| Biliyorsun, Andie başına gelen şeyle düşündüğünden daha iyi başa çıkacak. | Open Subtitles | أنت تعلم، أن (إندي) يمكنها أن تتعامل مع ما يواجهها أفضل مما تعتقد. |
| Numaraları düşündüğünden daha iyi, ayrıca Jones'la Deutsche'den birlikte geldiler... | Open Subtitles | أرقامه أفضل مما تعتقد ...هو و(جونز) جائوا من إذاعة "دويتشه" معًا، لذا |
| düşündüğünden daha iyi biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أكثر مما تظنين أنّي أعرفه |
| Aslına bakarsan düşündüğünden daha iyi başa çıkıyorum. | Open Subtitles | بالواقع، أنا أكافح بشكل أفضل مما تتصوّر |
| Sen düşündüğünden daha iyi bir başkansın. | Open Subtitles | أنت عمدة أفضل مما تتصوّر |