| O kavgadan sonra kimse yanına yaklaşmaya cesaret edemedi. | Open Subtitles | ومنذ ذلك الشجار لم يتجرأ أن يقترب منه أحد |
| Kimse içine girmeye cesaret edemedi. | Open Subtitles | و لم يتجرأ أحد على الاقتراب منه |
| Birkaç kez Küba, Kore ve Vietnam için hazırlandık ama kimse bomba atmadı, kimse cesaret edemedi. | Open Subtitles | لقد تجهزنا للحرب عدة مرات بكوبا, كوريا وفيتنام, لكن لم يلق أحد القنبلة, لم يجرؤ أحد. |
| Çünkü üç yüz yıldır kimse bu kadar büyük bir işi yapmaya cesaret edemedi. | Open Subtitles | لأنه لم يجرؤ احد على فعل شيء كهذا منذ 300 عام |
| Bir kişi bile benimle konuşmaya cesaret edemedi. En iyisi de buydu. | Open Subtitles | لا أحد يجرؤ على التحدث معي وربما كان ذلك أفضل |
| Birinden özür dilemek istedi ama Margo'ya yüzleşmeye cesaret edemedi. | Open Subtitles | يريد أن يعتذر لشخص، ولم يجرؤ على مواجهة "مارجو". |
| Her yerde beni izliyor ama bana yaklaşmaya cesaret edemedi. | Open Subtitles | إنهيتبعنيبالأرجاء... ولكنه لم يتجرأ بأن يُحادثني يالهمنأحمق! |
| Kimse sana söylemeye cesaret edemedi. Güvenine bağlı sevgilinin casusluğunu. | Open Subtitles | لم يجرؤ أحد على إخبارك إنك تعتبرها عروستك المطيعة |
| Kimse papaya karşı oy vermeye cesaret edemedi. | Open Subtitles | لم يجرؤ أحد على التصويت ضد البابا |
| Kimse papaya karşı oy vermeye cesaret edemedi. | Open Subtitles | لم يجرؤ أحد على التصويت ضد البابا |
| İsterdi, ama cesaret edemedi. | Open Subtitles | كان يرغب في ذلك لكنه لم يجرؤ |
| Buna cesaret edemedi. | Open Subtitles | لم يجرؤ على فعل ذلك |
| Bu kaz kafalılar dışında kimse cesaret edemedi! | Open Subtitles | لا أحد يجرؤ على الإقتراب ما عدا تلك الأوز! |
| ..ama söylemeye cesaret edemedi. | Open Subtitles | . لكن لم يجرؤ على إخبار أحد |