| Hangi aptal Cadılar Bayramında evlenir ki? | Open Subtitles | ومن علية اللعنة الذى يتزوج فى عيد القديسين على اية حال ؟ |
| Cadılar Bayramında hayalet kostümü giymiştim ve şimdi hayalet oldum. | Open Subtitles | لقد تنكّرت بزي الشبح في عيد القديسين ، والآن أنا شبح |
| Anlaşılan Cadılar Bayramında oraya balkabağı filan sokmuş. | Open Subtitles | ويبدو أنها عالقة اليقطين كله الى هناك مرة واحدة في عيد الهالوين. |
| Bunun anlamı 4 Temmuz'da havai fişeklerin izlenmesi, Cadılar Bayramında ''şaka mı şeker mi?'' diye sorulması ve Noel'de bir ağacın altına hediyelerin konulup sunulmasıdır. | TED | ما يعني احتفالي بمشاهدة الألعاب النارية في الرابع من يوليو، جمع الحلويات في الهالوين ووضع الهدايا تحت شجرة الميلاد. |
| Cadılar Bayramında parti vereceğimizi ve seni de aramızda görmek istediğimizi söylemek için uğradık. | Open Subtitles | .. لقد جئنا إليكِ لنُخبركِ أننا نُقيم حفل بمناسبة عيد القدّيسين ونودّ كثيراً أن تأتين |
| Cadılar Bayramında neden çantanda yumurta taşıdığını bilmek çok isterim. | Open Subtitles | أود سماع أسبابك في وضع البيض في حقيبتك في الهالويين |
| Cadılar Bayramında bana o elbiseyi sattın ve... | Open Subtitles | عيد القديسين الماضى, الزى الذى بعته لى كاد يقتلنا تقريباً |
| Sülalemizde, Cadılar Bayramında insanları doğramayı seven psikopat bir seri katil var. | Open Subtitles | لدينا مختل عقلياً في العائله يحب ان يقتل الناس في عيد القديسين وانا احس انه من السيء |
| Cadılar Bayramında kim kiminle çıktı dedikodusu yapmıyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نتحدث عمن تغازل مع من في حفلة عيد القديسين |
| Cadılar Bayramında bir sürü salakça durumlar meydana geliyor. | Open Subtitles | فكثير من غريبي الأطوار يظهرون عشية عيد القديسين |
| Cadılar Bayramında çocuklarınla olmamaktan daha can sıkıcı olan şey başkalarının çocuklarını şekerle beslemek zorunda olmak. | Open Subtitles | الشئ الأكثر حزناً من عدم وجود أبنائي في عيد القديسين هو أن أعطي الحلوى لأبناء الآخرين |
| - Evet,3 yıl önce Cadılar Bayramında kaybolmuş. | Open Subtitles | نعم، لقد اختفى قبل 3 سنوات تكتمل في عيد القديسين القادم |
| Bu elbiseyi Amerika'ya götürmelisin, Cadılar Bayramında tekrar giyersin. | Open Subtitles | يجب أن تعيد هذا الزي للولايات المتحدة يمكنك أن ترتديه في عيد الهالوين |
| Hastalar Cadılar Bayramında isyan çıkardı. | Open Subtitles | المرضى قاموا بأعمال الشغب أثناء عيد الهالوين |
| Biri bunu Cadılar Bayramında burada unutmuş olmalı. | Open Subtitles | يجب ان احهم ترك هذه منذ عيد الهالوين. |
| Genelde Mardi Gras ve Cadılar Bayramında takılır. | Open Subtitles | يرتدى بشكل شائع في الهالوين و ثلاثاء المرفع |
| Bir kadın, Cadılar Bayramında tamamen aklını yitirmeden altı yaramaz çocuğa zincirlenmiş olarak ne kadar süre dayanabilir? | Open Subtitles | كيف لأمرأه واحده أن تبقى صامده بحوزة 6 أطفال أشقياء في الهالوين قبل أن تفقد صوابها تماماً ؟ |
| Cadılar Bayramında ne olacaksın? | Open Subtitles | ماذا ستكونين فى عيد القدّيسين ؟ |
| Cadılar Bayramında yaptığın türden bir şeydi. | Open Subtitles | هذا شيء تفعله في عيد القدّيسين |
| Son sekiz Cadılar Bayramında onun kılığına girdim. | Open Subtitles | لقد ذهبت كأنني هيا في الـ8 سنوات الماضيه في الهالويين |
| Cadılar Bayramında aldıkları... kuru temizleme kuponunu özleyecek değiller ya. | Open Subtitles | كما لو أنهم سيفتقدوا بطاقات المغسلة التي توزعها في عيد القديسيين |
| Bu yüzden her Cadılar Bayramında arabasına 60 tane yumurta atmaya karar verdim. | Open Subtitles | لذا قررت أن ألقي 5 درزينات من البيض على سيارته كل عيد قديسين |
| Biz on yaşındayken Cadılar Bayramında Hansel ve Gratel olmuştuk. | Open Subtitles | عندما كنا فى العاشرة, خرجنا للاحتفال بعيد كل القديسين متنكرين فى شكل (هانسل) و(جريتل)0 |
| Yaramazlık yaptı biz de ona ders olsun diye Cadılar Bayramında topladığı şekerlemeleri geri veriyoruz. | Open Subtitles | هي سيئة و مممم .. و نحن نعيد حلوى الهلوين |
| Cadılar Bayramında ne yapıyorsun? | Open Subtitles | ماذا ستفعلون لعيد القديسين غداً؟ |
| Görünüşe göre birinin oynadığı oyunun hayaleti Cadılar Bayramında onu avlamaya geliyor. | Open Subtitles | يبدو أن شبح خداع أحداهن يجب أن يرجع ويلاحق عيد الهالووين هذا |
| Her Cadılar Bayramında muhteşem bir kostüm giyerim ve kimse beni tanıyamaz. | Open Subtitles | لن نفعل في كل عيد هالوين, أنا أرتدي أزياء رهيبة |
| Cadılar Bayramında güzel bir gösteri yaptınız. | Open Subtitles | كان هذا عرضاً مذهلاً الذي قدمتموه في حفل القديسين بالأمس |