| Sanırım Cusp özellikle senin tişortu ve saçları bulmanı istiyordu. | Open Subtitles | أعتقد أن (الشرير) يريدك أن تجدي هذا القميص وتلك الشعيرات |
| Eğer söz konusu Cusp ise bu Ferderal'in işidir. | Open Subtitles | حسن، إذا كان هو (الشرير)، إذاً فالقضية فيدرالية |
| Sadece bir pisişik değil, hem de Cusp üzerinde eşsiz bilgisi de var. | Open Subtitles | الآن، هي ليست مجرد وسيط روحاني فهي تمتلك نظرة فريدة تجاه (الشرير) |
| Hatta Cusp'ı bile görebiliyorum ama yüzünü göremiyorum. | Open Subtitles | يمكنني رؤية (الشرير) أيضاً لكني لا أستطيع رؤية وجهه |
| FBI herkese senin Cusp olduğunu sö ylüyor. | Open Subtitles | أتعلم بأن الشرطة الفيدرالية تخبر الجميع بأنك أنت (الشرير)؟ |
| Eğer bu kızı da Cusp'ın kasabaya gelmeden önce ele geçirdiği kızlara eklersek bu aslında 23. kurban oluyor. | Open Subtitles | إذا أضفتها إلى الفتيات اللاتي قتلهن (الشرير) قبل أن يأتي إلى المدينة إنها في الحقيقة، الضحية رقم 23 |
| Kessel bana Cusp'ın son seferinde paçayı nasıl kurtardığını anlattı. | Open Subtitles | (كيسيل) أخبرني عن كيفية هروب (الشرير) في المرة السابقة |
| Bildiğimiz üzere Cusp'ın kurbanlarını yeniden hayata döndürdüğünü düşünürsek iyi tıbbi deneyimi var. | Open Subtitles | كنا نعرف دائماً بأن (الشرير) كانت لديه خبرة طبية... إذا أخذنا بعين الإعتبار نجاحه بإعادة ضحاياه إلى الحياة |
| Cusp tarafından kaçırılıp hayatta kalan tek kişi o. | Open Subtitles | وهي الوحيدة التي نجت من براثن (الشرير) |
| Şimdi bu bizi doğru Cusp'a götürecek. | Open Subtitles | وهذا سيقودنا مباشرة إلى (الشرير) |
| Cusp'ın gücünü kaybetmesini sağla. | Open Subtitles | بأن تجعلي (الشرير)، يفقد السيطرة |
| - DNA sonuçlarına göre sen Cusp'sın. | Open Subtitles | وفقاً للحمض النووي، أنت هو (الشرير) |
| Bu çok komik Skylar, ama ben Cusp değilim. | Open Subtitles | هذا مضحك، (سكايلر)، ولكني لست (الشرير) |
| Sanırım Cusp sonunda yakayı ele verdi. | Open Subtitles | أعتقد أن (الشرير) أخطأ أخيراً |
| Cusp' tan nasıl kaçtın? | Open Subtitles | كيف نجوت من (الشرير)؟ |
| Cusp yaptı. | Open Subtitles | (الشرير) فعل ذلك |
| Cusp kontrolünü kaybetmez. | Open Subtitles | (الشرير) لا يفقد السيطرة |
| Cusp ise karanlıktan korkuyor. | Open Subtitles | (الشرير) يخاف من الظلام |
| - Cusp'ı bulmaya gitti. | Open Subtitles | -ذهبت لتبحث عن (الشرير ) |
| - Bu, Cusp. | Open Subtitles | -إنه (الشرير ) |