| Red Robin düğününe gel, prenses olduğunu hepimiz kabul edeceğiz. | Open Subtitles | ''تعال إلى زفاف ''ريد بوني و سنتقبلك جميعاً كونك الأميرة |
| Benim için konu sadece bir arkadaşın düğününe davet edilmemek değildi. | TED | بالنسبة لي، لم يكن الأمر عدم توجيه الدعوة لحضور حفل زفاف صديق. |
| Bence baban, ülkemize onurluca hizmet etti ve kızının düğününe katılmayı hak ediyor. | Open Subtitles | أعتقد ان أباك خدم دولتنا بكل صدق ، ويستحق ان يحضر زواج أبنته |
| Bir tanecik kızımın düğününe davetli olmadığım için üzüldüğümü düşünüyor olabilirsiniz. | Open Subtitles | وربما تعتقدين بأنني متضايقة قليلاً بسبب عدم دعوتي لزفاف ابنتي الوحيدة |
| # Kimse senin düğününe... # ...ağzında kötü tadla gelmesin. | Open Subtitles | لن يكون هناك أحد في زفافك بطعم سيء في أفواههم |
| Babanın düğününe sakince git. Tanrı'nın dileği olarak kabul et. | Open Subtitles | -اذهب الى زفافه بسلام اقبله كما لو كانت اراة الالهة |
| Joong Won'un düğününe yardım etmek için gelmiyordur. | Open Subtitles | لم يستطع المجيء و المساعدة في زفاف جونغ ون |
| Kızının düğününe beni de davet ettiğin için sana müteşekkirim. | Open Subtitles | أنا سعيد و ممتن أنك دعوتنى لحفل زفاف ابنتك |
| Kızının düğününe beni de davet ettiğin için sana müteşekkirim. | Open Subtitles | أنا سعيد و ممتن أنك دعوتني لحفل زفاف ابنتك |
| Bir fikrim var. Beni arabamda vurmak yerine kızımın düğününe gitmeme izin verin. | Open Subtitles | لا تطلق النار علي, ودعني ان اذهب الى زفاف ابنتي |
| Diğerlerini, kızının düğününe mi saklıyorsun? | Open Subtitles | هل تريد أنا تطعم ضيوف حفل زفاف ابنتك بالبقية من الحبوب. |
| çocuklarımın düğününe hoş geldiniz... | Open Subtitles | أصدقائي الاعزاء أهلا بكم في حفل زفاف إبني |
| Tokyo'ya sadece bir kez gittim. Kız kardeşinin düğününe. | Open Subtitles | كنت في طوكيو فقط مرة واحدة من اجل زواج اختي |
| Kızımın düğününe gelip, saygını sunman ne kadar da hoş. | Open Subtitles | من الجيد حضورك وإظهار إحترامك ليوم زواج إبنتي |
| Başka bir şey yoksa, kızımın düğününe katılmak istiyorum. | Open Subtitles | اذا لم يكن هناك أمر أخر أريد أن أذهب لزفاف ابنتى |
| Başka bir şey yoksa, kızımın düğününe katılmak istiyorum. | Open Subtitles | اذا لم يكن هناك أمر أخر أريد أن أذهب لزفاف ابنتي |
| Her neyse bizi düğününe çağırmayı unutma sakın. Mutlaka orda olacağız. | Open Subtitles | علي أي حال , لا تنسي أن تتصل بنا عند زفافك سنكون بالتأكيد هناك |
| Yanındakilerle birlikte düğününe doğru yolculuk ettiğini düşünüyordu. | Open Subtitles | لقد كان بأمان في حاشيته .أنتقل، انه إعتقد، إلى زفافه |
| Bu topraklar çok yakında bölgenin yıllardan beri görmediği kadar görkemli, gürültülü, dans dolu düğününe ev sahipliği yapacak. | Open Subtitles | الأكثر شيطانية، المجد الشرب والرقص الزفاف لم يحتفل ابدا في هذا الجزء الضائع من العالم |
| Chandra, bizi Los Angeles'taki düğününe çağırıyor. | Open Subtitles | شاندرا تريدنا أن نحضر زفافها في لوس أنجليس |
| Eğer senin için uygunsa, onu düğününe davet ettim. | Open Subtitles | .لولا تمانعين,أنا. أنا دعوته إلى زفافكِ ألديكِ مانع؟ |
| Bunu gerçekleştireceğiz. Madem ben senin düğününe davet edilmedim sen de benimkine davetli değilsin. | Open Subtitles | على كل حال هذا سيحدث وبما انني لم أدعى لزفافك |
| Mesajlarımı alıyor musun emin değilim ama yeğenimin düğününe geleceğim. | Open Subtitles | لست متأكدًا من سماعك لرسائلي، لكنني قادم لزواج ابن أخي. |
| Sonny'nin düğününe gidecek misin? | Open Subtitles | هل ستذهب إلى عرس سوني في الأسبوع المقبل؟ |
| Belki de sözde sadıcı düğününe gelmeye zahmet etmediği için aklı başından gitmiştir. | Open Subtitles | ربما هو كان مذهول بأن رجله المدعو الرجل الأفضل لم يمكنه أن يهتم بالظهور لزفافه |
| Üzgünüm düğününe gelemedim. Roarke bana izin veremedi. | Open Subtitles | آسف أنني لم استطيع المجيء للزفاف " بوركا " لم يعطني يوم إجازة |
| düğününe bir gün kala küçük kızımızın... yüzünü dağıttıklarının farkında mısın? | Open Subtitles | هل تعين أنهم قاموا بتشويه ابنتا الصغيرة في اليوم السابق لزفافها اللعين؟ |
| Bir değişiklik olsun diye artık gerçekten sevdiğim birinin düğününe gitmek istiyorum. | Open Subtitles | أود حضور عُرس أحد ما أحببته من باب التغيير |