| Colin'in katilini yakalasak bile bu sadece babanın düşmanlarının seni bulmasına yarayacaktır. | Open Subtitles | حتى لو قبضنا على قاتل كولن ذلك سيترك فرصة لأعداء أبيك لإيجادك |
| Bu bilgi ortalığa yayılmadan Colin'in katilini bulalım. Paddy Doyle'un düşmanı boldu. | Open Subtitles | فلنجد قاتل كولن قبل أن يتغير هذا بادي دويل لديه الكثير من الأعداء |
| Colin'in katilini bulduğumuzda onu bu telefonla aramam gerekiyor. | Open Subtitles | انظري , من المفترض ان اتصل به حالما نكتشف من هو قاتل كولن |
| Hayır, Colin'in şakalarından biri. | Open Subtitles | أوه، لا، لا، انها مجرد آخر واحد من المزح كولن. |
| Neyse önemli olan Colin'in... bundan sonra Joy'u gördüğü zaman... tiksinip, kalbinin kırılması. | Open Subtitles | على أي حال، والشيء المهم هو سوف كولن لن تكون قادرة أن ننظر إلى الفرح مرة أخرى دون الاشمئزاز الثانية حسرة. |
| Colin'in bulunduğu seranın etrafında bu ağaçtan pek fazla yok. | Open Subtitles | إنها نادره لدرجة انهُ لم توجد أي شجره بجانب الدفيئة الزجاجيه التي عُثر عندها على رُفات كولن |
| Colin'in bileğindeki izle aynı. | Open Subtitles | بها نفس الندبة المميزة كما بداخل كاحل كولن |
| Onu gördüğünüz akşam Colin'in davranışlarında bir gariplik var mıydı? | Open Subtitles | هل لاحظت أي شيء غريب في سلوك كولن بالليلة اللتي رأيته فيها؟ |
| Colin'in Duke'taki sonuçları elime geçti. | Open Subtitles | كان لي ديوك ارسال اكثر السجلات الطبية كولن. |
| Colin'in arkadaşları bize hindi getirmiş. | Open Subtitles | - أوه، شكراً لكم. - نظرة، كُلّ شخص، أصدقاء كولن - جَلبَنا a ديك رومي. |
| Colin'in ona çok benzediğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال ان كولن كان يشبهه كثيرا |
| Colin'in cinayet işlediğine dair bir kanıtımız yok ki. | Open Subtitles | لا يوجد أي دليل على ان كولن قتل أي احد |
| Yani Colin'in cesedi ilk olarak bu ağaçların iki mil etrafına mı atılmış? | Open Subtitles | إذًا فقد ألقيت جثة (كولن) للمرة الأولى على بعد ميلين من تلك الأشجار؟ |
| Colin'in öldürüldükten sonra cesetinin olduğu mevkide her gün saatlerce kafatasına vuran üçlü ışık ışınlarına maruz kaldığı bir yer var. | Open Subtitles | في المكان الذي وضع فيه رفات (كولن) بعد مقتله ولكنّها تسمح لثلاثة أنواع من الأشعه بالوصول لجمجمته كل بضع ساعات يوميًا |
| - Çünkü Colin'in hayatında ilk defa aşık olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | لأنّني أعتقد أنّه وللمرة الأولى في حياته، (كولن) كان مُغرماً. |
| Colin'in bisikletli haberci olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن كولن فتى تسليم على الدراجات |
| - Colin'in müstakbel kayınpederi. | Open Subtitles | كولن من الممكن أن يكون الأب القانوني |
| Ve Colin'in tek başına jet ski kullandığından da şüpheliyim. | Open Subtitles | وأشك بشدة أن كولن ركب جت سكي بنفسه |
| Colin'in arkadaşı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وقال انه كان رفيقة من كولن. |
| Dr. Colin'in klonlama araştırmalarında geliştirdiği gen tedavi teknikleri ile askerlerimize tersyüz edilerek ayarlanmış DNA'lar verebiliyorduk. | Open Subtitles | باستعمالتقنيةمعالجةالجيناتاللتيقام بطويرها الدكتور"كولن" خلال أبحاثه بات بإمكاننا نقل وحدات الحمض النووي لكل جندي من الداخل الى الخارج |