| Düğünümüzde bunu çalamaz. | Open Subtitles | لا يمكنه أن يعزف في زفافنا سيغادر الجميع |
| Cazı severim. Bizim Düğünümüzde caz çalınmıştı. | Open Subtitles | أَحْبُّ موسيقى الجاز لقد عزفوها في زفافنا. |
| Bu, Düğünümüzde karıma çalarken kullandığım gitar. | Open Subtitles | هذا الجيتار عزفت به لزوجتي في حفل زفافنا |
| Düğünümüzde yaptıkları için teşekkür etmeye gittim. | Open Subtitles | هل زرته لتقول له شكرا علي ما فعله في حفل زفافنا |
| O elbiseyle, annenin Düğünümüzde olduğu gibi güzel görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدين جميلة في هذا الثوب كما كانت امك في يوم زفافنا |
| Düğünümüzde sırrı olan tek kişi benmişim gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | التظاهر وكأنني الوحيد الذي لديه سرا في حفل الزفاف |
| Prensimi bulduğumda Düğünümüzde bu şarkıda dans edeceğiz. | Open Subtitles | عندما أجد أميري هذه هي الأغنية التي سنرقص عليها في زفافي |
| Caitlin, burada benden bahsediyoruz. Düğünümüzde et servisi yapmayı reddeden kişiden. | Open Subtitles | (كيلين)، هذا أنا ذا الرجل الذي رفض تقديم اللّحم في عرسنا |
| Düğünümüzde olmak zorundaydı. | Open Subtitles | كان يتحتّم حصول ذلك بزفافنا |
| Düğünümüzde, gelinliği ile yanımda oturuyor olacak. | Open Subtitles | تباً، في زفافنا ستكون جالسة إلى جانبي في فستانها الأبيض |
| Sadece birkaç dans dersi Düğünümüzde aptal durumuna düşmeyelim diye. | Open Subtitles | انها فقط بعض من دروس تعليم الرقص لكي لاتبدو احمقاً في زفافنا |
| Evet, ama artık Düğünümüzde beyaz giyemeyeceğim. | Open Subtitles | نعم.لكن الان لايمكنني ارتداء اي شيء ابيض في زفافنا |
| Düğünümüzde yaralı bir ergen gibi davranmak yerine ortaya çıkmadığında peşinden gelmeliydim. | Open Subtitles | عندما لم تظهري في زفافنا كان عليّ السعيّ خلفك بدلا من التألم كالمراهقين كان عليّ السعيّ خلفكِ |
| Düğünümüzde eski kolej grubunun çalmasını isteyeceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أنّي أريد فرقتك الغنائية السابقة في الجامعة لتحيي حفل زفافنا |
| Bu kocamla benim Düğünümüzde birlikte dans ettiğimiz şarkı. | Open Subtitles | هذه هي الأغنية التي كنت أرقص عليها أنا وزوجي في حفل زفافنا |
| Senin Düğünümüzde yaptığın gibi vals yaparken zor bir zaman geçirdi. | Open Subtitles | اوه , إنها تحظى بوقت صعيب لتتعلم رقصة الفالس نوعًا ما مثلك في حفل زفافنا |
| Düğünümüzde bir tek Ned'in ailesi davetliydi. | Open Subtitles | االمدعوين الوحيدين في حفل زفافنا كانا والدي نيد |
| Nerede olursam olayım Düğünümüzde nasıl göründüğünü unutmak istemiyorum. | Open Subtitles | أينما ذهبت، لا أريد أن أنسى كيف بدوت يوم زفافنا. |
| Ama yemeğime dokunmaya korkar oldum, ve Düğünümüzde de böyle hissetmek istemiyorum. | Open Subtitles | ولكني خائفة بأن ألمس طعامي ولا أريد أن أشعر بهذه الطريقة في يوم زفافنا |
| Bu kaptan Düğünümüzde beraber içmiştik. | Open Subtitles | لقد شربنا من هذا الكوب يوم زفافنا |
| Evet, bir biblo. Düğünümüzde canlısı da olacak. | Open Subtitles | نعم، إنها قطعة ملهمة ستحيي لنا أمر حفل الزفاف |
| O küçük şeytanın Düğünümüzde görev almasının tek yolu, Hannibal Lecter'daki gibi tekerli sandalyeye bağlı kalmasıdır. | Open Subtitles | هذا السبيل الوحيد ليكون الطفل الشيطان في زفافي هو إذا كنا هانبيال سنشتته بالدمى |
| - Sen bizim Düğünümüzde şarkı söylememiştin. | Open Subtitles | -أنت لم تغني بزفافنا |
| Kendimi kumsalda, Düğünümüzde gördüğümü söylemiştim ya. | Open Subtitles | أخبرتكِ أنني رأيت نفسي على الشاطئ في يوم زواجنا |
| Meriel, Düğünümüzde her şeyin çok mükemmel olmasını istiyordu. | Open Subtitles | ميريل أرادت كل شيء كامل من أجل زواجنا حتى أرجلها؟ |