| Gövdesi, patlamadan çok etkilenmiş, kaburga kemikleri kırılmış ve ak Ciğerleri çökmüş. | Open Subtitles | جذعه تلقى التأثير بالكامل و أدى لتكسير جميع أضلعه و إنهيار رئتيه |
| Partideki adamlardan biri aniden çıldırarak... balkona fırladı ve Ciğerleri sökülürcesine... | Open Subtitles | على مايبدو احد الشباب من الذين كانوا فى الحفلة خرج الى البلكون صارخا بملىء رئتيه |
| Ciğerleri iyi değil. Solunum sistemi yine çökebilir. Umarım çökmez. | Open Subtitles | رئتاه ليسا بخير حال قد يحدث أزمة أخرى بالتنفس |
| -Onun Ciğerleri temiz fakat karın bölgesinde öldürücü yaralar almış | Open Subtitles | رئتيها كانت نظيفة لكنه عانى إصابات سحق قاتلة في البطن |
| Ciğerleri şimdi alırım. Solungaçlar önümüzdeki hafta gelecek. | Open Subtitles | ضعهما على المائدة، سآخذ الرئتين الآن وستأتي الخياشيم الأسبوع المقبل. |
| Pek iyi değil. Ciğerleri yandı mı bilmiyorum. | Open Subtitles | لاشي يبدو جيدا لا اعلم اذا كانت رئته قد احترقت ام لا |
| Hastanın Ciğerleri ağır bir şekilde zarar görmüş. Karaciğer hala iflas ediyor. | Open Subtitles | رئتا المريض متضررتان بشدّة وما زال الكبد ينهار |
| Kurşun kalbini parçalamış. Ciğerleri kan dolmuş. | Open Subtitles | ثقبت الرصاصة قلبه، وتجمعت الدماء في رئتيه. |
| Ciğerleri su toplamış, nefes darlığı çekiyor. | Open Subtitles | يُعاني من تجمع السوائل في رئتيه و من ضيقٍ في التنفّس |
| Soluk borusu zarar görmüş. ÖIdüğünde Ciğerleri kan doluymuş. | Open Subtitles | أضرار داخلية بمدخل الهواء رئتيه كانت مملوءة بالدماء عندما مات |
| Ciğerleri çöktükten sonra dışkı örneği aldım. | Open Subtitles | لقد أخذت عينة من البراز بعد أن انهارت رئتاه |
| Birkaç sene önce konserlerde boy gösteririrdi fakat Ciğerleri kötüleşince buraya geldi. | Open Subtitles | لقد كان مشهورا منذ سنوات في ميدان الموسيقى و عندما ضعفت رئتاه قدم إلى هنا |
| Ciğerleri yavaş yavaş kanla dolarken zorlukla nefes almasını izledim. | Open Subtitles | لقد راقبتها وهي تلهث طلباً للهواء.. بينما ملأ الدم رئتيها ببطء |
| Tren geçtiğinde de trenin çıkardığı gürültüye doğru Ciğerleri patlayana kadar bağırırdı. | Open Subtitles | عندما يمر ، كانت لتصرخَ إلى أعلى رئتيها إلى صوتِ القطار |
| Kanımızın pompalanmasını sağlayıp, Ciğerleri temiz hava ile dolduralım. | Open Subtitles | دعونا نضخ دمنا من جديد ونجعل تلك الرئتين تتنفّس في كل هذا الهواء النقي، من معي؟ |
| Kalp atışları zayıf, Ciğerleri sağlam gibi görünüyor fakat buraya olabildiğince hızlı gelmelisiniz. | Open Subtitles | النبض ضعيف الرئتين تبدو سليمة ولكننا بحاجه للحصول على المساعده بسرعه |
| Rahatsızlık eden her neyse Ciğerleri değil. | Open Subtitles | مهما كان ما يزعجه. ليس موجود في رئته ماذا عن منزل الطفل؟ |
| Kurbanın Ciğerleri içten bir sıvı ile dolmuş ve birde bunu bulduk. | Open Subtitles | إمتلأت رئتا الضحية بالماء دون سبب، وهناك هذا أيضا. |
| İdrar torbası küçülür ve Ciğerleri normal şekilde gelişebilir. | Open Subtitles | فيخف الضغط من المثانة و ستتمكن الرئة من النمو |
| Ekibim ve ben, biz cevabın Ciğerleri olduğunu düşünüyoruz. | TED | أما أنا وزملائي فنعتقد أن ما أدى لنجاحها المبهر هو رئتاها. |
| Bebeğin Ciğerleri her an yeniden çökebilir. Büyük olasılıkla bununla ilgilenmek istersin. | Open Subtitles | ستتعطل رئة الفتى بأي لحظة ربما تود الانتباه لذلك |
| Bebeğin Ciğerleri gelişmedi. | Open Subtitles | لا يمكن أن تضع الآن رئتي الطفلة ليست بخير |
| Kalpleri zar zor atıyor, Ciğerleri çökmüş durumda. | Open Subtitles | قلباهما ينبضان بصعوبة الرئتان انهارا بكليهما |
| 7900 m'de, onsuz, Ciğerleri su toplar. | Open Subtitles | على علو 26 ألف قدم، إن لم يفعلوا ذلك، ستمتلئ رئاتهم بالسائل. |
| Kuşlar havanın birinden diğerine geçebildiği Ciğerleri geliştirmişlerdir. | Open Subtitles | طورت الطيور رئات يمكن للهواء من خلالها أن يتدفق من جهة إلى الأخرى مما يعني الاستخدام الكامل للرئات. |
| Ciğerleri kana bulanmıştı. | Open Subtitles | لديه رئتين منهكتين مثل عاهرة في يوم الأحد |
| - Kesik atman gerekmez, çünkü önce kalbi ve Ciğerleri alırsın ve adamı bir kere açtın mı, geri kalan bütün organları da alırsın. | Open Subtitles | لأنك تأخذ القلب والرئة أولاَ ثم تأخذ ما يبقى لا أتكلم |