| Unutma, bu buluşma Clair, kızkardeşi ve annesinin savaş baltalarını gömüp birbirlerini yeniden keşfetmeleri için bir fırsat olacak. | Open Subtitles | أذكر إن هذا تعلمته كلير من أختها وأمها حتى يستطيعوا فتح قلبوبهم |
| - Clair burada değil. | Open Subtitles | اريد ان اسألها بعض الاسئلة كلير ليست هنا |
| Sally St. Clair'in ofisi. Sana mektup varmış. | Open Subtitles | مكتب سالى كلير أرسلها بالبريد ألالكترونى |
| Hayır, yaptı Clair! Özür dilerim, onun stresi yaptı. | Open Subtitles | لقد فعل ذلك يا كلير انا آسف، انفعلت بسببه |
| Bu durum, yalnızca Pat diye bilinen Clair Patterson isimli bir coğrafya kimyacısı için geçerli değil. | Open Subtitles | ما عدا لرجل واحد كيميائي جيولوجي يدعى كلاير باترسون عرف بإسم: |
| Clair ofiste değil, demek ki seni evden aradı. | Open Subtitles | كلير لم تكن في مكتبها، لذا يجب عليها أن تتصل بك من منزلها |
| O'nun Clair olduğuna ve artniyetinin olmadığına güvenmek zorundayım. | Open Subtitles | يجب علي أثق بها لكونها كلير وأنها لم تكن لتتعمد الأذى |
| Aksini görmedikçe, Clair'in hayatta olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | ولسبب ما أنا أؤمن بأن كلير حيه |
| Hayır. Clair'in annesi öldü birkaç yıl önce. Babası madenin yakınlarında oturuyor. | Open Subtitles | لا والدة (كلير) متوفيت منذ عدة سنوات ابوها يعيش عند المنجم القديم |
| Clair George ile birisi arasında iletişim kopukluğu yaşanmış olmalı. | Open Subtitles | بشكل واضح، إنه سوء تفاهم بين (كلير جورج) وأحد ما |
| Ben daha iyisini yapabilirdim, Sally St. Clair. | Open Subtitles | أستطيع أن أفعل شيئا أفضل سالى كلير |
| FBI'da geri kanlan insanlar gibi kötü adamları bulup imha etmeye çalışıyor sen kendine sahip çıkmalısın Clair, | Open Subtitles | و رجال "إف بي آي" بشر كغيرهم يريدون القبض على المجرم و العوده لمنازلهم للتمتع بالعشاء يجب أن تنتبهي لنفسكِ "كلير" |
| Beni herkesten daha iyi tanırsın Clair. | Open Subtitles | أنتِ تعرفينني أكثر من أي شخص يا كلير |
| Clair, onunla New York'tan dönünce görüşsem olur mu? | Open Subtitles | اُنظري يا "كلير"، أيمكنني أن أراه بعد عودته من نيويورك؟ |
| Neler yapabileceğimi göstereceğim sana Clair sana da Catherine! | Open Subtitles | "سأريكِ يا "كلير "وسترين يا "كاثرين بالضبط ما انا قادرٌ على فعله |
| Hadi aç Clair, aç, aç. | Open Subtitles | هيا، ارفعي السماعة هيا يا "كلير"، رُدي، رُدي |
| DNA'nın asıl sahibi Lorraine White iki ay önce St.Clair'de kapalı bir otoparktan kaçırılmış. | Open Subtitles | حامضها النووي ينتمي إلى "لورين وايت" المختطفة من مرآب للسيارات "قبل شهرين في "سانت كلير |
| Şimdi sıra "The Good Listener" ile Bayan Nadine St. Clair'da. | Open Subtitles | "والآن حان وقت " المنصت الجيد (مع السيدة (نادين ساينت كلير |
| İşi yapması için genç bir lisans öğrencisini, Clair Patterson'ı seçti. | Open Subtitles | لقد إختار طالب دراسات عليا شاب, يدعى كلاير باترسون, ليقوم بهذه المهمة |
| Clair Patterson'ın Dünya'nın yaşı üzerine yaptığı araştırma onu, eser miktarda kurşunu hesaplama konusunda dünyanın bir numaralı uzmanı yapmıştı. | Open Subtitles | بحث كلاير باترسون عن عمر الأرض جعله الرجل الأكثر خبرة في العالم في قياس الكميات الضئيلة للرصاص |
| Polly St. Clair? Benimle görüşme yapmıştın? | Open Subtitles | بولى سنكلير لقد أجريت معى مقابله لقد كنت تعتقد أنى سأرزق بطفل |