| Adamlarının bir büyücü ile bir Confessor'ün saldırısına uğradığını söylüyor. | Open Subtitles | إنه قال ان رجالهُ كانوا بمواجهة من العراف و المؤمنة. |
| Acele ederseniz, Confessor ve Büyücü'yü de ele geçirebilirsiniz fakat, bunu istiyorsanız önce kardeşimi görmeliyim. | Open Subtitles | وإن تعجلت، بإمكانك الحصول على المؤمنة وعلى العرّاف أيضاً ولكن إن أردته أريد أن أرى أخي |
| Confessor olarak, her ikiniz de anlaşmanın kurallarını kabul ettiğinize göre, sorununuzu dinleyebilirim. | Open Subtitles | كما وافقتما كلاكما على التقيد بميثاق المؤمنة سأستمع الاَن إلى نزاعكما |
| Belki de Confessor'un kibar bir dokunuşu seni yardımcı olmaya ikna edebilir. | Open Subtitles | ربما لمسه لطيفه من مؤمنه سوف , اه، تقنعك بان تكون اكثر تتعاوناً |
| O sırada yapılacak en iyi şey o gibi gelmişti ama Confessor'un, masumluğunu kanıtlamak için uğraşacağını hesaba katmamışım. | Open Subtitles | بدي لي ان هذه هي افضل خطه في هذا الوقت. ومالم اخذه في الحسبان كان محاربة المؤمنه لاثبات برائتك. |
| Hayır, D'Haranla çok uzun süredir savaşıyoruz ve şimdi Arayıcı ile Confessor'ün yanımızda olması bizim için onurdur. | Open Subtitles | لا ، نحن نقاتل الدهاريون لفترة طويلة والآن ، لدينا الباحث والمؤمنه يقفون بجانبنا انه لشرف لي |
| Peki üçüncü çağın Arayıcısı çok fazla endişelenen Confessor hakkında ne demiş? | Open Subtitles | ماذا كان ليقول باحث العصر الثالث حول المؤمنات الذين يقلقون كثيراً؟ |
| Bağışlayın Confessor, fakat bu adamlardan bazılarının evleri yakıldı ve aileleri öldürüldü. | Open Subtitles | سامحيني ، أيتها المؤمنة ، ولكن بعض هؤلاء الرجال أحترقت منازلهم و عائلاتهم قتلوا |
| Confessor bana bir şans daha verdiğiniz için teşekkür ederim. | Open Subtitles | أيتها المؤمنة شكرا لك لإعطائي فرصة ثانية |
| Confessor'ün bir başkasını bulduğunu bilmesini istemediğini biliyorum fakat anlayacaktır. | Open Subtitles | اعرف انك لا تريد المؤمنة ان تفكر في انك وجدت امرأة .اخري, لكنها ستتفهم الوضع |
| Arayıcı ve Confessor'ün ıstırap içindeki ölümleri. | Open Subtitles | اليوم الذي تري فيه الباحث و .المؤمنة وهم يموتوا معذبين |
| Confessor Ana ne zaman cellat oldu? | Open Subtitles | مُنذ متى و المؤمنة المُعترفة مُنفذة للقصاص؟ |
| Confessor Ana yeterince dinledik. Kararımızı verdik. | Open Subtitles | المؤمنة المُعترفة ، سمعنا بما يكفي، قد أخذنا قرارنا. |
| Yıllar önce, Karanlık Rahibeler bize saldırıp Confessor güçlerimi çaldılar. | Open Subtitles | مـُنذ عدة سنوات , هوجمنا من راهبات الظـُلمة و أخذنّ قوى المؤمنة المُعترفة خاصتي. |
| Teslim alınan kişi ne sebeple olursa olsun Confessor'une yalan söyleyemez. | Open Subtitles | المجبرون علي الاعتراف، لا يمكنهم الكذب علي مؤمنه, ابداً. مهما كان السبب. |
| Hiç kimsenin bir İlk Düzen Büyücüsünün bile bir Confessor'e işleyecek derecede güçlü büyüsü yoktur. | Open Subtitles | أحد. ولا حتي ساحر من المرتبه الاولي يمتلك القوه السحريه الكافيه لكي يفعل شيء ضد مؤمنه. |
| Etrafta bir Confessor varken asla güvende olamayacağımı biliyordum. | Open Subtitles | مع وجود مؤمنه بالجوار، عرفت اني لن اكون بمأمن. |
| Confessor, Arayıcı'sı olmadan Arayıcı da Confessor'u olmadan dolaşamaz fakat eski püskü pelerinli yaşlı bir adama kim bulaşır ki? | Open Subtitles | المؤمنه لا تستطيع الترحال بدون باحثها، و الباحث لا يستطيع الترحال بدون مؤمنته. لكن من الذي يزعج نفسه |
| Artık, yöntemlerimdeki hataları görebiliyorum, Confessor. | Open Subtitles | اري الاخطاء في طريقي الان, ايتها المؤمنه. |
| - Tabii Confessor ama o sıralarda buradan çok uzakta olsanız daha iyi olur. | Open Subtitles | كما تأمرين, ايتها المؤمنه لكن لو الامر كذلك، يجب ان تكوني علي بعد كبير من هنا. |
| Erkek arkadaşın Gwildor ile Arayıcı ve Confessor'ü barındırdığınızı biliyorum. | Open Subtitles | "اعرف بانك انت وصديقك المحترم "جويلدور .كنتم تساعدون الباحث والمؤمنه |
| Onlar, diğer elimi de alamadan ya da beterini yapamadan önce Confessor Ana beni kurtardı. | Open Subtitles | قبل ان يقطعوا يدي الاخري, أو اسؤ من ذلك كبيرة المؤمنات انقذتني. |