| Beyefendi, görevliye bağırmanız pazar gecesi için Dört haftalık bekleme listesi olduğu gerçeğini değiştirmeyecek. | Open Subtitles | سيدي، صراخك عليه ..لا يبدّلحقيقةبأنّ هناك . قائمة إنتظار لأربعة أسابيع لمواعيد غداء الأحد. |
| Korkarım sizi Dört haftalık bir yaptırım için bir karar vericiye yönlendirmek zorunda kalacağım. | Open Subtitles | أخشى أن عليّ أن أحيلك إلى صانع القرار لعقوبة محتملة لأربعة أسابيع. |
| Dört haftalık plan yapamaz mısın? - Hayır. | Open Subtitles | لا يمكنكِ التخطيط لأربعة أسابيع مقدماً؟ |
| Sadece Dört haftalık ve 1 metreden kısa olmalarına rağmen, aralarındaki rekabet yoğun. | Open Subtitles | بعمر أربعة أسابيع فقط وبطول متر واحد تكون المنافسة على أشدها بين الصغار |
| Otopsi gösteriyor ki, doğum kontrol haplarını kullanmasına rağmen Martha Crittendon öldüğünde Dört haftalık hamileymiş. | Open Subtitles | يشوّف تشريح الجثة مارثا كريتيندون كان أربعة أسابيع حبلى عندما ماتت، على الرغم من حبوب تحديد نسلها. |
| Dört haftalık ek sürem olduğunu daha önce de söyledim. | Open Subtitles | قيل لي أن هناك فترة سماح لأربعة أسابيع |
| İki yüz elli dolar. Dört haftalık oksijen demek. | Open Subtitles | حصلت على 250 دولار، أربعة أسابيع أخرى من الأكسجين |
| Dört haftalık sakız ile birleştirilmişti. | Open Subtitles | علكة منذ أربعة أسابيع |
| Tam Dört haftalık. | Open Subtitles | مضى عليكِ أربعة أسابيع" |
| Duvardan duvara kaplanacak kadar çok Dört haftalık görüşmelerin ve telefon aramaların var, Rick. | Open Subtitles | أربعة أسابيع من المحادثات, و المكالمات الهاتفية... حاصرناك من الجدار للجدار لحد ما, (ريك) |