| ...ama hepsi sanki gösteri gibi, gerçekten neler döndüğünü gizleyen bir gösteri. | Open Subtitles | ولكن هذا كله للعرض ولكنها واجهة فقط لإخفاء حقيقة ما يجري هنا |
| Avukat buraya gelmeden önce bana ne haltlar döndüğünü anlatsana. | Open Subtitles | لمَ لا تخبرني بما يجري قبل وصول محاميكَ إلى هنا؟ |
| Özellikle bir şey anlatmadı ama eski erkek arkadaşının şehre döndüğünü biliyorum. | Open Subtitles | هي لم تقول بالتحديد، لكن أعرف أن صديقها السابق عاد إلى المدينة. |
| Ama çocuklar viski şişesini almak için geri döndüğünü söyledi. | Open Subtitles | ولكن الصبية الآخرين قالوا لي أنه عاد ليجلب زجاجة الويسكي |
| Başka eski bir arkadaşlarının... geri döndüğünü anlamak onların bir ânını aldı. | Open Subtitles | مصدومين لدرجة أنهم استغرقوا لحظة ليلاحظوا ان صديقة أخرى قديمة قد عادت |
| Lütfen Buy More'da kontrolü eline almak için döndüğünü söyle. | Open Subtitles | رجاءً أخبرنا بأنك عدت لتكون المسؤول في باي مور ؟ |
| Sonra, Jüpiter'in yörüngesini takip etmek için o uyduları kullandı ve Jüpiter'in de, Dünya değil, Güneş'in etrafında döndüğünü anladı. | TED | وقام حينها بتتبع هذه الأقمار لاستكشاف مسار كوكب المشتري واستنتج أن كوكب المشتري لا يدور حول الأرض وإنما حول الشمس. |
| Kaynaklara ulaşır ulaşmaz, bu patlama olayını ve gerçekte neler döndüğünü ortaya çıkaracağız. | Open Subtitles | بمجرد أن يصبح بامكاني الاستعانة بمصادر الشركة سنكتشف سبب التفجير وماذا يجري بالضبط |
| Burada garip şeylerin döndüğünü anlamak için dâhi olmaya gerek yok diyorum. | Open Subtitles | لايحتاج لعبقرية ، إكتشاف أن شيئاً ما غريباً يجري هنا ، تعلمين؟ |
| Bu yeni kutunun içerisinde neler döndüğünü merak ediyorlar. | TED | يريدون أن يعرفوا، ما الذي يجري في هذا الصندوق الجديد؟ |
| Biz de neler döndüğünü anlamak için gidip arka tarafına baktık. | TED | لذا قمنا بالسير حول الجهة الخلفية، لنرى ما يجري هنا، |
| Yaklaşık yarım saattir yok. Evi geri döndüğünü düşünmüştüm. | Open Subtitles | ليس منذ نصف ساعة ظننت أنه عاد إلى المنزل |
| Evi geri döndüğünü düşünmüştüm. | Open Subtitles | ليس منذ نصف ساعة ظننت أنه عاد إلى المنزل |
| Polise verdiğiniz ifadenizde, Bayan French'in öldürüldüğü gece Leonard Vole'un evden saat 7:30'da çıktığını ve 9:25'de geri döndüğünü söylediniz. | Open Subtitles | لقد أقريت للشرطة أن فى ليلة مقتل مسز فرينتش غادر ليونارد فول المنزل فى السابعة و النصف و عاد فى التاسعة و 25 دقيقة |
| Ama polis tarafından sorgulandığınızda onlara mahkumun eve 9:25'de döndüğünü söylediniz. | Open Subtitles | حين استجوبتك الشرطة ، قلتى أن السجين قد عاد فى التاسعة و 25 دقيقة |
| Bu arada binbaşı Japonya'ya 3 gün önce döndüğünü söylüyor. | Open Subtitles | بالمناسبة ، هي تقول أنها عادت لليابان قبل ثلاثة أسابيع |
| Bayanlar baylar, sizlere televizyonlu eski güzel günlerin geri döndüğünü söylemeye geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأُخبركم إن أيام التلفاز القديمة الجيدة قد عادت سيداتي وسادتي |
| Arkadaşların döndüğünü söylemişlerdi, ama seni beklemiyordum... | Open Subtitles | أخبرنى صديقك أنك عدت, و لكنى لم أتوقع مجيئك |
| Hemşire daireler çizdiğini söyledi. Yani başının döndüğünü göstermez. Daire falan çizmiyordu. | Open Subtitles | قالت الممرضات أنه كان يدور في حلقات لا يعني أنه يشعر بدوار |
| Kuzey Kutbu'ndan Dünya'ya baktığınızda saat yönünün tersine döndüğünü görürsünüz. | TED | إذا نظرتم إلى الأرض من القطب الشمالي، ستجدون أنها تدور عكس عقارب الساعة. |
| - Olmaz. Senin, vakti gelene kadar saklanman gerekiyor. Öteki dünyadan döndüğünü bilmemeli. | Open Subtitles | عليك أن تظلي مختفية حتى يحين الوقت لا يجب أن تعرف أنكِ عدتِ |
| Onlara Casanova Frankenstein'nın döndüğünü söyle ve Casanova Frankenstein yeni şeyler planlıyor eskilerden biraz farklı. | Open Subtitles | أبلغهم بعودة كزانوفا فرنكشتين وأنه يخطط لشيء ما مختلف قليلا |
| Yakında tayfalardan bazılarının eve döndüğünü göreceksin. | Open Subtitles | ستلاحظين أن بعضاً من أفراد الطاقم قد عادوا |
| CTU' ya geri döndüğünü bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف أنك عدتي للعمل في وحدة مكافحة الإرهاب |
| Orada neler döndüğünü bilmiyoruz. Belki de sadece bozuk bir vericidir, tamam mı? | Open Subtitles | لكننا لا نعرف بالضبط ما يجرى هناك قد يكون مجرد جهاز أرسال معطل |
| Bu sabah birinin döndüğünü duydum. | Open Subtitles | سمعتَ بعودته هذا الصباح. |
| Sana yeniden uyuşturucuya döndüğünü düşündüren ne? | Open Subtitles | مالذي جعلك تعتقدين إنه رجع لتلك العقاقير |
| Tekrar kahve içmeye döndüğünü görmek çok güzel. | Open Subtitles | من الجميل رؤيتك وقد عُدت لشرب القهوة مُجدداً. |
| Orada halkımın tekrar başlangıca döndüğünü göreceğim. | Open Subtitles | هناك أرى حشد من قومي يعودوا إلى البداية |