| Katarina pantolonunun düğmelerini çözdü ve onunla oynamaya başladı. | Open Subtitles | حلّت كاترينا أزرار بنطاله، وبدأت في مداعبته |
| Tulumunun düğmelerini açıp biraz aşağı indirebilir miydin? | Open Subtitles | هل تمانعي أن تفكي أزرار ملابسك000 وتنزليهم قليلا؟ |
| düğmelerini ilikle, elbiseni kapatalım. | Open Subtitles | عزيزتى, اغلقى أزرار سترتكِ وسأغلق لكِ ثوبكِ |
| Hayır ama senin takım elbisenin düğmelerini kullanabilecek başka bir takım var. | Open Subtitles | لا ، لكن هناك بذلة أخرى يمكننا وضع عليها الأزرار من بذلتك |
| Biri ayakkabılarını ve üniformasının düğmelerini çalmış ama... o hayatta kalmış. | Open Subtitles | ـ سرق أحدهم حذاءه؟ و الأزرار عن بزته العسكرية لكنه عاش |
| Buraya geldik... koltukta oturduk ve_BAR_gömleğinin düğmelerini çözdüm. | Open Subtitles | جلسنا على الكنبة ثم فككت ازرار قميصك |
| Pekala, Blair'i görmeye geliyordum ama o da burada olmadığına göre düğmelerini kapatıp benimle gelir misin, kaplan? | Open Subtitles | (حسنـاً, كنـت قـادمة لرؤيـة (بليـر لكـن بمـا أنها ليسـت هنـا الأن تريـد إغلاق أزرارك والقـدوم معـي ,ايهـا النـمر؟ |
| Eğer orada olsam ve senden istesem, blüzümün düğmelerini açar mıydın ? | Open Subtitles | إذا كنت معك و طلبت منك أن تفك أزرار بلوزتى, أستفعل؟ |
| Dikiş yaparken zorlanır mıydı, ya da düğmelerini iliklerken? | Open Subtitles | هل كانت تعاني صعوبة في الخياطة؟ أو ربط أزرار القميص؟ |
| Ishaan gömleğinin düğmelerini düğmelemekte ya da.. | Open Subtitles | هل يجد إيشان صعوبة في إغلاق أزرار قميصه؟ |
| Biri şu kol düğmelerini takmamda bana yardımcı olabilir mi lütfen? Pekala narin şey. | Open Subtitles | هل بإمكان أحدكم أن يساعدني فحسب مع أزرار كمومي اللعينة, لو سمحتم؟ |
| 1780 yılı Gorgialı İrlandalı milis düğmelerini görmek ister misin? | Open Subtitles | هل ترغبين في رؤية أزرار من عام 1780 للجيش الجورجي الإيرلندي ؟ |
| düğmelerini açıp uzanabilir misin? | Open Subtitles | هل تمانعين بفك أزرار قميصك و التمدد لأجلي؟ |
| Ama sonra, sen otobanda araba kullanırken zorla gözlerini bağlayıp pantolonunun düğmelerini açmaya başlarsa ve o anda silahını tam şeyine doğrultmuşken... | Open Subtitles | ولكن عندما بدأت بفك أزرار البنطال بينما أنت مُرغم على القياده معصوب العينين على الطريق السريع .. والمسدس موجه الى |
| Jackie, şimdi fark ettim de kol düğmelerini Grönland'da unutmuşum. | Open Subtitles | جاكي، أنا فقط أدركت أنني تركت تلك أزرار أكمام في غرينلاند. |
| Hala karısının elini tutabiliyor ama düğmelerini ilikleyemiyordu, kendi yemek yiyemiyordu. | TED | وهو لا يزال يستطيع أن يمسك بيد زوجته ، لكنه لا يستطيع أن يقفل أزرار ملابسه، لا يستطيع أن يطعم نفسه . |
| Asansörleri durduramam ama çağırma düğmelerini etkinleştirebilirim. | Open Subtitles | لا أستطيع إيقاف المصاعد ولكن يمكنني تفعيله بضغط الأزرار |
| Torunlarım aslanın fotoğrafını görmek istiyor ama bu lanet telefonların düğmelerini görebilmek ne mümkün! | Open Subtitles | أحفادي يريدون صورًا للأسد. لكن هذا الهاتف اللعين يصعّب علي رؤية الأزرار اللعينة. |
| O güzel kol düğmelerini sen yapmıştın değil mi? | Open Subtitles | أنت من صنعت تلك الأزرار المعدنيّة الرائعة له، أليس كذلك؟ |
| Geç oldu. Bluzunun düğmelerini çözdüm. | Open Subtitles | سأتأخر هكذا ، حللت ازرار ملابسكِ ... و وصلت إلى الملابس الداخليه |
| Neden gömleğinin düğmelerini açıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تفك ازرار قميصك ؟ |
| Senide bütün düğmelerini de pataklayacağım. | Open Subtitles | سوف أضربك وأمزق كل أزرارك - لا تُشيري بإصبعك ... |
| O kol düğmelerini bulmam lazım ve eminim sen nerede olduklarını biliyorsundur. | Open Subtitles | احتاج الى العثور على هذه الازرار و اراهن على انك تعرفين مكانها |