| Hartz birazdan döner, o zaman ne olacak? | Open Subtitles | سيعود هارتز خلال دقيقة, ماذا سنفعل حينها ؟ |
| Taksi çağıran çocuk on dakika içinde döner. Ben yalnızca arabaları park ederim. | Open Subtitles | الرجل الذي يوقف السيارات سيعود في غضون 10 دقائق ، أنا أركن السيارات فقط |
| Kalan 45'le Orokana, havaalanına geri döner ve iyi bir mola için salona gider. | TED | ب 45 كيلولتر متبقية. تعود اوروكانا إلي المطار لتأخذ إستراحة مستحقة بعد تعب. |
| Çabuk dön. döner dönmez ararım. Gece yarısı bir şeyler atıştırmak hoş olur. | Open Subtitles | أنا هرن الجرس حالما يمكنني وجبة خفيفة لمنتصف الليل قَدْ تَكُونُ الشيء المطلوب. |
| Merak etmeyin. Kasabaya döner dönmez sizin için o bebek bakıcısını bulurum. | Open Subtitles | لا تقلق بمجرد ما أعود إلى المدينة سوف أجد لكم جليسة الأطفال |
| İpler bir kere yukarı çıkınca gökte dönmeye başlayıp çapraz rüzgârla çember hâlinde döner. | TED | وعندما يصبح السلك كله في الأعلى، تدور في دورات مضادة للريح في السماء. |
| İspanya'dan döner dönmez. Roberto cuma günü döneceğini söyledi. | Open Subtitles | عندما يعود من أسبانيا روبرتو قال أنه سيعود يوم الجمعة |
| Bize parayı ve suyun birazını verirse... biz de ona karısını geri veririz ve herkes evine döner. | Open Subtitles | لو أعطانا النقود و بعض الماء سنعطيه زوجته و سيعود الجميع أدراجهم |
| Verdiğin sevgi Sana tamamen geri döner! | Open Subtitles | إمنح القليل من الحب سيعود لك اكثر مما اعطيت |
| Verdiğin sevgi Sana tamamen geri döner! | Open Subtitles | إمنح القليل من الحب سيعود لك اكثر مما اعطيت |
| Verdiğin sevgi Sana tamamen geri döner! | Open Subtitles | إمنح القليل من الحب سيعود لك اكثر مما اعطيت |
| Buyurun, oturun, rahatınıza bakın. Oğlunuz neredeyse döner. | Open Subtitles | تفضلي, إجلسي, إستريحي سيعود ابنك بعد قليل |
| Sonra toz dünyaya geri döner geçmişteki gibi ve ruh geldiği yere, Tanrı'ya geri dönmeli. | Open Subtitles | ومن ثم سوف يعود الغبار الى الأرض كما كان من قبل; وسوف تعود الروح الى خالقها الذي وهبها. |
| Takımın geri döner dönmez derhal bana rapor ver. | Open Subtitles | عندما تعود مجموعتك من الدورية عليك أن تخبرني بذلك فوراً |
| Lütfen mesajınızı bırakın, döner dönmez sizi arayacağım. Gina, Ben Paul. | Open Subtitles | رجاءً اترك رسالة و سوف أعاود الاتصال بك حالما أستطيع ذلك |
| O da sizi görecek, önemli bir işten döner dönmez. | Open Subtitles | إنه يحب أن يراك لكن بمجرد وصوله من مهمة عاجلة |
| Nötron yıldızlarının öncüleri genelde döner. | TED | تدور عادة السلائف الضخمة للنجم النيوتروني. |
| daha hızlı bir şekilde döner. | TED | المحلول بالقرب من الجدار يدور أسرع من المحلول في المنتصف. |
| Azıcık şansları varsa, adamlarımızın yüzde onu anca sağ döner. | Open Subtitles | لو حالفنا الحظ, سيرجع من كل عشره جنود واحد حى |
| İçeri konulan bu gençlerin kurtarılmasına yönelik bir plan olmadığı müddetçe, neredeyse hepsi topluma eski hâlleriyle geri döner. | TED | وبسبب عدم وجود أية خطة لإعادة إدماج هؤلاء الشباب، نجد أنهم يعودون للمجتمع بلا شيء. |
| Onlar açılıp kapanan döner kapı üzerine odaklanıyorlar. | TED | إنهم يركزون؟ على الباب الدوار, وهو يفتح ويغلق. |
| Eğer ilaç alarak durdurursak, protein normale döner. | TED | فإذا توقفت عن اخذ الدواء,فإن البروتين سوف يعود الى طبيعته السابقة |
| ...eğer Mandalore'u zorla almaya kalkarsak halkımız bize karşı döner. | Open Subtitles | اذا حاولنا ان نحصل على ماندلاور شعبنا سوف يتحول علينا |
| Niye bir adam, yağmurlu bir gecede elinde valiziyle üç kere evinden çıkıp her seferinde geri döner? | Open Subtitles | لماذا يترك رجل شقتة ثلاث مرات فى ليلة ممطرة ومعة حقيبة ويعود ثلاث مرات ؟ |
| Clamp giriş-matiğe hoş geldiniz döner kapılarda bir yenilik. | Open Subtitles | مرحبا بكم في مركز كلامب ذي المداخل الآلية ثورة في عالم الأبواب الدوارة دقة وكفاءة |
| Hapse döner, cezanın kalanını çekersin hatta üstüne yeni suçlamaların da eklenir. | Open Subtitles | ستعودين للسجن لتقضين بقية محكوميتك بتهم جديدة أكثر مما تتحملينها |
| Bisikletle Avcı Evi'ne döner sakal ve geniş bir şapkayla kılık değiştirir. | Open Subtitles | بمساعدة الدراجة، يعود إلى نزل الصيادين يتنكر بلحية وقبعة عريضة الأطراف |