"cezalandırılmak" - Translation from Turkish to Arabic

• العقاب
• يعاقب
• أعاقب
• أُعاقب
• تعاقبي
• يُعاقب
• معاقبتهم
• أعاقبك

Planı kusursuz kılmak için, ikincisi cezalandırılmak için davet edilen suçlular arasından düşüncesiz bir işbirlikçi bulmaktı.
لإتقان هذا المخطط فإن فكرتى الثانية كانت العثور على شريك بدون قصد ضمن المجرمين المدعويين هنا من أجل العقاب

cezalandırılmak da Tanrı'nın varlığının kanıtı cezalandırılmamak da.
العقاب دليل على وجود الرب، وعدم العقاب كذلك؟

Duyduğun suçluluk yüzünden cezalandırılmak istiyorsun ama buna alet olmayacağım.
كنت تريد أن يعاقب على ذنبك، ولن أكون جزءا منه.

Adalet sistemimize bu şekilde hakaret eden kişi cezalandırılmak zorunda.
الآن ، أي شخص قد استهان بأنظمتنا للعدالة عليه أن يعاقب

Ve çok sevildiğim için cezalandırılmak istemiyorum.
وانا لأريد أن أعاقب لمجرد شك أن أبدو ويظهر.

Söylesene Jacob neden senin hatan yüzünden ben cezalandırılmak zorundayım?
-قل لي شيئاً يا (يعقوب ) لماذا أُعاقب أنا على خطئك؟

Suçluluk duyduğun için cezalandırılmak istiyorsun.
{\fnArabic Typesetting}.هل تريدين أن تعاقبي على ذنبك

Bence, cezalandırılmak istiyor.
أظن أنه يريد أن يُعاقب

Yetişkin sisteminde onu bekleyen tek şey cezalandırılmak olacaktır.
بأنّه قَدْ يَستفيدُ من شيء أكثر من العقاب

Josh'ın cezalandırılmak için yalvaracağını hiç düşünmezdim.
لم أعتقد أنني سأسمع (جوش) يستجدي من أجل العقاب

Tabii, cezalandırılmak istiyorsanız başka.
إلا إذا كان العقاب تشتهيه

Hani şu katillerin, aslında iğrenç şekillerde yakalanmak ve cezalandırılmak istedikleri hikayesini bilirsin.
تعلم، ذلك الشيء عندما يريد القاتل أن يقبض عليه و يعاقب على طرقه الوهينة

Ama kaçakçılığın için cezalandırılmak zorundasın.
ولكن يجب أن يعاقب على التهريب.

Durdurulmak ve cezalandırılmak zorunda.
يجب أن يوقف و يعاقب

Çünkü düşük nabza ihtiyacım olduğu gerçeği... nabzımın yükselmesine yol açıyor... ve bu yüzden cezalandırılmak istemiyorum.
بسبب الضغط أواجه إنخفاض بالنبض يمكنني أن أرفع النبض... وأنا لا أريد بأيّ حال أن أعاقب على ذلك

Günahlarım için cezalandırılmak istiyorum.
أريد أن أعاقب على ذنوبي

Sanki cezalandırılmak istiyordum.
إنه مثل ... أردت أن أعاقب

Yaptıklarım için cezalandırılmak istiyorum.
أريد أن أُعاقب بسبب فعلتي

Buraya cezalandırılmak için gelmedim.
.أنا لم آتِ إلي هنا كي أُعاقب

cezalandırılmak mı istiyorsun?
أتريدين أن تعاقبي ؟

cezalandırılmak istiyordu.
يريد أن يُعاقب.

Bu durumda olmama sebep olanlar cezalandırılmak zorunda.
أولئك المسؤلين عن حالتي يجب معاقبتهم

Geçmişte yaşanmış bitmiş şeyler yüzünden cezalandırılmak istemezdim.
لا اريد أن أعاقبك عن الشخص اللذي كنت عليه في الماضي