| Yasal danışmanın tavsiyesine göre hiçbir soru cevaplamayacağım. | Open Subtitles | بناء على مشورة محامي قانوني لن أجيب على أي أسئلة |
| Yasal danışmanımızın tavsiyesine göre hiçbir soru cevaplamayacağım. | Open Subtitles | بناء على مشورة محامي قانوني لن أجيب على أي أسئلة |
| Sendika temsilcim olmadan daha fazla soruyu cevaplamayacağım. | Open Subtitles | أنا لن أجيب على أي أسئلة أخرى بدون وجود مندوب نقابتي |
| Washington'ı gebertmekle alakalı bir şey bilmiyorum. Avukat olmadan hiçbir soruyu cevaplamayacağım. | Open Subtitles | لن أجاوب على أي أسئلة دون وجود المحامي. |
| Aksi takdirde hiçbirini cevaplamayacağım. | Open Subtitles | او احذركم انني لن اجيب على اسئلتكم |
| Tüm bunların ne ile ilgili olduğunu bilmeden bunu cevaplamayacağım. | Open Subtitles | لن أجيب عن ذلك حتى أفهم ماذا يجري |
| Ama bu soruyu cevaplamayacağım, yıllardır görmediğim birisin sonuçta. | Open Subtitles | ولكن لن أجيب على أسئلة من شخص لم أرهُ منذ أمد بعيد |
| Avukatımın tavsiyesi üzerine bu soruyu cevaplamayacağım. | Open Subtitles | عملا بنصيحة محاميّ لن أجيب على السؤال |
| Sorunu cevaplamayacağım çünkü sen cevabı biliyorsun zaten. | Open Subtitles | لن أجيب على السؤال لأنك تعرفين الإجابة |
| - Hayır, sorunu cevaplamayacağım. | Open Subtitles | ــ حسناً ، لا ، لن أجيب على هذا السؤال |
| Hiç bir soruyu cevaplamayacağım. | Open Subtitles | لن أجيب على أي من أسئلتك |
| Hiç bir soruyu cevaplamayacağım. | Open Subtitles | لن أجيب على أي من أسئلتك |
| Artık soru moru cevaplamayacağım. | Open Subtitles | لن أجيب على أي أسئلة أخرى |
| Onları cevaplamayacağım. Buraya sana bir şey sormaya geldim. | Open Subtitles | لن أجيب عنها، أتيتُ إلى هنا لأسألك سؤالاً |
| Soruyu cevaplayın. - cevaplamayacağım. | Open Subtitles | أجب عن السؤال انا لن اجيب |
| Sor bakalım. Hiçbirini cevaplamayacağım. | Open Subtitles | أطلقي العنان لها، فلن أجيب عن أيٍ منها |
| - Başka soru cevaplamayacağım. | Open Subtitles | انا لن اجيب على اى اسئلة |