| Elimizde sadece dövmeli bir bacak, çorap ve bot var. | Open Subtitles | كل ما لدينا ساق مع وشم, وجورب، وقارب آبي : |
| dövmeli adamı sokaklardan almaktan mı yoksa toprağın altına koymaktan mı bahsediyoruz? | Open Subtitles | أهى عن أخذ رجل ذو وشم من الشارع أم ندفنه تحت الشارع؟ |
| bu dövmeli adam için... tamam bu kadar yeter anladım. | Open Subtitles | هذا من الرجل صاحب الوشم. حسناً ، هذا يكفي. فهمت. |
| Sonra bir geldin ki dövmeli lav içinde mi kalmış? | Open Subtitles | الشيء التالي الذي رأيتيه هو ذو الوشم مغطى بالحمم المنصهرة؟ |
| Olsaydı zaten kesin hatırlardım çünkü dövmeli insanlar beni çok rahatsız eder. | Open Subtitles | لأن الأشخاص ذوي الأوشام يشعرونني بعدم الإرتياح |
| Tek söylediğim dövmeli kızların kolay kızlar olduğuydu. | Open Subtitles | و كل ما قلته لها أن الفتاة التى لديها وشوم تكون فتاة سهلة. |
| dövmeli adamların takıldığı rezil bir stripçi barı var. | Open Subtitles | هناك وشم لامرأة عارية مشنوقة على جسد ذلك الرجل |
| Yanında üç adamı varmış. Birinin boynu dövmeli. | Open Subtitles | ثلاثة من طاقمة كانوا معة, أحدهم لديه وشم على رقبته |
| Sonra, Anima Sola dövmeli birinin Chloe'ye tecavüz ettiğini gördüm. | Open Subtitles | ثم رأيت كلو تغتصب من قبل رجل على صدره وشم الأنيم سولا. |
| Ouroboros dövmeli suçlu listede yoktu. | Open Subtitles | المجرم الذي يحمل وشم أوروبورس غير موجود في القائمه |
| dövmeli arkadaşıyla etrafta koşuşturmakla meşgul. | Open Subtitles | انها مشغولة للغاية حول تشغيل وشم جديد مع صديقاتها. |
| dövmeli bir çocuk hamburger almaya geldiğinde ona hamburgerini ver, telefon numaranı değil. | Open Subtitles | عندما يأتي رجل لدية وشم أعطيه برجر و لا تعطيه رقم هاتفكِ |
| Sonra, 21 Eylül'de, o dövmeli adam markete girer. | TED | وفي21 سبتمبر دخل الرجل ذو الوشم المتجر. |
| Şimdi, dövmeli kız hakkında bilgi istiyorum. | Open Subtitles | لذا اريد ان اعرف عن تلك الفتاة ذات الوشم |
| dövmeli çocuk biraz sezgiye sahip. Onu dinleyesiniz. | Open Subtitles | ,الفتى ذا الوشم على حق يجب أن تستمعوا إليه |
| dövmeli Çocuk son nefesinde Yamyam'ı bıçaklar. | Open Subtitles | و في آخر لحظة طعن رجل الوشم آكل لحم البشر |
| Kolları boydan boya dövmeli ve her yeri-- Bak sen... | Open Subtitles | بكل هذه .... الأوشام في كل ذراعيها أعلى وأسفل و |
| Siyah ve dövmeli olduğundan çete üyesi olduğunu ve uyuşturucu kullandığını mı düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | اذن تظنين انه بسبب انه أسود و لديه وشوم انه كان في عصابة و يتعاطى المخدرات؟ |
| Geçen gün dövmeli kadınlayken çabaladığın gibi. | Open Subtitles | مثلما كنت في اليوم السابق مع ألمرأة صاحبة الوشوم |
| Büyülemekten bahsetmişken, voodoo dövmeli taşak ısırıcı fahişeyi gördün mü? | Open Subtitles | بالتحديث عن القتل، أرأيتَ تلكَ الساقطة ذات أوشام السحر الأسود؟ |
| Bir hafta sonra dövmeli olarak ortaya çıktın ve aniden ayrılmak mı istedin? | Open Subtitles | تظهرين بعد غياب اسبوع بوشم جديد وفجأة ترغبين في قطع العلاقة ؟ |
| Şu anda, yalnızca solgun dövmeli, çulsuz puştun tekisin. | Open Subtitles | انت حتى لاتفعله , في نقطة مؤكده , انت فقط ستفلس مع تلاشي بعض الاوشام |
| Yenilikçi gayrimenkul trendlerinden değil intikamdan bahsediyorum dövmeli! | Open Subtitles | أنا لا أتحدث عن تجار ومروجي العقارات أتحدث عن الثأر يا (تاتو)! |
| 1.80 boyunda, koyu tenli, dövmeli vücutlu. | Open Subtitles | طوله ست أقدام، ذو بشرة غامقة، وجسد بأوشام |
| 1.90 boylarında 140 kilo ağırlığında dövmeli yaşlı bir adamdır. | Open Subtitles | ذو 6.6 أو 6.7 أقدام, 300 باوندا .رجل ضخم, موشوم |
| Gördüğün her dövmeli bir İspanyol. | Open Subtitles | إذا رأيت أحد ما لديه لوشم , فتستنتج مباشرة أنه فرد عصابة مكسيكي |
| Genç, dövmeli gaddar hırsız dükkandan Tang Hanedanlığı atını çaldı. | Open Subtitles | حسنا هذا الشاب الموشوم الوغد سرق حصان سلاله يانغ من المتجر |
| Benim için fazla düşünceli ve dövmeli ama hoş kız. | Open Subtitles | مملوءة بالأوشام بعض الشيء في نظري، لكن .. جميلة. |
| Her yeri dövmeli, gidecek yeri olmayan biri mi? | Open Subtitles | أنها مليئة بالوشوم ولاتملك مكان للذهاب إليه ؟ |