"dövüşüyorsun" - Translation from Turkish to Arabic

• تقاتل
• تقاتلين
• تحارب
• قاتلت
• تُقاتل
• تقاتلُ
• يمكنك القتال

Bana bildiğin her şeyi öğrettin. Nerdeyse herşeyi. Sen iyi dövüşüyorsun, bense iyi bir dövüşçüyüm.
تقريباً كل شئ,تذكر أن تقاتل جيداً ولكنى أن الأفضل

İyi dövüşüyorsun. Bize katılmalısın.
أنت تقاتل بشكل جيّد، عليك الإنضمام إلينا.

Bir daha dövüşmemek için dövüşüyorsun.
أنت تقاتل حتى لا تضطر إلى أن تقاتل مجدداً

Sen yüreğinle dövüşüyorsun.
أليس كذلك؟ أنتِ تقاتلين بقلبكِ

Artık FBI'la dövüşüyorsun, Dre.
أنت تحارب مكتب التحقيقات الفدرالي الآن، در.

Senin yüreğin var, ama aptal bir maymun gibi dövüşüyorsun. yeterli değilsin.
حسننا اليسو كذلك؟ لقد تأذيت ولكنك قاتلت انى احب الرجال الجيدين.

Sanki içinden bir şey çıkmaya çalışıyormuş gibi dövüşüyorsun.
انت تقاتل و وكانك تود اخراج شيئ من كيانك

Genç bir adam gibi dövüşüyorsun, her şeyini veriyorsun.
تقاتل وكأنكَ شاب ولا شيء يوقفك ذلك ممتاز، ولكن خاطئ

Senden büyüklerin gücüyle dövüşüyorsun. Ama o gücü düzgün kullanacak disiplinden uzaksın.
أنت تقاتل بقوة رجال تفوق سنك، ولكنك تفتقر الانضباط في تسخير تلك القوة.

Uzun zamandır savaş görmemiş biri gibi dövüşüyorsun.
أتعرف أنك تقاتل كالرجل الذي لم يرى معارك منذ زمن بعيد.

Kız gibi dövüşüyorsun desem iltifat olur.
إن قلت أنّكَ تقاتل مثل فتاة، لكان ذلك إطراءً.

Sonny Liston. Da değil, Joe Frazier ile dövüşüyorsun.
انت لا تقاقتل سوني ليستون انت لا تقاتل فرايزر

Ne kadar çok yumruk yersen o kadar sert dövüşüyorsun. Anlıyorum.
كلما تعرضت للضرب تقاتل بشكل أفضل، أفهم ذلك

Oldukça iyi dövüşüyorsun. Buna bir diyeceğim yok.
أنت تقاتل ببراعة يجب أن أعترف بذلك

- Kılıcımla yaşarım. - Para için dövüşüyorsun.
ـ أنا أعيش بسيفى ـ أنت تقاتل بالأجر ؟

- Hey, bir kız gibi dövüşüyorsun. - Ben bir kızım, inanılmaz harektlere sahip.
تقاتلين مثل فتاه - انا فتاه، بحركات مذهله -

Bir kıza göre oldukça iyi dövüşüyorsun.
أنتِ تقاتلين جيداً خاصة بالنسبة لفتاة

Küçük bir kıza göre gayet iyi dövüşüyorsun.
أنتِ تقاتلين جيداً لفتاة صغيرة

Dövüşmeyi bilmeyen bir çocuk için, çok iyi dövüşüyorsun.
جيد جداً بالنسبة لطفل لا يعرف القتال بالتأكيد تعرف كيف تحارب

Şimdi dövüşüyorsun çünkü benden nefret ediyorsun,öyle mi?
أنت تحارب لأنك تكرهنني, أليس كذلك؟

Adam bir leydi gibi görünebilir ama sende kız çoçuğu gibi dövüşüyorsun.
الرجل يبدو مثل السيدة لكنك قاتلت كـ فتاة صغيرة.

Parkta sosisli alırken bir bakmışsın boyut kapısının diğer tarafında yaratıklarla dövüşüyorsun.
في لحظة واحدة، تشتري شطيرة سجق ساخنة في المُتنزّه، الأمر التالي أنّك تُقاتل السحالي على الجانب الآخر من صدع بُعدي.

"kadın gibi dövüşüyorsun" deyimine yeni bir anlam getirdi.
" لكنها تعطي معنىً جديداً لمقولة " أنت تقاتلُ كفتاة

İyi konuşmuyorsun ama bi piç gibi dövüşüyorsun
وهل أنا سئ؟ ،لست بارعاً في الحديث أمام جمهور ولكن يداك جيدتان يمكنك القتال ببراعة