| Bizim problemimizde bu durum şekil değiştircinin güçlerini öğrendikten sonra dönüştüğü ilk kişiyi bulmak. | Open Subtitles | في هذه الحالة، فإن ذلك يعني العثور على الشخص الاول تحولت شكل شيفتر إلى عندما اكتشفوا صلاحياتهم. |
| Kurt kadına dönüştüğü geçen geceden kalmış olabilir. | Open Subtitles | يمكن أن تكون من الليلة الأخرى التى تحولت فيها لذئب |
| Beheri elinizle kaşık eridiğinde metalin sıvıya dönüştüğü kimyasal işlem gözükmesin diye kapattınız. | Open Subtitles | قمت بتغطية الكأس بيدك لإخفاء عملية كيميائية ملعقة الصلب تتحول إلى معدن السائل |
| BG: Rakamların özellikle yurt içinde siyasi değişimlere dönüştüğü bir yerde gibi görünüyoruz. | TED | برونز خيوساني: يبدو أننا في وضع حيث تتحول الأرقام إلى نوبات سياسية ولا سيما على الصعيد المحلي. |
| Arkadaşının tavşan köpek karışımı bir yaratığa dönüştüğü zamanlar için mi? | Open Subtitles | حينما يكون صديقكَ قدْ تحول إلى مخلوق ككلبٍ مسعور ؟ |
| Ellerinde sadece bu kalmıştı. Şimdi bu dönüştüğü kızı siker miydin sen? | Open Subtitles | هذه الفتاة التي تحوّل إليها، هل كنت لتقيم علاقة معها؟ |
| Şarabın kana dönüştüğü inancı kadar yaygın değil. | Open Subtitles | بالتأكيد إنه ليس شائع الاعتقاد بأن النبيذ يتحول إلى الدم |
| Geçmişte onu yapmaya zorladığım her şeyi dönüştüğü anda hatırlamaya başlamış. Onu bulmalıyız. | Open Subtitles | كلّ إجباري الذهني لها بالماضي ، بات جليّاً إليها ، مُنذ اللّحظة التي تحولت بها. |
| - Onları memnun etmen gerek. - Tabi. Nedime, sağdıca dönüştüğü zaman bile mi? | Open Subtitles | حتى لو تحولت وصيفة العروس إلى وصيف العريس |
| dönüştüğü gün, devriyedeydim ve eşim o son kucaklamayı yapmalıydı. | Open Subtitles | اليوم الذي تحولت فيه ... كنت في دورية. وزوجتي ... |
| Senin tam bir Doktor Snuggles ile Şeker Adam'a dönüştüğü duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت انك تحولت الى دوكتور سنوكل حقيقي و رجل حلوى لعين |
| Bu, temizlik sorunu değil... ...bu,organizmaların insan... ...hastalığına nasıl... ...dönüştüğü sorunudur. | TED | ليس السؤال فقط عن النظافة لكن السؤال أيضا عن كيف هذه الكائنات تتحول إلى أوبئه. |
| Tek kanıtladığın, yavru kurbağaların, kurbağaya dönüştüğü. | Open Subtitles | كل ما قمت باثباتـه هو أن الشراغيف تتحول إلى ضفادع |
| Ve bu kanın, kurumuş kan olmasına rağmen, yıllarca sonra farklı zamanlarda sıvıya dönüştüğü söyleniyor. | Open Subtitles | وهذه الدماء مع أنها دماء جافة يقال أنه في أوقات مختلفة كل عدة سنوات تتحول للحالة السائلة |
| Aranızda daha önce bir insanın köpeğe dönüştüğü konusunda bir şeyler duyan biri var mı? | Open Subtitles | -هل يوجد أحد هنا قد سمع بإنسان و قد تحول إلى |
| Dünya saçmalığa dönüştüğü için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف فالعالم تحول إلى مكان لعين |
| Artık insana dönüştüğü için nihayet onu öldürebileceğiz. | Open Subtitles | إن تحول إلى بشري فأخيراً سنقتُلهُ. |
| Tahminimce taşların trollere dönüştüğü bir mitolojisi olan İzlanda'da çekiliyor ama dikkat dağıtmak için öyle yapmışlar çünkü seri katil filmi. | Open Subtitles | يقع في ايسلندا, حينما يكون هناك أساطير تدور حول تحوّل الحجارة إلى طُعم. ولكنه يُدمي العيون, لأنه قاتل مُتسلل |
| Sanırım Mason, dönüştüğü geceler buraya geliyordu. | Open Subtitles | أظن أنّ (مايسون) اتجه إلى هنا بالليلة التي تحوّل بها. |
| Gizemlerin gizemi olan bir türün, bir diğerine nasıl dönüştüğü sorusu da buna dahildi. | Open Subtitles | بما فيها المشكلة الكبرى: كيف يمكن لنوع أن يتحول إلى نوع آخر. |
| Mesela Hayalet Avcıları'nda, Rick Moranis'in Anahtar Ustası'na dönüştüğü restoran gibi mi? | Open Subtitles | كـ المطعم الذي في غوستبوسترس عندما تحول ريك مورانيس إلى كاي ماستر |
| Babamın vasiyetini yerine getirmeyi kapsıyor. Onun dönüştüğü ırkı yok etmek. | Open Subtitles | إن غرضي هو قتل والدي أيضاً قتل الشيء الذي أصبح عليه |