| Gel, Kitty. Yukarda işimiz var. Bay Collins'in Lizzy'ye söyleyecekleri var. | Open Subtitles | تعالى ياكيتى أريدك بالأعلى السيد كولينز لديه ما يخبر به ليزى | 
| - Collins'in evinden aranmış. - Bennett oradaydı demek ki. | Open Subtitles | المكالمه جائت من منزل كولينز لابد من أنه كان هناك | 
| Bay Collins'in iltifat etmek istediğine eminim, teyze. | Open Subtitles | أنا واثقة بأن اليد كولينز كان يقصد المديح ياخالتى | 
| Mr Collins'in karakterini ve mevkisini düşünecek olursak, inanıyorum ki onunla mutlu olma şansım diğer bütün evlenenlerle aynı. | Open Subtitles | وبأعتبار شخصية السيد كولينز ووضعه الأجتماعى فأننى مقتنعة بأن فرصتى فى السعاده معه مثل فرصة أى أثنين متزوجين | 
| Yeni bir iddiayla sarsıldı, ünlü iş adamı ve politikacı Collins'in sevgilisi bu sabah ölü bulundu- | Open Subtitles | قد يشهد الرأى العام فى كابيتول هيل هزة قوية وتنتشر التكهنات بأن ستيفن كولنز ربما كان على علاقة رومانسية | 
| - Mr Collins'in nişanlandığını duydum. - Evet, yakın arkadaşım Charlotte Lucas ile. | Open Subtitles | ـ سمعت أن السيد كولينز خطب وسيتزوج ـ أجل الى صديقتى العزيزة شارلوت لوكاس | 
| - Belki şu an Mr Collins'in eşi olabilirdi! - Sen de rahat ederdin! | Open Subtitles | ـ كان بوسعها أن تكون زوجة السيد كولينز الآن ـ وكان هذا ليريحك | 
| 15 yaşımdayken Jackie Collins'in yazdığı her şeyi okuyup kendi kendime, "Kimin umurunda? | Open Subtitles | احد الصيف، عندما كان عمري 15، أنا أقرأ كتب كل شيء جاكي كولينز من أي وقت مضى. قلت لنفسي، من يهتم؟ | 
| Ama Collins'in yapabileceğini biliyordun, tüm olay bu değil mi? | Open Subtitles | ولكن أعلم أنك قد كولينز. أن وكان بيت القصيد ، أليس كذلك؟ | 
| Kavgadan sonra onu Collins'in hücresinden çıkardım. | Open Subtitles | انتقلت معه من أصل كولينز في الخلية بعد تلك المعركة. | 
| Ancak, Collins'in tırnak altında bulduğum deriler için DNA testi istedim. | Open Subtitles | على الرغم من ذلك,آبى قامت بتحليل حمض نووى على بعض شظايا الجلد عثرت عليها أسفل أظافر كولينز | 
| - Collins'in sargılarındaki DNA'yla aynı. | Open Subtitles | نفس الحمض النووى موجود على ضمادات كولينز | 
| Patron, Collins'in cep telefonu faaliyetlerini izliyordum. - Az önce bir telefon geldi. | Open Subtitles | رئيس.لقد كنت أراقب نشاط هاتف كولينز لقد تلقى مكالمه للتو | 
| Collins'in arabasından alınan kısmi parmak izinin sahibi yok. | Open Subtitles | لا يوجد تطابق على الجزيئات من سياره كولينز | 
| Abby, Collins'in sargılarında bulunan DNA'yı arattı ve buldu. | Open Subtitles | آبى فحصت الحمض النووى من ضمادات كولينز وحصلت على تطابق | 
| Kapp'i hiç duymamış. Collins'in gemi arkadaşları da. | Open Subtitles | لم يسمع عن كاب قط وأيضا لم يسمع به أى من زملاء كولينز | 
| Kapp'in arabası bulundu. Collins'in evinin önünde. | Open Subtitles | جائت نتيجه للبلاغ على سياره كاب انها مركونه خارج منزل كولينز | 
| Collins'in yedek görüntülerini arıyordur. | Open Subtitles | على الأرجح للبحث عن أى نسخ اضافيه لدى كولينز من شريط الادانه | 
| Ajan Gibbs'e, Astsubay Collins'in ölümünden kim sorumluysa onu öldüreceğini söyledin. | Open Subtitles | لقد أخبرت العميل جيبز بأنك ستقوم بقتل أيا كان المسئول عن موت العريف كولينز | 
| Kapp olduğunu öğrenince Collins'in evinden onu aradın. | Open Subtitles | عندما اكتشفت أنه كان كاب قمت بالاتصال به من منزل كولينز | 
| Ben Stephen Collins'in oda ve kolej arkadaşıyım. | Open Subtitles | انا كنت شريك الغرفة لستيفن كولنز فى الجامعة |