| Christo ile görüşmek için yarın Miami'ye gidiyorum ve Kiki de annemle kalacaktı ama haftasonu için sende kalabilir. | Open Subtitles | سأذهب لميامي غدا للقاء كريستو ,وكانت كيكي ستبقى مع أمي لكن يمكنك أن تأخذها أنت هذا الويك إند كله |
| Kısa süre sonra sorunun Christo olduğu ortaya çıktı. | Open Subtitles | قريباً, أصبح الأمر واضحاً أن المشكله كانت كريستو |
| Christo acı çekiyordu çünkü neşemizi kaçırmak istemiyordu. | Open Subtitles | عانى كريستو لأننا لم نكن لنترك شىء ليفسد متعتنا |
| Christo gibi gözden uzak ağaçların orada çürümeyecek. | Open Subtitles | تلك المرة ليست كحادث كريستو الذى تعفن فى الغابه حيث لا يراه أحدهم |
| Kısa süre sonra sorunun Christo olduğu ortaya çıktı. | Open Subtitles | قريباً, أصبح الأمر واضحاً أن المشكله كانت كريستو |
| Christo gibi gözden uzak, ağaçların orada çürümeyecek. | Open Subtitles | تلك المرة ليست كحادث كريستو الذى تعفن فى الغابه حيث لا يراه أحدهم |
| Eminim Christo ve diğerleri, Bail'in söylediklerini duyduklarında bizim tarafımızda oy kullanacaklardır. | Open Subtitles | وانا متأكد من انه عندما يستمع كريستو والاخرون الى مايقول بيل سوف يصوتوا |
| Christo ve Jeanne-Claude ile karıştırmayın. | TED | لا تحتاروا مع كريستو وجان كلود |
| Christo'nun '80-'83 arası Miami'deyken yaptığı parça bu | Open Subtitles | هذه تحفة صنعها " كريستو " ما بين عام 80 إلى 83 |
| Ona tuzak kurdukları zamanı hatırlıyor musun Papa Christo'da? | Open Subtitles | أتذكر كيف كانوا يوقعون به.. في "بابا كريستو"؟ |
| Beni hiç yanlış yönlendirmedin, Christo. | Open Subtitles | لم تقدني خاطئاً الى الآن، يا كريستو |
| - Her neyse, Christo tahmini olarak bir milyona yaklaştı. | Open Subtitles | التقديرات تقول أن تجارة "كريستو" تقترب من مليار حقاً؟ |
| Bu adamlar NSA'e kulak misafiri olmuşlar ve Christo'yu Güney Doğu Asya'da bir Cihatçı ağına bağlayan sağlam ipuçları buldular. | Open Subtitles | "كريس" بالمخابرات قال أن رجال وكالة الأمن القومي وجدوا ما يربط بين "كريستو" و شبكه جهاديه بجنوب شرق آسيا |
| Görünüşe göre Christo, bu ağı yönetenlerden biriymiş. Bu kişiler çocukluk arkadaşları. | Open Subtitles | "كريستو" و أحد من يديرون الشبكه أصدقاء منذ الطفوله |
| Morales yakalanmadan önce bizim adamımız Christo ile bu adam Abu Shabal arasındaki muhtemel bağlantı üzerinde çalışıyordu. | Open Subtitles | قبل أسرها "موراليس" كانت تتحرى عن رابطه محتمله بين "كريستو" و هذا المدعو "أبو شبل" |
| Christo ile Abu Shabal arasındaki bağlantı birazcık donuk. | Open Subtitles | الرابط بين "كريستو" و "أبو شبل" مازالت غير واضح |
| Christo'ya telefonda söylediğim gibi, istediğiniz yelek bende mevcut. | Open Subtitles | كما أخبرت "كريستو" على الهاتف لدي ما تحتاجه بالضبط |
| Christo ve Shabal düşündüğümden çok daha yakınlar. | Open Subtitles | و ما هو هذا الشئ؟ "كريستو" و "شبل" أصدقاء بشكل أكبر مما كنا نظن |
| Evet, bu Christo'nun uyuşturucu satıcısı olduğunu da söylüyor mu? | Open Subtitles | و لا يفقه شئ عن المال أو المخدرات و صديق طفولته "كريستو" هو موزع المخدرات |
| Shabal Amerikalıları öldürmek istiyor Christo bu adamları Amerika'ya sokmanın yolunu biliyor. | Open Subtitles | "شبل" يريد قتل الأميركان "كريستو" يعرف كيف يدخل المجرمين إلى أميركا |