| Eski hayatıma bir daha geri dönmemek için bu dövmeyi yaptırdım. | Open Subtitles | للتأكد من أنني لن أعود إلى حياتي القديمة لدي ذلك الوشم |
| Elinizde üstüne gideceğiniz bir şey kalmasın diye o dövmeyi kesti. | Open Subtitles | لقد ازال ذلك الوشم لكى يوضح انكم لا تملكون شيئا ضده |
| Bu dövmeyi yirmili yaşlarımın çoğunu ülkenin dışında yaşayarak ve seyahat ederek geçirdiğim için yaptırdım. | TED | لقد رسمت هذا الوشم لأنني قضيت معظم فترة العشرينات من عمري أعيش خارج بلدى مسافرةً. |
| İşte dövmeyi kalıcı duruma getiren süreç budur. | TED | وهذه العملية بالتحديد هي التي تجعل الوشم دائماً. |
| Böyle bir dövmeyi daha önce hiç görmemiştim. Bu ne, cebir (algoritma)mi? | Open Subtitles | لم أري وشم مثل هذا من قبل، ما هذا، معدلات جبر ؟ |
| Parçacıkları geliştirerek sadece cildimizin görünümünü değil aynı zamanda cildimizin işlevini de değiştirecek şekilde dövmeyi yapabiliriz. | TED | فبتطوير الجزيئات، نستطيع هندسة الوشم بحيث لا يقتصر على تغيير مظهر جلودنا فقط، بل سيقوم بتغيير وظائفها أيضًا. |
| Hemen şuraya git ve kalçana dövmeyi yaptır! | Open Subtitles | ازحفي الي هناك و احصلي علي هذا الوشم علي وركك |
| Şimdi bütün harçlığımı bu aptal dövmeyi sildirmeye harcayacağım. | Open Subtitles | والآن أحتاج أن أصرف علاوتى لأزيل هذا الوشم الغبى |
| Dinle dostum, herkes istediği dövmeyi yaptırır. | Open Subtitles | اسمع, صديقتي, كل شخص يحصل على الوشم الذي يستحقه |
| Herkes istediği dövmeyi yaptırır dedim. | Open Subtitles | أخبره بأن كل شخص يحصل على الوشم الذي يستحقه. |
| dövmeyi gördün, ambardaki kızı buldun. | Open Subtitles | لقد رأيت الوشم و وجدتي الفتاة في المنزل. |
| Boynundaki o garip dövmeyi mi kastediyor? | Open Subtitles | هل هي تقوم بمرجعاً لهذا الوشم الغريب الموجود على عنقها؟ |
| Ayrıca biraz garip oldu. dövmeyi kardeşi yaptı. | Open Subtitles | ،كما كان الأمر محرجاً فأخوها هو من رسم الوشم |
| O yıllarca insanların o dövmeyi görmesini bekledi. | Open Subtitles | انتظر سنوات تحاول ان انظر الشعب الوشم كما هو. |
| Bil bakalım sikime hangi dövmeyi yaptırdım? | Open Subtitles | خمّني كيف هو شكل الوشم الذي رسمته على عضوي؟ |
| Ayrıca dövmeyi uluslararası veritabanında da aramalıyız. | Open Subtitles | وأفكر أيضاً بأننا يجب أن نبحث عن ذلك الوشم في خلال قاعدة البيانات الدوليه في نفس الوقت |
| Onun için bu dövmeyi yaptırdım siz de ismim olduğunu sandınız. | Open Subtitles | لديّ هذا الوشم لها.. ولكنكم اعتقدتم أنه اسمي، ولكن.. |
| Bu dövmeyi 80-90 yaşlarında birine yaptın mı hiç? | Open Subtitles | هل رسمت هذا الوشم على شخص عمره ما بين الـ80 والـ90؟ |
| Koluna dövmeyi yapan komutanı hatırlayıp hatırlamadığını sormak istiyorum. | Open Subtitles | وأريد أن أعرف لو تتذكرين اسم قائد فرق القوات الذي اقتلع ذراعك ورسم عليك وشم النازية |
| Beni dövmeciye götürdü ve beni ne kadar sevdiğini göstermek için bu dövmeyi yaptıracağını söyledi | Open Subtitles | أخذني إلى محل الوشوم ، وقال لي بأنه سيضع هذا الوشم |
| Ve bazen kasten parayı vermeyi unuturdu ama beni dövmeyi hiç unutmazdı. | Open Subtitles | وأحيانا كان ينسي إعطائي المال عمدًا لكنّه لا ينسي ضربي |
| Ben dövmeyi para almadan yaparım, dostum. | Open Subtitles | سأقوم بوشم لك ، مجـانـا |
| Bir de sol mememe hangi dövmeyi yaptırsam diye düşünüyorum. | Open Subtitles | والبحث عن عبارة أجعل منها وشماً على صدري |
| Çünkü gittim ve Angie'nin istediği o dövmeyi yaptırdım. | Open Subtitles | لأنّني ذهبت لوشم هذا الوشم الذّي أرادتني (آنجي) أن أوشمه |
| Alkoliklerin içkiyi, karılarını, çocuklarını dövmeyi bırakması için gittikleri bir yer. | Open Subtitles | أنه مكان حيث يذهب مدمنو الكحول لكي يتركوا الشرب يتوقفوا عن ضرب الزوجات و الأطفال. صحيح |