| Suyu benim masama döktüğünüz gibi silikon deriye dökülür. | Open Subtitles | أنه يصب كما صببت الماء على طاولتى |
| Nihayet, kaynağından 6500 kilometre kadar sonra Atlantik Okyanusu'na dökülür. | Open Subtitles | أخيراً ، علي بُعد أكثر من 4000 ميل من منبعه... يصب في المحيط "الأطلسي...". |
| Fazlası taşıp yere dökülür. | Open Subtitles | ينسكب على الارض |
| Eğer üst taraf aşağı çevrilirse dökülür. | Open Subtitles | سوف ينسكب لو كان مقلوب |
| Her zaman kulaklarımı açık tutmalıyım. Çünkü hep bir şeyler dökülür. | Open Subtitles | وَصلتُ إلى عيشِ آذانِي دائماً أَفْتحُ لأن هناك دائماً إنسكاب. |
| Her zaman kulaklarımı açık tutmalıyım. Çünkü hep bir şeyler dökülür. | Open Subtitles | دائماً أٌبقي أذاني مفتوحة لأن هناك دائماً إنسكاب |
| Ve bu Dünya'ya çarptığında tüm enerji malzemelerin içine dökülür. | Open Subtitles | وعندما يضرب الأرض تنسكب كل تلك الطاقة في مادّة الأرض |
| 776 kilometre uzunluğundaki Sen nehri Langres platosunda doğar ve Manş denizine dökülür. | Open Subtitles | نهر السين يتدفق من هضبة (لانجر). ويبلغ طوله 776 كيلومترا. وهو يصب في القناة الانجليزية. |
| Fazlası ancak yere dökülür. | Open Subtitles | وما يزيد ينسكب على الارض... |
| Bu muazzam şelaleden, saniyede 13 milyon litre su dökülür. | Open Subtitles | في الفيضان ، 30 مليون لتر من المياه تنسكب كل ثانية. |
| İçindeki her şey dökülür. | Open Subtitles | .كل الحشوة بالداخل سوف تنسكب خارجاً |