| Cyrus eşyaları bulmak gibi eşsiz bir yeteneğe sahiptir, ama sosyal becerileri eksik. | Open Subtitles | سايرس لديه مهاره رائعه في العثور على الاشياء و لكن يفتقد للمهاره الاجتماعيه |
| Cyrus bir çok şey olabilir, ama bunu kim yapıyorsa | Open Subtitles | سايرس يمكن أن يكون أشياء كثيرة، لكن الذي يفعل هذا |
| Miley Cyrus merkezi saate göre saat 18.00 gibi köpük parmakla seks yaptı. | Open Subtitles | مايلي سايرس حظت بعلاقة جنسية مع إصبع رغوة في السادسة مساءً بتوقيت الوسط |
| Ama Cyrus'un temel aldığı şey kesinlikle merkez olarak kaldı. | TED | لكن ما مثله سايروس قد بقي مركزيا تماما. |
| Cyrus, büyük bir çok uluslu, çok inançlı, çok kültürlü topluluğun yönetim modelini oluşturuyor. | TED | قد وضع كورش نموذجا لكيف تحكم مجتمعا عظيما متعدد الثقافات والديانات والجنسيات. |
| Eğer bu konuda bu şekilde devam edersen Cyrus'u alaşağı edersin | Open Subtitles | هل لكي أن تستدعي الأمن إن مضيت في هذا الأمر ومحاولة الاطاحة بسايرس |
| Herhalde üzerindeki ceket Cyrus'un aylığından daha pahalıdır. | Open Subtitles | أتخيل معطفك كلف أكثر من أجر سيروس لمدة شهر |
| Bitti artık, Cyrus. Bizimle gel ve bunu kendin için kolaylaştır. | Open Subtitles | لقد انتهتى الامر يا سايرس تعال معنا ووفر على نفسك النتاعب |
| Gemimden uzak durmamı söyleyen adam Cyrus Minow. Bu onun adresi. | Open Subtitles | سايرس مينو هو الشخص الذي أمر بإبعادي عن سفينتي وهذا عنوانه. |
| Her neyse, görünen o ki Cyrus'ın genç torunu devamlı günümüzün filmlerinin.. | Open Subtitles | على أي حال , ظهر أن حفيد سايرس المراهق كان يبكي |
| Çoktan Buddy'i doğrudan Cyrus'a gitmeye ikna ettim. | Open Subtitles | أقنعت بادي بالفعل أن يذهب مباشرة إلى سايرس |
| Cyrus'ı görmeye böyle gidemem. Buddy Ackerman'ın ofisi. Dawn. | Open Subtitles | لا أستطيع أرى سايرس هكذا مكتب بادي اكرمان |
| Bahsi geçen kişinin kilise lideri Benjamin Cyrus olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | هو قائد الكنيسة بنجامين سايرس بنجامين سايرس ليس له سجل جنائي |
| - Kahretsin! - Aptal yoldan gittin Cyrus. | Open Subtitles | يا الهى يبدو انك ذهبت للطريق الغبى, اليس كذلك يا سايروس |
| Dostlarımdan Cyrus. Rick Santoro'yu herkes sever. | Open Subtitles | الاصدقاء يا سايروس الجميع يحبون ريك سانتورو |
| Avrupa kültürü boyunca ve sonrasında Cyrus bir model olarak kaldı. | TED | وعلى امتداد الثقافة الأوروبية بعد ذلك، ظل كورش النموذج. |
| Yahudilerin dönüşü ve Cyrus'un fermanını yalnızca Yahudi kutsal metinlerinden biliyoruz. | TED | قد عرفنا فقط بخصوص عودة اليهود ومرسوم كورش من الكتب المقدسة العبرية. |
| Biliyorum fakat şimdi Cyrus'a göz kulak olmalısın. | Open Subtitles | أعلم, لكن مهمتك هي الاعتناء بسايرس الان |
| Cyrus Beene'i alaşağı etmek istediğini söylemiştin. | Open Subtitles | لقد قلت لي أنك أردت الإطاحة بسايرس بين |
| Cyrus kardeş bizi Fazar'a götürecek geçişi sağlayacak. | Open Subtitles | الأخ سيروس سَيَقُودُنا الآن في مرور فازار |
| Yemin edenin Cyrus'un olduğu gün, tapınak altından bir hazineydi. | Open Subtitles | اليوم الذي أقسمَ سيروس بوجود كنز تحت جبل الهيكلِ |
| Ama Cyrus Beene olduğunu doğrulayabilirsiniz. | Open Subtitles | لكن يمكنك تاكيد انها لسايرس بين |
| Yemin ederim başka bir ilgim yok. Cyrus'a diski almasını söyledim sadece! | Open Subtitles | اقسم لك انا قلت لسايروس اذهب واحضر الديسك |
| Adı Cyrus Krupp. Birkaç hafta önce transfer oldu. | Open Subtitles | إسمه سيرس كراب لقد إنتقل منذ بضعة أسابيع |