"döve" - Translation from Turkish to Arabic

• ضرباً

Orada döve döve canını çıkardı.
وأبرحه ضرباً أمامي حتى أستطيع أن أراه يُضرب

Baban içindeki ibneliğin tamamını döve döve atamadığını bilmeli bence.
ظننت أن والدكَ عليه أن يعرف أنه لم يبرحكَ ضرباً بما يكفي ليخرج الشذوذ منك

Ya gerçeği söylersin, ya da seni döve döve söyletirim.
اخبرني بالحقيقة او سأبرحك ضرباً

döve, döve elinden alsam daha iyi mi olur?
ماذا لو أوسعتك ضرباً وأخذتها بنفسي؟

Belki de onu itirafa zorladılar. döve döve söyletmiş olabilirler. Sorgulamaya direnmek için fazla tatlı biri.
لعلّهم أبرحوه ضرباً - إنّه أكثر لطفاً من أن يخضع للإستجواب -

Şimdi, bana doğruyu söyleyeceksin yoksa yemin ederim ki döve döve söyletirim!
كان أنت، لذا الآن عليك أن تخبرني ! الحقيقة وإلا أقسم بالله، أبرح ضرباً

Onu nerede bulacağımı söyle yoksa döve döve söyletirim.
سأعطيكـَ خياراً واحداً آخر: ‫*‬ أخبرني عن مكانه * وإلاَّ سأبرحكـَ ضرباً حتى تبوحَ بذلكـ

Orada döve döve bunu adam ederler.
هنالك سوف يبرحونك ضرباً

- döve döve konuşturacağız.
فلننتزع الحقيقه منهم ضرباً

döve döve o ikisinin hayatlarını söndürmüşlerdi.
لقد اوسعوهم ضرباً كلاهما

Squabbles'ı döve döve konuşturdular.
لقد أبرحوا"سكوابلز"ضرباً ليتكلم.

Raymond'u kurtaracağım da. Sırf döve döve aklını başına getireyim diye.
سأنقذ (رايموند) فعلاً حتى أشبعه ضرباً لأعقله