| Ne kadar cezbedici olsa da, sorumluluk denen şeylerim var. | Open Subtitles | مع أن هذا مغري للغاية ، لدي حقيقة هذا الشيء الذي يدعى مسؤوليات |
| Ne kadar cezbedici olsa da, bunları söyletenin büyü olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | و لو أنه أمر مغري للغاية لكنني أعلم أن هذا بسبب التعويذة |
| Tabii kendine özel gizli kaçakçılık merkezin olunca kâr etme amacıyla kullanmak da cezbedici oluyor. | Open Subtitles | بالطبع، عندما تملك بضاعتك المهربة الخاصة، يكون من المغري الإنتفاع بها |
| Bir şeyi kesin olarak kanıtlamak veya öngörmek çok nadiren mümkün ve fazlasıyla genel niteliksiz bir açıklamada bulunmak çok cezbedici. | TED | نادراً جداً ما يمكن إثبات أو التنبؤ بشيء ما على وجه اليقين لكن اختلاق بيان عام وغير كفء مغرٍ جداً |
| Rakamlara baktığında çok cezbedici görünüyor. | Open Subtitles | عندما تبدأ في حساب الأرقام، فالأمر يبدو مغريا. |
| Ne kadar cezbedici biliyorum ama bu yolda yürüyeceksen sana izin vermiyorum bir obje ile baştan çıkamazsın. | Open Subtitles | اعلم كم هدا مُغري لكن لن أسمح لكِ أن تسلكِ هاته الطريق أنتسمحِلنفسكأنتغويكِقطعةاثرية.. |
| Hayır. Bu çok cezbedici, ama vicdanımın sesini dinlemeliyim. | Open Subtitles | ان هذا إغراء و لكني اتطلع لشئ أعلى |
| Anlaşılan 90 milyon dolar sandığımız kadar da cezbedici değilmiş. | Open Subtitles | من الواضح أنّ 90 مليون دولار ليست مقنعة كما قد يتخيّل للمرء |
| Evet. Kulağa çok cezbedici gelse de, korkarım ben reddetmek zorundayım. | Open Subtitles | Uh، حَسناً، مغري كذلك الأصوات، أَنا خائفُ أنا يَجِبُ أَنْ أَهْبطَ. |
| Bu cezbedici, ama... Bunu yapamam, Lucius. | Open Subtitles | حسنا هذا مغري, لكن أنا خائف أني لا أستطيع لوشيوس. |
| cezbedici olduğunu farkındayım ama aga-nigi yok... | Open Subtitles | أعلم أنه مغري ولكن لا حركات قردية الليلة |
| Eğer sana ufacık bir tavsiye vereceksem bu cezbedici ama yaşlı ve zengin erkeklerle çıkma. | Open Subtitles | إن كان بإمكاني إعطائك نصيحة الأمر مغري لكن لا تخرجي مع رجال أغنياء كبار في السن |
| Bu çok cezbedici bir teklif ama yapacak işlerimiz var. | Open Subtitles | . حسناً , هذا عرضُ مغري , ولكننا لدينا الكثير لنعمل عليه هنا |
| Kış inindeki altı aylık açlıktan sonra tüm bu yiyecekler gençler için aşırı cezbedici. | Open Subtitles | بعد ستّة اشهرِ مِن المجاعة في الوكر الشتائي كُلّ هذا الغذاء مغري جداً للصغار. |
| - Bakın ne diyeceğim çok cezbedici ama ortada fazla değişken var ve biz kobay değiliz. | Open Subtitles | هل تعرف ما هي، أنا وأنه من المغري جدا، ولكن هناك متغيرات كثيرة جدا... |
| Onları şimdi öldürmek çok cezbedici, değil mi? | Open Subtitles | - من المغري قتلهم الآن ، أليس كذالك ؟ |
| Bu cezbedici, yapabilirdim ama olmaz. | Open Subtitles | ذلك مغرٍ, اود ذلك لو يمكنني لكنني لا استطيع يداي مقيّدتان - ما الذي تفضله - |
| cezbedici olduğunu biliyorum ama ölmemesini sağla. | Open Subtitles | اعرف ان ذلك مغرٍ لكن حاول الا تقتله |
| Cesetten kurtulma düşüncesi çok cezbedici geliyordur. | Open Subtitles | سيكون مغريا جدا أن تجعل الجثة تختفي فحسب |
| Bahsettiğiniz her şey çok cezbedici ama kararı vermek Charles'a kalmış bana değil. | Open Subtitles | الحديث عن ذلك مُغري لكن القرار ليس بيدي إنه بيد تشارلز |
| Çok cezbedici olmalı. | Open Subtitles | لابد أنه إغراء قوي |
| Silikon yapıştırıcın çok cezbedici. | Open Subtitles | اممم.. لا وجملك التي تقولها مقنعة جدا |
| Harika, cezbedici deodorant. | Open Subtitles | هذا رائع ، ملطف , مزيل العرق المغرى |
| cezbedici Tanya'ya da bakın. | Open Subtitles | حسناً، ألستِ مثل "تانيا المغرية"؟ |
| Çok cezbedici. | Open Subtitles | وكثير من الاغراءات |
| cezbedici ve eğlenceli görünüyor ama sanırım ben bu teklifi reddedeceğim. | Open Subtitles | يبدو ذلك مغرياً و مسلياً للغاية ، لكن أعتقد بأنني سأرفض |