| Saate bakıp her 15 saniyede bir cetvelle kavanoza vur. | Open Subtitles | اريدك ان تراقب الساعة وكل15 ثانية تقرع الإناء بالمسطرة |
| - Analistime Dr. Chomsky diyorum. Yoksa cetvelle vuruyor. | Open Subtitles | "أنا أدعو الخاص بي بالطبيب "تشومسكي إنه يضربني بالمسطرة |
| Korkunç. Rahibenin biri bana cetvelle vurdu. | Open Subtitles | مقيت ، الراهبة عاقبتني بالمسطرة "عاقب بالضرب على المؤخرة : |
| Sen ve çocukken okulda elime cetvelle vuran bakıcımız. | Open Subtitles | إنها ربطة عنق بينك وبين راهبتي في المدرسة التي كانت تضرب يدي بمسطرة |
| Toplama işleminde hata yapsam ya da mürekkep damlatsam cetvelle vururdun. | Open Subtitles | كنتِ تضربيني بمسطرة كلما فعلت شيء خطأ أو انسكب الحبر |
| Bill Cosby her şeyi bir cetvelle yaptı. | Open Subtitles | لا بيلى كوسبى فعل الامر كله بواسطة مسطرة |
| Tamam. Bir keresinde sizi bir cetvelle diğer cetveli ölçerken görmüştüm. | Open Subtitles | حسنا, مرة رأيتك تستخدم مسطرة لتقيس مسطرة اخرى |
| Elimi uzatırdım ve "Şap!", çelik kenarlı cetvelle parmak boğumlarıma yapıştırırdı. | Open Subtitles | ... أخرجتُ يداي فجأتاً ، ضربتني على مفاصلي بمسطرة معدنية |
| Benim öğretmenim olsaydı, seni dizleri arasına alır, cetvelle döverdi. | Open Subtitles | إنّي آخذ إستراحة فحسب ! لكان أستاذي سيضربني على الأصابع بالمسطرة |
| Tek gereken Cadılar Bayramı kostümü ve çocuklara cetvelle vurma isteğiydi. | Open Subtitles | و الرغبة في ضرب التلاميـذ بالمسطرة |
| Hayatı bir cetvelle ölçüyorsun ve bir banyo terazisiyle | Open Subtitles | انت تقبس الحياة بالمسطرة... والميزان. |
| Bir cetvelle vurduğum içindir. | Open Subtitles | حيث ضربته بالمسطرة. |
| Her hata yaptığımda kadın ellerime cetvelle vururdu. | Open Subtitles | كانت تضربني بمسطرة في كل مرة أخطيء فيها |
| Bir çocuğa cetvelle vurduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | في الواقع، ضرب طفل بمسطرة |
| Sınavda bir çocuğa cetvelle vurmuş. | Open Subtitles | ضرب طفل بمسطرة خلال الاختبار |
| Bu adam-- Bu adama aşığım! Bir dodo ayak kemiğini bir tarayıcıya koymuş-- bir cetvelle birlikte. | TED | هذا الشخص -- أحب هذا الشخص! لقد وضع عظام رجل الدودو في الماسح الضوئي-- مع مسطرة. |
| Heysem, biraz beynini kullanarak biraz da düz bir tahta parçasıyla, bir cetvelle bilim tarihinde ileri doğru büyük bir sıçrama gerçekleştirmişti. | Open Subtitles | بقليل من ذكائه و قطعة مستقيمة من الخشب "مسطرة" انجز الحسن قفزة متقدمة عظيمة |
| Dün gece cetvelle ölçtüm ve benim küçük Jacqueline'imin yüzü mükemmel şekilde simetrik çıktı. | Open Subtitles | اخذت مسطرة الليلة الماضية، و اتضح ان وجه صغيرتي صغيرتي (جاكلين) هو متماثل تماما. |