| Uçağın önünde bir cip var. Ne fark eder? Kaç o lânet olası yerden. | Open Subtitles | إنها سيارة جيب أمام الطائرة والآن اخرج من هناك |
| Ateş edildiği sıralarda, yeşil bir cip gördüğünü söylemiş. | Open Subtitles | يتذكر رؤية سيارة جيب خضراء كانت متوقفة في الميدان في وقت قريب لاطلاق النار |
| Santa Cruz’da iki tane cip (jeep) vardı, | TED | كان هناك اثنتين من سيارات الجيب في سانتا كروز |
| Öyle ilgisizsiniz ki, bana cip kiralamıyorsunuz. | Open Subtitles | أنتِ غير مهتمة لدرجة أنكِ ترفضين أن تؤجريني الجيب |
| Araç, lastik izlerine bakılırsa muhtemelen bir kamyon ya da cip. | Open Subtitles | أو سيارة دفع رباعي,بناءاً على عرض العجلة عند الانطلاق |
| Temizlik ekibin oradayken yeşil bir cip görmedi mi? | Open Subtitles | هل حدث و أن رأى فريق التنظيف خاصتك شاحنه خضراء بينما كانوا هناك؟ |
| Liberty marka, gümüş renkte bir cip kullanıyordu. | Open Subtitles | إنها تقود سيارة جيب. فضية، لوحات أوهايو. |
| Kono'nun yakaladığı kısmî plakanın izini sürdüm ve Katonk cip ve Motosiklet Kiralama adında bir tur işletmesine ait olduğu meydana çıktı. | Open Subtitles | التى كونو احضرتها لتعقبها تسمى كاتونك جيب و دراجة ريينتل. خمن من يعمل هناك. |
| Onları cip ve fener almaya ikna etmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | ,و كان علي إقناعهم و أعطيتهم سيارة جيب و مصباح عوضاً عن ذلك |
| ...bir yakıt kamyonu, iki cip, arkada da sıska adamlar var. | Open Subtitles | شاحنة وقود و سيارتين جيب بهما بعض الصوماليين |
| ...bir yakıt kamyonu, iki cip, arkada da sıska adamlar var. | Open Subtitles | شاحنة وقود و سيارتين جيب بهما بعض الصوماليين |
| Tamam, bak, elimde 95 model cip Cherokee var. | Open Subtitles | حسنٌ، أصغِ لديّ سيارة جيب شيروكي موديل 95 لونها أبيض. |
| Görülüyor ki birkaç özel cip ulaşamadı ve bunlar da tuzağa düştüler. | Open Subtitles | حسنا، يبدو أن الكثير من سيارات الجيب فشلت في الوصول و من وصلوا. وصلوا بعد إصابات شديدة في الكمائن |
| Hayır, o cip yolundan gitmek için sıkı bir dört çeker lazım. | Open Subtitles | نحن نحتاج سيارة بالدفع الرباعي لنصعد ممر الجيب |
| cip yolundan gidebilecek tek kamyonetseninkisi. | Open Subtitles | أنت تملك الشاحنة الوحيدة التي يمكنها صعود ممر الجيب |
| Robert, belki bana bir iyilik yapar, benzinli bir cip alıp... torunlarımı almaya gidersin. | Open Subtitles | روبرت أتسائل إن كان بإمكانك أخذ سيارة الجيب وإعادة حفيدى |
| Ve şu anda o yöne giden mavi bir cip görüyorum. | Open Subtitles | وأنا أبحث عن سيارة زرقاء ذات دفع رباعي ذهبت في هذا الإتجاه |
| Piramit Geçidi'nde silah sesleri duyulmuş ve mavi bir cip görülmüş. | Open Subtitles | إسمع، لقد حصلنا علي تقرير عن طلقات نارية و سيارة زرقاء ذات دفع رباعي تتجه ناحية ممر الهرم |
| Ve bariyerlerde bir cip vardı. | Open Subtitles | كانت هناك سيارة ذات دفع رباعي متوقفه عند الحافه |
| Yol kenarında anahtarları hala üzerinde olan bir cip duruyor. | Open Subtitles | هناك شاحنه على جانب الطريق لازالت تعمل |
| cip ama plakası görünmüyor. | Open Subtitles | إنها سيارة رباعية الدفع و لكن لا يمكن رِؤية لوحة السيارة |
| GPS ile cip aynı şeyler değil, bizce. | Open Subtitles | لكن نظام تحديد المواقع ليس مثل سيارات الدفع الرباعي في رأينا |
| Koca bir cip o. Nereye park ettiğine dikkat et! | Open Subtitles | أن تنتبه أين توقف سيارتك, إنها سيارة رياضية متعددة الأغراض |
| Tanıklar olay yerinden kaçan kırmızı bir cip görmüş. | Open Subtitles | والإرسال إتصل وقال بأن شاهد العيان شاحنة شاحنةً حمراء تفر من المشهد |