"düşünenler" - Translation from Turkish to Arabic

    • يعتقدون
        
    • يظنوا
        
    • من يعتقد
        
    • من يظن
        
    • من يشعرون
        
    • من يفكّر
        
    • فليرفع
        
    Ve pek çok zengin ülkede, asla aşırı yoksulluğun bitirilemeyeceğini düşünenler var. TED وكثيرون في الدول الغنية، يعتقدون انه، لا يمكننا القضاء نهائيا على الفقر.
    Sizin kadar genç bir kızın kraliçe olamayacağını düşünenler varken hem. Open Subtitles هؤلاء من يعتقدون أن فتاة شابة في عمرك لا تستطيع الحكم
    Kendilerinin beş yıla kıyasla daha iyi durumda olduğunu düşünenler: yüzde 70. TED من يعتقدون أنهم أفضل حالاً مما كانوا عليه قبل خمس سنوات: 70%.
    Ayrıca günümüzde, mekiklerin sürekli cebimizden para götüren bir yatırım olduğunu düşünenler var. Open Subtitles وهناك الفضولين الذين يظنوا أن المكوك هو عبارة عن دلو صدئ يحتاج الى التنظيف
    Bunun bir hastalık değil kasıtlı zehirleme olduğunu düşünenler var, bir kişi tarafından. Open Subtitles هناك من يعتقد بأنّه ليس مرضاً مطلقاً لكن التسمم متعمداً عمل فرد واحد
    Sevgilin olmayan biriyle aldatmadır! Düşünmekte mi? Tamam şimdi öpüşmenin aldatmak olduğunu düşünenler el kaldırsın. Open Subtitles فهذه علاقة حميمة تعطها لشخص آخر من يظن التقبيل خيانة يرفع يده ؟ إن كان التفكير خيانة فالتقبيل بالتأكيد خيانة
    Harold, o kadınları öldürdüğünü düşünenler var. Open Subtitles هارولد, هناك أناس يعتقدون بأنك قتلت هؤلاء النساء.
    Washington'da Batının yerleşime açılamayacağını düşünenler var. Open Subtitles هناك فى واشنطن من يعتقدون أن الغرب لن يستقر أمره أبدًا
    Gerçekten, bunun güzel olduğunu düşünenler var. Open Subtitles يعتقدون بعض هؤلاء الناس أن هذه الأغاني جيدة حقاً
    Mandi'nin harika olduğunu düşünenler aslında kimse öyle düşünmüyor güven bana , o sadece yıllardır yapılan sosyal beyin yıkama siz neden hazır değilsiniz hala Open Subtitles الناس الذين يعتقدون ان ماندي مذهلة لا أحد بالحقيقة صدقيني انها خلاصة من سنين من غسيل المخ
    Genellikle kendisiyle problemi olabileceğini düşünenler soruyor. Open Subtitles بالعادة هم الذين يعتقدون أن لديهم مشاكل مع نفسهم
    Senin yaptığını düşünenler şu anda buraya geliyorlar. Open Subtitles حسناً الناس الذين يعتقدون بأنك فعلت آتين لهنا الآن
    Bize tuhaf tuhaf bakıp, birlikte olmamız gerektiğini düşünenler yine olacak. Open Subtitles سيظل هناك ناس يعتقدون أننا مضحكين ويعتقدون أنه من المفترض لنا أن نكون معاً
    Aramızda seni öldürmemiz gerektiğini düşünenler oldu. Open Subtitles هناك البعض بيننا يعتقدون أنه يجب علينا قتلك بشكل فورا
    Bunun bir tesadüf olmadığını düşünenler de var. Open Subtitles فيالوقتنفسهالذيأخذفيهالمدير المساعدإجازته.. يوجد بعض الأشخاص الذين يعتقدون أن الأمر لم يكن مصادفة.
    El yazmasının yeni bir yazılı dil biçimi yaratma girişimi olduğunu düşünenler, üretildiği kültürün bilgisini içeren bir ansiklopedi olabileceğini söylüyorlar. TED الأشخاص اللذين يعتقدون أن المخطوطة هي محاولة لابتكار شكل جديد من اللغة المكتوبة يخمنون أنها يمكن أن تكون موسوعة. تحتوي على معرفة من الثقافة التي أنتجتها.
    Yine de seni buraya atamanın iyi olmadığını düşünenler vardı. Open Subtitles لكن كان هناك اشخاص لم يظنوا ان تعيينك فى وحدة تحليل السلوك فكرة صائبة
    Görünüşe göre Bass'in bir pislik olduğunu düşünenler yalnızca dışarıdaki protestocular değil. Open Subtitles يبدو أن المتظاهرين في الخارج ليسوا وحدهم من يظنوا أن (باس) معتوه
    Şimdi bunun Rockwool ile izole edildiğini düşünenler lütfen ellerini kaldırsın. Open Subtitles من يعتقد أن هذا هو المنزل ذو العازل فليرفع يده
    Peki. Bu büyüyü yapmam gerektiğini düşünenler el kaldırsın. Open Subtitles حسناً، كل من يعتقد أن قراءة التعويذة لِتقويَتي في مصلحتنا، فليرفع يديه
    Rock yıldızları kendilerini öldürdüğünde kötü hissedenler... ve komik olduğunu düşünenler. Open Subtitles أحدهما من يشعرون بالحزن عندما يقتل نجوم الروك أنفسهم والنوع الآخر هو من يظن هذا مضحكاً والنوع الآخر هو من يظن هذا مضحكاً
    Böyle düşünenler için üzülüyorum. "Günün geri kalan zamanı daha güzel olamaz" demiş oluyorlar. Open Subtitles أشعر بالسوء حيال من يشعرون بهذا ليس وكأن اليوم سيتحسن
    Firarı düşünenler 198 parçaya ayrılacaklar! Open Subtitles من يفكّر في الهروب سيُقطّع 198 قطعة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more