| Merklanma tatlım. Eğer yanılıyorsam, ölüm döşeğimde cayarım. | Open Subtitles | لا تقلقي يا عزيزتي ، إذا كنت مخطئ فسأعود للدين الصحيح على فراش موتي |
| Sanırım hayatımı günahkarca yaşayıp ölüm döşeğimde tövbekar olacağım. | Open Subtitles | أفضل أن أختار حياة الرذيلة، وأتوب وأنا على فراش الموت |
| Ölüm döşeğimde karımı öperken, seni düşüneceğim. | Open Subtitles | عندما أكون على فراش الموت وأقبل زوجتي على الطريقة الفرنسية سوف أفكر بك |
| Beni buraya getirdiğin için sağol, baba. Bu günü ölüm döşeğimde bile unutmayacağım. | Open Subtitles | شكراً جلبك لي هنا يا أبي سأتذكر هذا اليوم على فراش وفاتي |
| Hayır, ölüm döşeğimde son sözümü alıp, ölene kadar bekleyeceğim. | Open Subtitles | كلا، سأنتظر حتى أكون على فراش موتي أقول كلمة أخيرة فبعدها أموت حالاً |
| Bunu ölüm döşeğimde yapmak isteyeceğimi düşünmüştüm ama görünüşe göre rastgele bir şekilde koridorda bir yerde de ölebilirim bu nedenle... | Open Subtitles | ظننتُ أنني أريد فعل هذا على فراش موتي، لكن من الواضح يمكنني الموت عشوائياً ...في بعض الأورقة في مكانٍ ما، لذا |
| Zavallıca ölüm döşeğimde diyeceğim ki: | Open Subtitles | سأكون الخاسر الّذي يقول على فراش موته: |
| Hep, ölüm döşeğimde "Gerçekten önemli hiçbir şey yapmadım." diye düşüneceğim diye endişelenirim. | Open Subtitles | أنا أخافُ دوماً أن أقولَ وأنا على فراش الموت "لم أفعل في حياتي شيئاً مهماً" |
| Ölüm döşeğimde video kaset hazırlamak istemem. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أسجل أشرطة فيديو (على فراش موتي يا (جورج |
| Ölüm döşeğimde | Open Subtitles | انت وعدتيني على فراش الموت |