| Carson City ile bura arasında tek ses yapan biziz. | Open Subtitles | نحن الشيءَ الوحيدَ الذي يَجْعلُ ضوضاءاً بين هنا ومدينةِ كارسن. |
| Carson'ların düğünü, Dankowski'lerin partisi, sonra iki cenaze ve Jill arayıp, hasta olduğunu söyledi. | Open Subtitles | نحن عندنا كارسن الزفاف، حزب دنكويسك، جنازتان و حفلة بلاغات من زائرين المرضى، طوال اليوم |
| Akşamları oturup Johnny Carson'dan sonra okurduk. | Open Subtitles | نحن كُنّا نَنتصبُ في الليل و إقرأْه بعد جوني كارسن. |
| Carson City'deki telgrafçı böyle bir aptallığa izin vermez. | Open Subtitles | عامل التلغراف في مدينةِ كارسن لا إسمحْ للغباوةِ بأجهزتِه. |
| Eminim Carson bize çabucak bir cevap getirebilir. | Open Subtitles | أنا متأكدة أن كارسن سيكون قادر على إعطائنا الجواب قريبا |
| Carson, insanlara gelecek yıllarda kahramanlığının masallarını anlatacağım. | Open Subtitles | كارسن. سأخبر الناس عن شجاعتك لعدة سنوات قادمة |
| Carson... çok iyi dosttuk biz. Carson sana KTA geni vermedi. | Open Subtitles | كنت أفترض أننا أفضل الأصدقاء كارسن لم يعطيك جين اى تي اى |
| Eğer Carson haklıysa ve beni duyabiliyorsan, sanırım... | Open Subtitles | تعلمين , إذا كان كارسن محق وأنت تسمعيني, أفترض |
| Altı numaralı koltukta; 1,344,000 marka ile, yine Las Vegas'tan Michelle Carson. | Open Subtitles | في عددِ مقعدِ ستّة، أيضاً مِنْ لاس فيغاس، 1,344,000، ميشيل كارسن. |
| L.C. Cheever, Michelle Carson'ı floşla eliyor. | Open Subtitles | إل. سي . تشيفر أزالَ ميشيل كارسن مَع تسلسل ورقي. |
| Hadi Carson, ne büyük bir tesadüf, o seni odandan çıkarıyor ve ruh sopası kayboluyor. | Open Subtitles | هيا ، كارسن إنها مجرد صدفة كبيرة هو من أبعدك عن غرفتك وبعد ذلك سرق عصا الروح |
| Carson, takımımızın kazanması için çok çalışacağım. | Open Subtitles | أسمعي ، كارسن أنا استعمل مؤخرتي لمساعدة فريقنا على الفوز |
| Sun Tzu korku trenine binmez Carson. | Open Subtitles | انا لا أعتقد أن كتاب الشمس ستكون مثل ركوب قاطرة سريعة ، كارسن. |
| Bay Carson yalnız kalması için kulübesine gönderdi. | Open Subtitles | أعاده السيد كارسن إلى كوخه ليطهو عصيره الخاص |
| Neden Carson'a artık protestolara katılmayacağına dair söz verdin? | Open Subtitles | لماذا وعدت كارسن بأنك لن تنظم أية احتجاجات أخرى |
| Daisy, gizli mektubumu Bay Carson'a söylediğin için teşekkürler! | Open Subtitles | شكراً ديزي لإخبارك السيد كارسن كل مايتعلق برسالتي السرية |
| Duyduğuma sevindim ama Carson, karının seni tehdit ettiğini söylemişti. | Open Subtitles | أنا سعيد لسماع هذا ولكن كارسن قال بأن زوجتك قامت بكل أنواع التهديدات |
| Books, Carson şehri zorlu adamlarla doludur.. Başın mı üşüyor? | Open Subtitles | يا سيد "بوكس" مدينة "كارسن" مليئة بالقضايا الصعبة |
| Books, Carson şehri adını duvara yapıştırmak için ruhlarını satcak zorlu adamlarla doludur.. | Open Subtitles | يا سيد "بوكس" مدينة "كارسن" مليئة بالقضايا الصعبة من الذين ضحوا بأرواحهم ليضعوا إسمك على هذا الحائط |
| Carson şehrini gerçekten haritaya koyabiliriz. | Open Subtitles | وبالحقيقة نستطيع أن نضع مدينة كارسن" على الخريطة" |
| Sen Carson City'ye gidene kadar,Şu gömülü halimle bile senden önce Çin'e giderim. | Open Subtitles | أنا أستطيع أن احفر الى الصين قبل أن تصل أنت الى مدينة كارسون |