| cephede kesip biçerek ilerleyen muharip cerrahlarımızın komik hallerini seyredin. | Open Subtitles | تابعوا مغامرات جراحّينا الحربيّين بينما يقصّون ويقطبون سبيلهم على الجبهة |
| Yüzbaşı, General'den acil haber geldi! cephede bize gerek varmış. | Open Subtitles | أيها القائد، أخبار مستعجلة من الجنرال نحن مطلوبون في الجبهة |
| Arkadaşlarıma şarkı söylemek için her zamankinden daha fazla bu gece cephede olmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن ارجع الى الجبهة لأغنّى لرفاقي، اللّيلة، أكثر من أي وقت آخر |
| Üstelik benim gibiler iki cephede birden savaşmak zorunda. | TED | أيضا، والناس من أمثالي، نحن نقاتل في معركتين على جبهتين مختلفتين. |
| Bolşeviklerin yaptığı ilk şey, Rusya'yı savaştan çekmek oldu böylece Almanlar 2 cephede savaşmanın felç edici etkisinden kurtuldular. | Open Subtitles | كان أول شيء فعله البلشفيين هو اخراج روسيا من الحرب ليحرروا الألمان من القتال الصعب على جبهتين |
| Sizi uyarıyorum. Eğer cephede durumlar kritik hale gelirse, bu izni iptal edeceğim. | Open Subtitles | لو اصبحت الظروف على الجبهه اكثر حرجا , سوف الغى هذا التفويض |
| Merkezde, 150 km 'lik bir cephede birkaç Amerikan saldırı birliği dinleniyordu. | Open Subtitles | في الوسط، على جبهة بعرض 88 ميل تكمن بعض الفرق الأمريكية المرهقة من المعركة ترتاح في قطاع هادئ |
| Başkaları cephede ölürken, yemek yediği çanağa işeyen imtiyazlı bir alçak. | Open Subtitles | الخراف السوداء وسط المميزين في حين أن آخرين يموتون على الجبهة |
| Zekânıza en çok gereken yerde, cephede, başvurmamız gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | لتطبيق خبرتك، حيث اننا في أشد الحاجة لها على الجبهة |
| Nüfus sorunları. Siyasi cephede, en büyük sorun yolsuzluk. | TED | قضايا السكان. على الجبهة السياسية، المشكلة الأسوأ هي الفساد. |
| Sovyet İstihbarat Servisinin bildirdiğine göre geçen 24 saat içerisinde cephede önemli bir değişiklik yaşanmadı. | Open Subtitles | تقرير مكتب الإتحاد السوفييتي. لا تغيرات مهمة في الجبهة. في آخر 24 ساعة. |
| Savaş zamanı cephede bile böylesine rastlamamıştım. | Open Subtitles | ولا حين كنت أعمل كممرضة فى الجبهة أثناء الحرب أى حرب كانت ؟ |
| Yoksa cephede görgü kurallarını unutacak kadar uzun mu kaldınız? | Open Subtitles | أو لأنك قضيت على الجبهة وقت طويل، قد أنساك ذلك لباقتك؟ |
| - Seni suçüstü yakaladık! - Adamlar cephede çarpışıyor! | Open Subtitles | ـ ضبطناك متلبسا ـ هناك رجال يقاتلون على الجبهة |
| Fransa ile Rusya'nın müttefikliği Almanya'nın iki cephede birden savaşacağı anlamına geliyordu. | Open Subtitles | كان التحالف بين روسيا وفرنسا يعني أن ألمانيا قد تواجه حرباً على جبهتين |
| Ben de iki cephede birden savaşma fikrini sevmiyorum. | Open Subtitles | ولا أحب فكرة الحرب على جبهتين لا أتذكر أنني أعطيتك الإذن |
| Henry ve Moloch'un icabına bakmaya bel bağlıyorsak iki cephede birden savaşamayız. | Open Subtitles | (ان كانت خطتنا ردع (هنري) و (مولوك فلا نستطيع القتال على جبهتين |
| Bütün Almanlar bu cephede toplanmış durumda. Bu yüzden yanlarından geçemeyiz. | Open Subtitles | الألمان متمركزين هنا ، على الجبهه لن نستطيع إختراقهم |
| cephede günler oldukça tekdüzeydi. | Open Subtitles | الحياه على الجبهه كانت رتيبه و ممله |
| - Muhtemelen. Sam, senin gibi birine ön cephede ihtiyacımız var. | Open Subtitles | (سام)، نحتاج فعلاً إلى شخص مثلك بالجبهة الأمامية |
| Ön cephede bir yere kadar taşımam gerek. | Open Subtitles | أحمله طوال الطريق إلى الخطوط الأمامية في مكان ما |
| Asker arkadaşları ve kendisine cephede kazandıkları şerefin bahşedilmediğini düşünüyordu. | Open Subtitles | يعتقد هذا الرجل أنه وزملاؤه من الجنود لم يتلقوا أي شرف أو أي إحترام مقابل جهدهم في ميدان الحرب |
| Sözde, cephede ölen askerlerin külleri getiriliyordu. | Open Subtitles | لقد كنا نرى يومياً صناديق الرماد بقايا الجنود الذين لقوا حتفهم فى الحرب |
| Birden çok cephede, birden çok orduya karşı savaşma durumu söz konusu olunca | Open Subtitles | الآن وقد وصاروا يخوضون حربا على جبهات شتى , ضد عدة جيوش متناحرة |
| Piyade Gücü'ne 4 yıllığına yazıldım... yani Vietnam'a gidersem, muhtemelen cephede olacağım. | Open Subtitles | اذن ساذهب الي فيتنام من المحتمل في الخطوط الامامية |