| Cephanemiz çok bol, o yüzden herkes işini iyi yapsın. Anlaşıldı mı? | Open Subtitles | لدينا الكثير من الذخيرة لذا فليقم كل فرد بواجبه ، مفهوم ؟ | 
| Bunu tartışmak için yeterli zamanımız da Cephanemiz de yok. | Open Subtitles | ليس لدينا الوقت الكافي و لا الذخيرة للجدل بشأن هذا | 
| Şimdi de Cephanemiz bitiyor. Bunun olacağını ona söylemiştim. | Open Subtitles | لقد أوشكت الذخيرة علي الأنتهاء لقد أخبرته بأمكانية حدوث ذلك | 
| Gerçek Cephanemiz olacak ama kullanmaya gerek olmayacak. | Open Subtitles | سيكون عندكم ذخيرة حية لكن لن يكون هناك نداء لإستعماله | 
| Hepsini kafalarından vurmak için yeterli Cephanemiz yok. | Open Subtitles | ليس لدينا ذخيرة كافية لنطلق عليهم كلهم بالرأس | 
| Bu şeyi neresinden vuracağımızı bilelim ki Cephanemiz boşa gitmesin. | Open Subtitles | نُريد أن نعرف كيف نقضي على هذا الشيئ، حتى لا نهدر ذخيرتنا. | 
| Şimdiye dek idare ettik, ama yiyeceğimiz, ilaçlarımız ve hepsinden önemlisi Cephanemiz tükenmek üzere. | Open Subtitles | ولكنهناكنقص فيالطعاموالأدوية وقبل كل شيء، الذخيرة. | 
| Bazen yemeğimiz ve Cephanemiz bize yetmiyordu. | Open Subtitles | أحياناً الطعام لم يكن يصلنا وأيضاً الذخيرة | 
| 477'den merkeze. Kod 3! Cephanemiz az, destek lazım! | Open Subtitles | للإسال الرمز 3 تنقصنا الذخيرة, نحن بحاجة للدعم الفوري | 
| Führer'im, son Cephanemiz de bittiği zaman ne yapacağız? | Open Subtitles | ماذا سنعمل حينما تنفذ إحتياطيات الذخيرة ؟ | 
| Son Cephanemiz de bittiği zaman ne yapacağız? | Open Subtitles | ماذا سنعمل حينما تنفذ إحتياطيات الذخيرة ؟ | 
| Sen, üç şey yapacaksın. Cephanemiz olduğuna emin olacaksın. | Open Subtitles | واجبك يتمثل في ثلاثة أمور التاكد من توفر الذخيرة | 
| Görünüşe göre fazla Cephanemiz de kalmadı. | Open Subtitles | علي مايبدو ليس باقي لدينا الكثير من الذخيرة.. | 
| Kısa atışlar. Fazla Cephanemiz yok. | Open Subtitles | اياً كان ما تصوب اليه أطلق بشكل توفيري للقذائف فليس لدينا الكثير من الذخيرة. | 
| Devriyede gezen adamlarım var, ...ama bu gidişle Cephanemiz çabucak tükenecek. | Open Subtitles | لدينا البعض في دورية للحراسة ولكن ستنفذ منا الذخيرة سريعاً | 
| Çünkü sözünü etmeye değer Cephanemiz yoktu, hiçbir emir yoktu, o halde ne yapacaktık? | Open Subtitles | لأنه ليس هناك ذخيرة للتحدث عنها لا أوامر ، لذا ما الذي ستفعله | 
| Artık Cephanemiz kalmadığına göre maalesef öleceğiz. | Open Subtitles | الآن وحيث لا ذخيرة لدينا، للأسف هلاكنا محتوم | 
| Araç onlarda, iletişim ve Cephanemiz yok, biliyorlar. | Open Subtitles | لديهم شاحنتنا. يعلمون يقيناً أنّه ليس بحوزتنا وسيلة إتصال أو ذخيرة حية. | 
| Japonlar geliyordu, bizim de Cephanemiz tükenmişti. | Open Subtitles | وكان اليابانيون مقبلين و كانت ذخيرتنا قد نفذت. | 
| Silahlarınızın sizde kalmasına izin veriyorum. Cephanemiz aylar önce bitti. | Open Subtitles | سأدعكم تحتفظون بأسلحتكم، ذخيرتنا نفذت منذ أشهر. | 
| Bu hızla giderse şafak sökmeden Cephanemiz bitecek. | Open Subtitles | وبهذا المعدل، أخشى أن تنفد ذخيرتنا قبل طلوع الفجر. | 
| Yiyeceğimiz yoktu. Cephanemiz yoktu. Hava çok soğuktu. | Open Subtitles | لا يوجد طعام ,لا توجد ذخيره فقط يوجد البرد الشديد | 
| Cephanemiz azalıyor, Sarge! | Open Subtitles | قللوا استنفاذ الذّخيرة, سيادة الرقيب ! |