"dövüyormuş" - Translation from Turkish to Arabic

• يضربه
• يضربها

Oğlundaki ilahi yeteneği hiç görmediğinden onu dövüyormuş.
لم يكن يتفهم موهبه ابنه،لذلك كان يضربه

Üveybabası Onu dövüyormuş.
كان زوج أمه يضربه

Siyah maskeli arkadaşımız bunu dövüyormuş ama Memur Corbin'in ve arkadaşlarının işini bitirmesini engellemiş.
صديقنا المقنع، كان يضربه لكنه توقف حين وصل الضابط (كوربن) ورفاقه كيقضوا عليهم

Baba Curtis'i tanıyınca da aslında mantıklı geliyor çünkü karısını ve çocuklarını devamlı dövüyormuş.
مما يعرّفنا أكثر على الأب كيرتس أنه يبدو منطقياً فقد كان يضربها و الولدين يومياً

Mary diyor ki dua etmezse babası onu dövüyormuş.
ـ"مارى" تقول: ان اباها يضربها اذا لم تصلى

dövüyormuş, sövüyormuş...
إنه يضربها ويرفسها

Babası onu dövüyormuş.
أبوه كان يضربه

Babası, dua etmediğinde Mary'yi dövüyormuş.
قالت (ماري) أنّ والدها يضربها إن لم تصلّ

Fred Rutter onu dövüyormuş.
فريد راتر " كان يضربها "