| Burası Kaliforniya'daki Angeles Milli Parkı'nda bulunan Ridge Canyon Gölü. | Open Subtitles | حسنا هذه بحيرة ريدج كانيون في غابة كاليفورنيا اينجلز الوطنية |
| Twist the Night Away ikinci, Topanga Canyon üçüncü oldu. | Open Subtitles | تويست ذا نايت يصحو وتوبانغا كانيون ثالثا يدخل بشكل جميل |
| Ve ortaklarımız da İspanyol olan California, Malibu'dan Zuma Canyon Orkideleri | TED | و شركاؤنا هم زوما كانيون اوركيدس ماليبو كاليفورنيا الذين هم من اصل اسباني. |
| Şu anda Hoover Barajı üzerindeyiz, sonra Grand Canyon'ın güneyinden geçeceğiz. | Open Subtitles | نحن نَطِيرُ الآن فوق سدِّ هوفر، ولاحقاً سَنَعْبرُ جنوبَ الوادي الكبيرِ. |
| Böylece bizden bir grup aradan sıyrılıp, onları, Rattlesnake Canyon'da pusuya düşürdük | Open Subtitles | وهاجمناهم وحاصرناهم في وادي الافعى الجرسيةِ |
| Bay Finch ve Algernon da, yani diğer adıyla Limey de Canyon City'den kiraladıkları Chevrolet ile gidiyorlar. | Open Subtitles | السيد فينش وهذا الألجرنون أيا كان اسمه. فهو على مقربة من 5 أو 6 أميال .في سيارة أفيس شيفروليه مستأجرة في مدينة كانيون |
| Kimse Harry Canyon'a dokunamaz. | Open Subtitles | لا أحد يلمس هاري كانيون إلا إذا أريد لها أن. |
| Richard McGee adında biri var. Laurel Canyon'da oturuyor. | Open Subtitles | هناك رجل يدعى ريتشارد ميجي ويعيش في لوريل كانيون |
| İşler, Canyon'daki dükkandan yürütülecek. | Open Subtitles | كل الصفقات تحدث باستمرار في متجر كانيون.. |
| Laurel Canyon Caddesi cinayetleriyle ilgili olarak porno yıldızı John Holmes gözaltına alındı. | Open Subtitles | فيما يتعلق بجريمة قتل لوريل كانيون و قد اتخذت الشرطة نجم الافلام الاباحية جون هولمز الي الحجز |
| Memurun yardıma ihtiyacı var, 6600 Laurel Canyon. | Open Subtitles | يحتاج ضابط الى المساعدة، 6600 لورل كانيون. |
| Ama ona kalsaydı, sizin Canyon Ranch'da olduğuma inanmanızı sağlardı. | Open Subtitles | ولكن إذا أرداتكم أمي أن تعتقدون بأني في "كانيون رانش" |
| Nick Skirvin'in cesedi bulundu, ama bu kez Ridge Canyon'da değil 35 km uzaklıktaki Banter Gölü'nde, Görseller de geliyor. | Open Subtitles | تم انتشال جثة نيك سكيرفين لكنها لم تكتشف في ريدج كانيون وجدت في بحيرة بانتر |
| Ridge Canyon Gölü yakınında terk edilmiş bir arazi aracı bulundu. | Open Subtitles | سيارة رياضية وجدت مهجورة قرب بحيرة ريدج كانيون |
| Garcia, şüpheli iki kurban daha kaçırdı ve onları Ridge Canyon Gölü'nün en soğuk yerine götürüyor olabilir. | Open Subtitles | غارسيا المجرم لديه ضحيتين اضافيتين و هو غالبا سيأخذهم الى ابرد مكان في بحيرة ريدج كانيون |
| İskelesi Ridge Canyon Gölü'nün en soğuk kısmında. | Open Subtitles | ميناءه كان في ابرد منطقة من بحيرة ريدج كانيون |
| Tüm birimler derhâl Temescal Canyon Park'a bekleniyor. | Open Subtitles | جميع الوحدات عليها الاتجاه الى متنزه تيمسكال كانيون |
| Grand Canyon'ı ziyaret edenlerin sadece% 1 'inin bunu yaptığını biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعلم ان 1? فقط من زوار الوادي الكبير يفعلون ذالك حقيقة؟ |
| Söyleyeceğim şeylerin Grand Canyon'dan daha derin... çukurlar açacağının farkındayım. | Open Subtitles | أنا على علم بما أود قوله خلق مصداقية اوسع من الوادي الكبير |
| Bel Air, Benedict Canyon, Pacific Palisades var. | Open Subtitles | حسنا , هناك هواء بيل , تلال هولمبى وادي بنيديكت، حواجز المحيط الهادي |
| Waits ayrıca yakınlarda Laurel Canyon'un yamacında kemikleri bulunan küçük oğlanın cinayetini de üstlendi. | Open Subtitles | ويتس قد إعترف أيضاً بمسئوليته عن قتل الولد والذى قد وُجدت عظامه مؤخراً على جانب من تل فى وادى لوريل الضيق |