| Valinin cenazene gelememesi kötü olacak. | Open Subtitles | اللعنة، كتبت قطعة أدبية تأبينية من أجلك وطلبت من الحاكم أن يأتي إلى جنازتك |
| cenazene çiçek göndermek isteyeceklerin listesi bir hayli kabarık. | Open Subtitles | هناك قائمة انتظار بالاشخاص الذين يودون ارسال الزهور فى جنازتك |
| cenazene ne tür çiçek yollayalım, aptal herif? - Bu seni son görüşümüz olacak. | Open Subtitles | اي نوع من الزهور تريد في جنازتك ايها الغبي؟ |
| cenazene gitmemek için bahane düşünmeye başlamıştım bile. | Open Subtitles | وأنا بدأت باختلاق الأعذار كيلاّ اذهب لجنازتك |
| Birkaç insan istemeyerek cenazene gelmek zorunda hissederdi. | Open Subtitles | و الأشخاص القليلون الذين يشعرون بأنهم مجبرون للذهاب للجنازة سيكونون منزعجين غالباً |
| Eğer önümüzdeki 6 sene içerisinde ölürsen cenazene ben katılacağım ve Başkan gönderdiği için onun yerine ben anma konuşmasını yapacağım. | Open Subtitles | إذا مُت خلال السَنَوات الستّ القادمة سَأَحْضرُ جنازتكَ وألقي قصيدة مدح عندما يرسلني الرئيس مكانِه. |
| Nasıl ölü olunur hiçbir fikrin yok. İki yıldır ikinci kez kendi cenazene geliyorsun. | Open Subtitles | هذا غير واضح تماماً حول كيفية موتكِ، فهذه هي المرّة الثانية التي تظهرين فيها في جنازتكِ |
| Seni hedeflememiştik,... ama cenazene gelmek zorunda olmaktan korktum. | Open Subtitles | لم نكن نتوقع قدومك. ولكني أشك أني سأسير في جنازتك. |
| - Ben senin cenazene gitmiştim. | Open Subtitles | لقد ذهبت إلى جنازتك لقد ذهبنا نحن الإثنين |
| Ben de az önce gelecekten döndüm ve senin cenazene gittim ve tahmin et ne oldu? | Open Subtitles | أنا للتو عدت من المستقبل وأنا ذهبت إلى جنازتك , وخمن ماذا ؟ |
| Üzgünüm, geçen sene cenazene gelemedim. | Open Subtitles | اسفة, لم استطع ان احضر جنازتك السنة الماضيه |
| cenazene sadece zamanında seni öldürmeye çalışanlar geldi. | Open Subtitles | فأن كل من سيظهر في جنازتك الناس التي ستحضر هى الناس التي تفضل موتك |
| Ve kendi adıma cenazene gelip ağlamayacağımdan emin olabilirsin. | Open Subtitles | وأنا كواحدة لن أقوم بالبكاء عليك في جنازتك. |
| Aksiliklerden ve ölmekten bahsetmişken şüphelilerimizin bir kısmı senin cenazene katılmaktan mutluluk duyacak gibi görünüyor. | Open Subtitles | أجل بمناسبة التقييد والموت عدد من المتهمين يخططون لحضور جنازتك |
| Ölmeni bekliyorum, sonra motosiklet bana miras kalacak, binip cenazene geleceğim. | Open Subtitles | حسنا إذا، سوف أنتظر وفاتك وأرث الدراجة ! وأركبها في جنازتك |
| Her zamanki gibi geç kaldın, hatta kendi cenazene bile. | Open Subtitles | أنت متأخر كالمعتاد حتى عن جنازتك |
| Her zaman geç kalıyorsun. Kendi cenazene bile gecikirsin sen. | Open Subtitles | دائماً متأخراً سوف تتأخر على جنازتك |
| Her zaman geçkalıyorsun. Kendi cenazene bile gecikirsin sen. | Open Subtitles | دائماً متأخراً سوف تتأخر على جنازتك |
| Şimdi müsaadenle cenazene gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | حسناً، لو عذرتني، لابدّ أن أذهب لجنازتك. |
| cenazene gitmedim. | Open Subtitles | أنا لم أذهب لجنازتك. |
| Senin cenazene katıldım. | Open Subtitles | لقد ذهبت لجنازتك |
| Birkaç insan istemeyerek cenazene gelmek zorunda hissederdi. | Open Subtitles | و الأشخاص القليلون الذين يشعرون بأنهم مجبرون للذهاب للجنازة سيكونون منزعجين غالباً |
| Artık cenazene gelmeme gerek kalmadı. | Open Subtitles | الآن، ليس عليَّ القدوم إلى جنازتكَ. |
| cenazene katıldım. | Open Subtitles | لقد حضرت جنازتكِ |