| Jackson ne zaman ayak işine koşsa, Cooney, rütbesini yükseltiyor. | Open Subtitles | كل مره يقوم فيها جاكسون بمهمه كونى يمنحه شريطه بقشيش |
| Ama kıstırılacak olursak, Yüzbaşı Cooney'nin desteği gerekecek. | Open Subtitles | لكن لو كان القرار لنا فسوف نحتاج الكابتن كونى ليخرجنا من هناك |
| Bartlett'ın büyük siyasi emelleri var. Suyun başını da Cooney'ın babası tutuyor. | Open Subtitles | انت تعلم بارتليت لديه طموحات سياسيه والد كونى يمتلك الاليه |
| Huh! Cooney orduya yazıldığında savaşa gideceği bile, aklına gelmemiştir herhalde. | Open Subtitles | هه , انا اراهن ان كونى لم يعرف شكل الحرب عندما كان فى الحرس الجمهورى |
| Yüzbaşı Cooney ile yakın olduğunuzu biliyorum, Albay. | Open Subtitles | اوه ؟ كولونيل , انا اعرف انك و كابتن كونى متقاربين جدا |
| İyi de olsa kötü de olsa, komuta hala, Cooney'de. | Open Subtitles | كونى لازال هو القائد , فى السراء و الضراء |
| Dinle, Cooney. Costa'ya söz verdim. | Open Subtitles | الان , اسمع , كونى انا اعطيت كوستا كلمتى |
| Yüzbaşı Cooney için ne düşündüğün umurumda bile değil. - O hala buranın komutanıdır, anlaşıldı mı? | Open Subtitles | ليفتنانت انا لا يهمنى رأيك فى الكابتن كونى |
| Almanların sevgili dostu, Yüzbaşı Cooney'nın öldürüldüğünü duyunca, çok üzülecek. | Open Subtitles | سيكون اسفا على ما فعله الالمان بالكابتن كونى المسكين |
| - Emma Cooney. - İşte bildin. -Ne? | Open Subtitles | إيما كونى احسنتِ , ها انتِ قد عرفتِ ماذا؟ |
| Bayan Cooney, bir imza alabilir miyim lütfen? | Open Subtitles | السيدة كونى , هل من الممكن ان احصل على توقيعك؟ |
| "Field'in yaz galası var, Emma Cooney, teşekkürler". | Open Subtitles | لانى ذاهبة الى حفلة فيلدز الصيفية إيما كونى تا |
| Cooney'i anlaşmayı kapalım diye davet ettik. - Öyle mi dersin? | Open Subtitles | لقد دعونا كونى لنستطيع القيام بالصفقة هل تعتقد؟ |
| Field'den önce davranıp Cooney'e yaklaşmak için. | Open Subtitles | سوف اذهب لاتمام صفقة كونى قبل ان يفعلها فيلدز |
| - Biliyorum Cooney'in kukusu değil. | Open Subtitles | فينس, نحن نحتاج هذا اعلم هذا , اننا نريد كونى |
| - Emma Cooney'a büyük bir avans sunmak için. | Open Subtitles | لاعرض على ايما كونى دفعة مقدمة ضخمة لنشر كتابها |
| Gitsin, Vince Cooney ile buluşmaya geldi, anlaşma sallantıda, her an gelebilir. | Open Subtitles | يجب ان يرحل , فينس سيكون هنا للقاء كونى لاتمام الصفقة وسيكون هنا فى اى دقيقة |
| Merak etme, döndüğümde Cooney'e imza attırmış olacağım. | Open Subtitles | لا تقلق سوف احصل على توقيع كونى قبل الموعد واعود اليك |
| Partileri sevmem bile, keyfimden gelmedim sadece Emma Cooney ile konuşmam gerekiyor. | Open Subtitles | انا حتى لا احب الحفلات انا لا ارغب ان اكون هنا انا فقط ارغب بالحديث الى ايما كونى |
| Her şey sana bağlı, Cooney. Beni duyuyor musun? | Open Subtitles | الامرمتوقفعليك, كونى , هل تسمعنى ؟ |
| - Elbette, yaratamaz, Bay Cooney. | Open Subtitles | -من الواضح أنه ليس كذلك سيد (كولي ) |