| Ve savaş bittiğinde, alın terleriyle kazandıkları hayatlarına geri dönerler. | Open Subtitles | ولكن عندما تنتهي الحرب، يعودون ليكسبون حقهم في حياة كريمة |
| Biz de hayal ederdik, belki bir gün hayata geri dönerler ve o reçineden sürünerek çıkıp, yapabiliyorlarsa, uçup giderler. | TED | وقد كنا نتخيل أنهم ذات يوم سوف يعودون للحياة وسيهربون من علبة التحنيط، وعندها، سوف يطيرون بعيداً. |
| Dinle, birazdan geri dönerler. Bir şeyler yapmak zorundayız. | Open Subtitles | اسمع ، سيعودون عما قريب ، يجدر بنا أن نفعل شيئاً |
| Annen ve beni yemeğe götürecek olan adam hemen dönerler. | Open Subtitles | امك وذلك الرجل الذي ياتي لي بين الحين والاخر بالطعام سيعودون مباشرة |
| Hey, hep dönerler biliyor musun? | Open Subtitles | مهلا، فإنها تدور دائما طريق عودتهم، هل تعلم؟ |
| Birazdan dönerler. Noel alışverişine çıkmışlardı. | Open Subtitles | سوف يعودا على الفور إنهما يتسوقان من أجل الكريسماس |
| Mısır Tanrısı'nın kafasını alıp dünyay dönerler ve onu toprağa ekerler. | Open Subtitles | و يعودان إلى الأرض برأس إله الذرة و يزرعانه في الأرض. |
| Sabırlı ol. Arkadaşların dönecek. Hep dönerler. | Open Subtitles | كوني صبورة ، ستعود صديقاتك هن يعدن دائماً |
| Fransızlar ateş açsın, yine eski hallerine dönerler. | Open Subtitles | بضع طلقات من الفرنسيين ستجعلهم يعودون من حيث أتوا |
| Sana hep dönerler demiştim. | Open Subtitles | باولو هنا لقد أخبرتك. الأزواج دائماً يعودون |
| İnsanlar bu olaydan son derece değişmiş olarak dönerler. | Open Subtitles | الناس يعودون من هذا الحدث متغييرين بشكل كبير |
| Onları yakalamana fırsat vermeden şimşek gibi eski yerlerine dönerler. | Open Subtitles | لكن قبل أن نمسكهم، يعودون إلى أماكنهم، بسرعة البرق. |
| Öldükleri zaman dünyaya empatik olarak geri dönerler sosyal yaşama danışman, yaşlı, öğretmen olarak karışırlar. | Open Subtitles | وعندما يموتون، فهُم يعودون إلى الأرض، كمُزيلين للألم، بحيث يندمجون مع المجتمع، كمُستشارين، شيوخ، و مُعلّمين |
| Diğerleri kardeşlerimizle birleşiyorlar, ama yakında dönerler. | Open Subtitles | الأخرون يندمجون مع أخواتنا ولكنهم سيعودون على الفور |
| Sonra yine caddelere dönerler ve onu bir torba hap karşılığında satarlar. | Open Subtitles | ثم سيعودون الى الشارع ويبيعونه مقابل حقيبة صخور |
| En az üç, en fazla beş hafta, sonra okula geri dönerler, söz. | Open Subtitles | على الأقصى خمسة أسابيع , بعدها سيعودون الى المدرسة , أعدكِ بذلك |
| Dıştaki gezegenler güneşin etrafında çok yavaş dönerler. | Open Subtitles | الشمس موجودة في مركزه والكواكب تدور حولها |
| Onun yerine, trilyonlarca taş ve kaya yeni doğan Güneş'in etrafında dönerler. | Open Subtitles | بالمقابل، تريليونات الصخور والحجارة تدور حول الشمس حديثة التكوين |
| dönerler... | Open Subtitles | تلتف |
| Sence insanlar öldüğünde, sandviç olarak geri dönerler mi? | Open Subtitles | أتعتقد عندما يموت الناس يرجعون و كأنهم شطائر؟ |
| Dışarıya bakarlar, aldatırlar. Sonra geri dönerler, suçluluk duyarlar. | Open Subtitles | ومن ثم يتصرفان بخداع ويعودان ويبقيان بدون تأنيب للضمير |
| Geri dönecek. Her zaman dönerler. Evet, her zaman dönerler. | Open Subtitles | -لقد غادرت كلا، ستعود إنّهم يعودن دائماً |
| - Evet. - Fazla konuşamam. Yakında dönerler. | Open Subtitles | * لا يمكنني إطالة الحديث فسيعودون في أي لحظة * |