"cezalandırıyor" - Translation from Turkish to Arabic

• يعاقب
• يعاقبني
• تعاقبني
• تعاقب
• يعاقبك
• عقاب
• يعاقبنا
• يُعاقبني
• معاقبة
• لمعاقبة
• بمعاقبتهم
• يُعاقب
• ويعاقب
• يُعاقبُني
• يعاقبنى

Ne kadar çabalasam da ona kızamam. Neticede, kendi kendisini cezalandırıyor.
يجب ألا أكون غاضبا معه إذا حاولت فبالنهاية ، هو يعاقب نفسه

Tanrı bazılarını hemen cezalandırıyor ha, sen Katolik misin?
الله يعاقب بعض الناس في الحال هل أنت كاثوليكي؟

Beni cezalandırıyor. Kız kardeşi gitaristin biriyle beraberdi. Benden bitirmemi istedi.
إنه يعاقبني ، لأن شقيقته على علاقة حب مع عازف جيتار

Sizce Tanrı beni kibirim yüzünden cezalandırıyor mu?
هل تظنين الله يعاقبني على غروري ؟ 244 00: 21:

Önce bana başkaları ile çıkmamı söylüyor sonra da tavsiyesine uyuyorum diye beni cezalandırıyor, öyle mi?
هي من يطلب مني أن أرى أناساً آخرين و من ثم تعاقبني لأخذي بنصيحتها ؟

Sanki insanları yaptıkları yanlış şeyler için cezalandırıyor gibi ve onları cezalandırırken uyguladığı sapkın yöntem işlenen suçla örtüşüyor.
يبدو أنها تعاقب الناس على جرائمهم و يبدو أنها تقوم بذلك بطريقة العقاب من جنس الجريمة

Yani bu dünyada kötü şeyler yaparsan bir sonraki hayatında geri getirmeyerek seni cezalandırıyor mu?
أعني، إذا فعلت أشياء سيئة في هذه الحياة فهل.. هل يعاقبك

Ne bu, çocuklar için iyi olabilecek bir şeyi önerdim diye cezalandırıyor musun?
ما هذا, أهذا عقاب لأنّني اقترح شيء قد يكون في مصلحة الولدين فعلاً؟

Tanrı şimdi bizi cezalandırıyor çünkü o çocuğun ölmesine izin verdik ve şimdi sıra bizde.
الإله نزل كي يعاقبنا لأننا تركنا الولد يموت والآن قد حان دورنا

Şimdi Creed'i cezalandırıyor. Drago onu iplere götürüyor.
اليسرى، انه يعاقب الان دراجو يأخذه عند الحبال

Kurbanları, kendisine verdiği tepkiler yüzünden sülfürik asitle duyularını alarak cezalandırıyor.
انه يعاقب ضحاياه على تصرفهم معه بأنتزاع حواسهم بحمض الكبرتيك

Benim yaptığım bir şey yüzünden kendini cezalandırıyor.
هذا بالضبط ماكنت أخشاه. إنه يعاقب نفسه بسبب شيء فعلته أنا.

Ama peder, bilmeliyim Tanrı beni cezalandırıyor mu?
ولكن يجب أن أعلم أيها القس. هل يعاقبني الرب؟

Haksızlık bu. Asansör yüzünden beni cezalandırıyor.
هذا غير عادل إنه يعاقبني بسبب حادثة المصعد

Ama ne alakası var. Karma niye beni cezalandırıyor?
انها لاتبدو مفهومة، مع ذلك، لماذا تعاقبني كارما؟

Marc, gey evliliğini onaylamam dedim diye beni cezalandırıyor musun?
مارك، هل انت تعاقبني.. لأنني قلت لك انني لا اقبل بزواج الشواذ؟

Bence suçlu olduğunu düşündüğü kişileri cezalandırıyor bu da demek oluyor ki onlarca potansiyel kurban olabilir.
أظن أنها تعاقب من تظن أنه مذنب مما يعني أنه هناك الكثير من الضحايا المتوقعين

Hayır, seni geç kaldığın için cezalandırıyor.
إنه يعاقبك لأنك تأخرت عن الجولات

Ehliyetsiz araba kullandığım için beni cezalandırıyor musun?
هل هذا عقاب لي على القيادة دون رخصة قيادة ؟

Sanki... sanki seninle aynı fikirde olmadığımız için ikimizi de cezalandırıyor gibiydin.
لقد كنت كمن يعاقبنا انا وهو جميعاً لأننا كنا مختلفين معك في الرأي

Tanrı beni kalbime en yakındakileri incittiğim için cezalandırıyor.
الرب يُعاقبني بسبب إيذائي لأقرب الناس لقلبي

Başkalarını cezalandırarak, şüpheli ayrıca kendini de cezalandırıyor olabilir.
عن طريق معاقبة الآخرين,قد يكون الجاني يعاقب نفسه

İki mevsimdir Tanrı beni salgınla cezalandırıyor.
في موسمين، وقد أرسل الله لي أوبئة فقط لمعاقبة لي.

Ve sonra onları teker teker cezalandırıyor.
و قام بمعاقبتهم واحداً تلو الآخر

Bir gece karısını kendi başına keyif çatarken buldu ve o zamandan beri de kadınları cezalandırıyor.
ضبط ذات ليلة زوجته ويدها في فرجها. وظلّ يُعاقب النساء منذ ذلك الحين.

Yanıldığını itiraf etmeyi sevmiyor ve sonucunda yanlış insanları cezalandırıyor.
هو يكره الإعتراف بأخطائه ويعاقب الذين يخطؤون

Acaba beni neden cezalandırıyor...?
لذا لماذا يُعاقبُني بهذة الطريقة

Bana hain dedi ve nöbetçilerden yardım istedi. Apophis ihanetim için beni cezalandırıyor.
لقد ندانى بالخائن ونده الحراس ان ابوفيس يعاقبنى على خيانتى