| Jason'ın cesedinin bulunduğu bölgenin çevresinde kazı yapan polis memurları olsun. | Open Subtitles | و اجعلي الضباط يحفرون المنطقة حول مكان العثور على جثة جيسون |
| Yani artık Hank Gerrard'ın cesedinin niçin kargo bölmesine tıkıldığını biliyoruz. | Open Subtitles | لذا نحن نعرف لماذا جثة هانك جيرارد وضعت في عنبر الشحن |
| Evet, Ray'i elinde şömine sopasıyla Varick'in cesedinin yanında dikelirken buldum. | Open Subtitles | وجدت راي يقف فوق جثة قريك مع قضيب النار في يده |
| O arkadaşlığı sağlamlaştırdığıma bu adamın cesedinin henüz gözlerimin önünde düşmesine. | Open Subtitles | أو قد كونتُ بتلك السرعة تلك الصداقة، وبأنني قد كنت أعرف هذا الإنسان الذي سقطت جثته أمام عينيّ |
| İkisi de yetenekli bir dövüşçünün elinden öldü. Magda'nın cesedinin yanında onun bileziği vardı. | Open Subtitles | كلاهما قتل على يد مقاتل متمرس سواره كان بجوار جثتها |
| Yaklaşık o saatlerde Darby'nin cesedinin bataklığa taşındığını biliyor olabilirler. | Open Subtitles | يعرفون انه في ذلك الوقت تم سحب الجثة الى البحيرة |
| İkinci kurbanının cesedinin de ilki gibi aynı morga gideceğini düşündü. | Open Subtitles | لقد إفترض أن جثة ضحيته الثانية ستُضع فى نفس المشرحه الاولى |
| Bir hafta sonra, Ping apartmant dairesinde ölen sahibinin cesedinin yaninda bulunmuş. Bu süreçte süpürge hep açık kalmış. | TED | بعد أسبوع، تم العثور على بينغ في الشقة إلى جانب جثة مالكها، وكانت المكنسة تعمل طوال الوقت. |
| Evet. Barışı Wellington'un cesedinin üstünde konuşacağım. | Open Subtitles | أجل ، دعهم ينزفون سأناقش السلام على جثة ولينجتون |
| Son gören kişinin cesedinin başında dururken bulduk. | Open Subtitles | تقف عند جثة رجل الأمن والذي هو آخر واحد رآها مع التاج |
| Cotton Weary'nin cesedinin üzerine bırakılmış. Kızın kim olduğu konusunda bir fikriniz var mı? | Open Subtitles | لقد وجدنا هذه فى جثة كوتون هل تعرفى من تكون تلك الفتاة؟ |
| Süleyman, tereddütsüz bir şelikde Mustafa'nın idamını emretti... sonra günlerce, genç adamın cesedinin başında oturdu ve başkalarının O'na dokunmasını reddetti. | Open Subtitles | وبغير تردد أمر سليمان بإعدام مصطفى ثم جلس بجانب جثة الرجل الشاب لأيام رافضا السماح لأحد بلمسه |
| Babanın cesedinin yanındaki ve oğlanların odasındaki yuvarlak kan izlerini mi kastediyorsun? | Open Subtitles | هل تعني حلقات الدماء الموجودة بجانب جثة الأب وفي غرفة الولدين؟ |
| Şu hanımın cesedinin yanında arabana ait lastik izleri bulduk. | Open Subtitles | لقد عثرنا على آثار للإطارات الخاصة بسيارتك بالقرب جثة هذه السيدة |
| Kurbanın cesedinin yanında senin kırmızı kartını bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدنا بطاقتك الحمراء بجانب جثة الضحية |
| Bize cesedinin bu bölgede olduğunu söylediler fakat bulamadık. | Open Subtitles | قالو بإننا يمكن أن نجد جثته حولنا هنا, لكن لم يحدث |
| En azından cesedinin bulunması iğrenç dedikodulara son verir. | Open Subtitles | علـى الأقل ايجاد جثته ينهي الكثير من الاشاعات السيئة عنه |
| cesedinin yanında bunlardan bir tane buldular. | Open Subtitles | هنا في عيادة الجامعة وجدنا واحدة من هذه قرب جثتها |
| O kadar büyük bir patlamada cesedinin bir arada kalması imkânsız. | Open Subtitles | من عزم الانفجار ليس هناك طريقة انهم سوف يعثورون على الجثة. |
| Ve eğer bir kelime edecek olursan göreceğin ilk kanatlar... çürümüş cesedinin etrafında vızıldayıp duran sineklerin kanatları olacak. | Open Subtitles | واذا قلت أى كلمة خلال ذلك الراديو ..الجناح القادم الذى ستراه سيكون جناح الذباب الذى يطير على جثتك النتنة |
| Sultan kızkardeşinin cesedinin iadesini istiyor sorumluların kellerini ve de Kudüs'ün teslim olmasını! | Open Subtitles | السلطان يطلب جثمان أخته ورأس المسؤول عن ذلك وإستسلام القدس |
| Bu, son kurbanın cesedinin bulunmasından bir saat önce çekilmiş. | Open Subtitles | هذا تم التقاطه قبل ساعه من ايجاد جثه الضحيه الاخيره |
| Hank Gerrard'ın cesedinin ağırlığı yetmezmiş gibi havada motoru bir de yakıtsız bırakır. | Open Subtitles | فتغلق تدريجياً المرشح والمحرك يحتاج للوقود في منتصف الرحلة بغض النظر عن الوزنِ الإضافيِ لجثة هانك جيرالد |
| İşim bittiğimde onun için için yanan, rezil cesedinin üzerinde benim methiyelerimi düzecekler. | Open Subtitles | عندما أنتهي، سينشدون المدائح لي فوق بقاياها المشتعلة الحقيرة |
| Lucy'nin cesedinin yanında bunu bulmuştum. Bir gün polisler gelip de onu benim öldürdüğümü düşünürlerse diye sakladım. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}وجدتُ هذه بجانب جُثّة (لوسي) واحتفظتُ بها في حال حلّ هذا اليوم وأشتبهتْ الشّرطة فيّ. |
| Ona, cesedinin kıyıya vurduğunu söylememi istedi. | Open Subtitles | نعم، ولكنّه لم يردها أن تعلم، أرادني أن أخبرها... بأنّ جثّته انجرفت إلى الشاطئ |
| Siz yalnız yaşıyorsunuz Bay Sidley... ve kızın cesedinin... oraya nasıl girdiğine dair bir fikriniz yok mu? | Open Subtitles | وأنت لَيْسَ لَكَ فكرةُ كيف جسمها يُصبحُ مُطَوَّباً إلى غرفتكَ العلويةِ؟ |
| Johnson'ın cesedinin altında bulduğunuz mermiyi analiz ettim. | Open Subtitles | حلّلتُ الرصاصةَ التي وَجدتَ هنا، تحت جسمِ العريفِ جونسن. |
| Çok az olan eşyalarını da komşu hücresindeki Joe Crandall'a bırakmış ve cesedinin yakılmasını istemiş. | Open Subtitles | " لقد أوصى سجينا آخر هو " جوى كراندال بحرق جسمانه |
| Yanan cesedinin yaninda dikilmek için oldukça hevesliyim. | Open Subtitles | إنّي متلهف جدًّا لمراقبة جثمانك يحترق ثانيةً. |