımı da hatırlamıyorum. | Open Subtitles | انا لم اطارد لجوسلين ، ولا اتذكر دعوتها الى كابو |
| Dün gece gittiğini gördüğümde, seni izlerken sanki 30 yıl önce Cabo'daki gibiydi. | Open Subtitles | عندما شاهدتك تبتعدين البارحة .. عندما راقبت ذلك .. شعرت وكأنى فى كابو منذ ثلاثين عاما |
| Cabo'da yaz tatilinde. Ne olmuş yani? | Open Subtitles | لقد كانت إجازة الربيع فى كابو ، وبعد ذلك |
| Kardeşimle Cabo'da geçirdiği münasebetsiz haftasonu olası bir kaza nedeniydi. | Open Subtitles | في اجازة غير مناسبة عند أخي في كابو حسنا كان ذلك صدمة قوية جدا |
| Kardeşimle Cabo'da geçirdiği münasebetsiz haftasonu olası bir kaza nedeniydi. | Open Subtitles | في اجازة غير مناسبة عند أخي في كابو حسنا كان ذلك صدمة قوية جدا |
| Dublör dostuma bir Virgin Pina Colada bana da bir Cadillac Cabo Wabo margarita. | Open Subtitles | بينا كولادا منزوعة الكحول لصديقي مؤدي المشاهد الخطرة و سآخذ كاديلاك كابو وابو مارجريتا أخرى |
| Cal'i seviyorum. Cabo'da olanlar bunu fark etmemi sağladı. | Open Subtitles | أَحب كال،وكل ما حَدثَ في كابو جَعلَني أُدرك ذلك. |
| Cabo San Lucas'ta tüm fahişeler Cabo Corrientesliymiş. | Open Subtitles | إذا ذهبت إلى كابو سان لوكاس فجميع الغانيات من نفس المكان |
| Cabo'da, bu geçtiğimiz Noel'de, belki de bir adam öldürmüş olabiliriz. | Open Subtitles | ربما قتلنا رجلاً في كابو , أثناء عيد الميلاد الماضي |
| Doğruca havaalanına gidersem, Cabo için son uçağa yetişebilirim. | Open Subtitles | اذا ذهبت مباشرة للمطار سأصل إلى كابو قبل مغادرة الطائرة |
| Bugün Cabo San Lucas'a gidiyorsunuz. | Open Subtitles | شكرا لك ذاهبون إلى (كابوسان لوكاس) اليوم |