| Binbaşı Schroeder Cephanelikte, daha önce de söylemiştim buraya Yüzbaşı Drazak hariç kimse giremez. | Open Subtitles | الميجور شرودر في مستودع الأسلحة و أنا قد قلت لكم من قبل أن هذه المنطقة محظورة بالنسبة لكم عدا الكابتن درازاك |
| Aşçı. Bir cesedin başında, Cephanelikte saklanmış duruyordu. | Open Subtitles | الطباخ، لقد وجدته يختبئ في مستودع الأسلحة يقف بجانب جثة شخص |
| Bu garip gidiyor, ama. I Cephanelikte tuzağa yaparken bana büyüdü. | Open Subtitles | ربّما قولي سيبدو غريبًا، لكنّي تعلّقت بك أثناء حبسي في (الترسانة). |
| Cephanelikte ne varsa kullanıyorum. | Open Subtitles | أستعمل كل مافي الترسانة |
| Cephanelikte yangın! Cephanelikte yangın! | Open Subtitles | حريق في مخزن الذخائر الحربية حريق في مخزن الذخائر الحربية |
| Claire'nin ordusunu Cephanelikte pusuya düşürmek için bana ve adamlarıma ihtiyacın var. | Open Subtitles | - أضمن النصر لتنصبي كميناً لقوات (كلير) عند مستودع الأسلحة فأنت بحاجتي أنا ورجالي |
| Cephanelikte ya da arşivde yok, donanma savaş odasında da yok. | Open Subtitles | ،لا أثرَ لها في مستودع الأسلحة ولا في الأرشيف .ولا حتى في غرفة القيادة البحرية |
| Ben Cephanelikte size brifing verecek. | Open Subtitles | سأطلعكم على الأمر في مستودع الأسلحة |
| - Tabii. Cephanelikte buluşuruz. | Open Subtitles | أراكما في مستودع الأسلحة |
| Dinle hala arkadaş. Cephanelikte olanların fındık işleri ile? | Open Subtitles | أنصت، أما زلت على صداقة بمخابيل (الترسانة)؟ |
| I Eğer Cephanelikte en malzemeleri baskın biliyorum. Rayna kaçtıktan sonra anladım. | Open Subtitles | أعلم أنّك انتهكت مؤن (الترسانة)، اكتشفت ذلك بعد هرب (رينا). |
| Eğer Cephanelikte bana doğru gelen ediyoruz. Eğer sağladıkları bir yardımcı olacağım umuyoruz. | Open Subtitles | إنّك تقصد (الترسانة)، آملًا أن يساعدوك. |
| Cephanelikte yangın! Cephanelikte yangın! | Open Subtitles | حريق في مخزن الذخائر الحربية حريق في مخزن الذخائر الحربية |
| Martin, Cephanelikte benimlesin. | Open Subtitles | مارتن) ستكون بصحبتي عند مستودع الأسلحة |