| Adli tabip Cesette yanık izleri olmadığını söyledi. | Open Subtitles | المحلل القضائي يقول،أنه لا يوجد آثار حروق على الجثة |
| Cesette bulduğumuz meni örneğini tutmuyor. | Open Subtitles | لا تطابق على عينة السائل المنوي التي أخذناها من الجثة |
| Cesette benim saçımı bulduğunuzu ne zaman öğreneceğimi biliyorsunuz. | Open Subtitles | أعرف أنكما تريدان رؤية عينة من شعرى على الجثة أليس ذلك صحيحا؟ |
| Adli tabip Cesette şu 1000 küsürlü numaralar yazan kağıtlardan bulamamış. | Open Subtitles | لم يجد الطبيب الشرعيّ أيًّا من الأوراق ذات أعداد الآلاف في الجثّة |
| Cesette bir şey olmalı ki NIS ve Başkan'ın adamları peşinde. | Open Subtitles | هناك شيء ما في تلك الجثه ليتتبعها رجال الرئيس و المخابرات على حد سواء |
| Son kurbanda ise, ilk kez arabada ve Cesette kül kalıntısı bulduk. | Open Subtitles | في أحدث ضحية, ولأول مرة، وجدنا بقايا رماد بالجثة والسيارة. |
| Catherine, Cesette düşmeyle olmayacak... yara bere görüyor musun? | Open Subtitles | اسمعي يا كاثرين، هل ترين أي جروح على الجثة تتعارض مع طريقة السقوط؟ |
| Yanmış Cesette yara yokmuydu? | Open Subtitles | لكن لا توجد هناك أي ندبة على هذه الجثة المحترقة |
| Toprakta veya Cesette titanyuma rastlamadım. | Open Subtitles | أنا لم أجد أي تيتانيوم في التربة أو على الجثة |
| Cesette bulduğum ahşap parçaları. | Open Subtitles | آه .. هذه هي شظايا الخشب اللتي وجدت مع الجثة |
| Cesette bulunan DNA, mezarda bulunan kibrit kutusu. | Open Subtitles | ،الحمض النووي على الجثة .يتطابق مع التربة في القبر |
| Cesette kalan izlerden yola çıkarak özel tasarlanmış dondurucu modellerini listeledik. | Open Subtitles | لقد تتبعناها إلى رقم ثلاجات يطابق العلامة على الجثة |
| Kanıt Birimi, kıyafetlerde ya da Cesette hiçbir şey bulamamış. | Open Subtitles | أدلة الأثر لم تجد شيئاً على الشريط أو الثياب أو الجثة |
| Ne Cesette ne de olay yerinde kontakt lense rastlanmamış. | Open Subtitles | لم يتم العثور على عدسات لاصقة مع الجثة أو في مسرح الجريمة |
| Getirdiğiniz Cesette insan kanı olduğunu teyit edebilirim. | Open Subtitles | الجثة التي أحضرتها بوسعي التأكيد بأنه دم بشري |
| Ama bence Cesette bu var. Hagel. Hager'in hurdalığındakilere benziyorlar. | Open Subtitles | ولكني أعتقد أن الجثة فيها عيار مشابهة لهذا إنها مشابهة لما وجدناه في ساحة الخردة المملوكة لـ هاجير |
| Ama Cesette mermi izi yok. | Open Subtitles | لكن لا توجد أدلة على صدمة من قذيفة في أيّ مكان على الجثة. |
| Cesette kendisinde ait herhangi bir iz bırakmadığından emin olması gerekiyordu. | Open Subtitles | عليه التأكد ألا يترك لنفسه أثراً على الجثة |
| Bunun dışında, bu Cesette ölü deri hücresi yok. | Open Subtitles | فيما عدا ذلك، فليس هُناك خلايا جلد ميّتة على الجثّة. |
| Yeni bir Cesette kimse söyleyemez. | Open Subtitles | لا يستطيعون إن كانت الجثّة جديدة |
| Acaba Cesette DNA örneği buldun mu diye merak etmiştim. | Open Subtitles | -نعم، شكرًا لمجيئكَ كنتُ أتساءل عمّا إذا حالفكَ الحظّ في إيجاد حمض نوويّ على الجثّة |
| Ormandaki Cesette hayvan tüyleri bulmuşlar! | Open Subtitles | "من المعمل فى "لوس أنجلوس لقد وجدوا شعر حيواني على الجثه فى الغابه |
| Hey, memur, doktoru arayıp Cesette takma bir kirpik olup olmadığını kontrol ettir. | Open Subtitles | أوه (هيي، أيها الضابط، أتصل بالدكتور، (دي أجعله يبحث بالجثة عن رموش صناعية |
| İki Cesette de farklı mesafelerden ve açılardan atılmış kurşunlar var. | Open Subtitles | أجل، كلا الجثتين تلقت عدة رصاصات من زوايا و مسافات مختلفة. |